Ana Sayfa Batı Trakya Haberler AYHAN KARAYUSUF: “SORGULAYAN, YARGILAYAN VE CEZALANDIRAN BİR TOPLUM OLMAMIZ LAZIM, TESLİMİYETÇİ OLMAMAMIZ...

AYHAN KARAYUSUF: “SORGULAYAN, YARGILAYAN VE CEZALANDIRAN BİR TOPLUM OLMAMIZ LAZIM, TESLİMİYETÇİ OLMAMAMIZ GEREKİR.”

13
0

“Kapitalizmin vahşi şekilde uygulanışı, azınlığı ve çoğunluda, bu noktaya getirdi.”

Diş hekimi Ayhan KaraYusuf, SİRİZA partisinden milletvekilliği adaylığı için başvuruda bulundu. Aynı zamanda Şapçı-Maronya Belediyesi Meclis Başkanlığı görevini de yürüten Ayhan KaraYusuf, milletvekilliği adaylığıyla ilgili, Birlik gazetesine önemli açıklamalarda bulundu.

Öncelikle kısaca biraz öz geçmişinizden bahseder misiniz?

Ayhan KaraYusuf: 12 Ağustos 1963 Yahyabeyli köyünde dünyaya geldim. İlkokulu köyümde tamamladıktan sonra, orta ve lise eğitimimi de Gümülcine’de Celal Bayar Lisesi’nde devam ettim. Daha sonra 1988 yılında İstanbul Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’nden mezun oldum. Ekonomik zorluklar içinde yaşamış çiftçi bir ailenin çocuğuyum. Evli ve bir kız çocuğu babasıyım. 1988 yılında mezun olduktan sonra Almanya’ya işçi olarak gittim. Burada iki yıl çalıştım ve Almanya’da dernekçilik faaliyetlerine de katıldım. Daha sonra Yunanistan’a dönerek askerlik görevimin ardından, DİKAÇA’dan denklik diplomamı aldıktan sonra mesleğimi yapmaya başladım.

Burada siyasette yer aldığınız süre içersinde hangi görevlerde yer aldınız?

Ayhan KaraYusuf: 1994 yılından beri Sinaspismos partisi üyesiyim. Aynı zamanda buradaki Rodop İl Örgütü içinde yer almaktayım. 1995 yılında Batı Trakya Azınlığı Yüksek Tahsilliler Derneği Genel Sekreterliği görevini yürüttüm. 1996-1999 yılları arasında Rodop Diş Hekimleri Derneği Yönetim Kurulu üyesiydim. 1998-2002 yılları arasında da Maronya Belediyesi iktidar listesinde Meclis Üyeliği görevlerinde bulundum.

SİRİZA Partisi’nin yapısı hakkında biraz bilgi verir misiniz?

Siriza partisi Sinaspismos partisinin ana gövdesini oluşturduğu ve sol fraksiyonların birlikte yaratmış olduğu partiler topluluğudur.”

Benim inancım şu ki; Yunanistan solu özellikle de Sinaspismos, azınlığa karşı olumlu tutumuyla karakterize ediliyor. Şunu da ifade etmek isterim. Siriza partisi Sinaspismos partisinin ana gövdesini oluşturduğu, ona sonradan dahil olan küçük sol partilerin ve sol fraksiyonların birlikte yaratmış olduğu partiler topluluğudur. O yüzden de ismi Radikal Sol İttifak diye adlandırılıyor. Siriza Partisi Genel Başkanı Aleksis Çipras’ın da gayesi, Komünist partisinden ayrılıp solda birliği kurma amacına yöneliktir.

Üyesi olduğunuz partinin azınlık konularındaki görüşleri nelerdir?

“Azınlığımızı, zorla öyle veya böyle karakterize etmenin hiç bir anlamı yok.”

Ayhan KaraYusuf: Genel Başkan Aleksis Çipras’ın azınlık ile ilgili görüşleri, daha önceki başkanlarınkinden çok farklı değil. Buna bir örnek vermek gerekirse; Azınlığın milli kimliğini belirleme konusunda, bundan yıllar önce Konstandopulos’un başkanlığında beyanları gayet açıktı. Bu insanları, zorla öyle veya böyle karakterize etmenin hiç bir anlamı yok. Örneğin bir nüfus sayımı sırasındaki belgeye bir hane koyarsınız ve orada azınlık kendini nasıl hissediyorsa odur. Bizler bu konuda gayet açık ve tavrımız nettir.

“Bazı köylerimize tek dilli anaokullarını açtılar. Bizler buna kesinlikle karşıyız, çift dilli anaokullarımızın olması gerekir.”

Daha sonra azınlıkta eğitimle ilgili politikalarımıza gelince, onlarda gayet açıktır. İki dilli anaokullarımızın olması konusunda da partimizin görüşü buna gayet uygundur. Ben Meclis Üyeliği görevinde iken diğer arkadaşlarla birlikte çok çaba sarfettik ama olmadı. Sonunda o zamanki hükümet, bazı köylerimize tek dilli anaokullarını açtılar. Bizler de buna kesinlikle karşıyız. Fakat hiç bir zamanda iktidar olmadığımız için bu fikirlerimizi gerçekleştiremedik. Tekrar söylüyorum çifti dilli ana okulların mutlaka olması gerekir. Ülkemizin resmi dilini de çok iyi bilmemiz gerekir.

Partiniz hükümette yer aldığı ve siz milletvekili seçildiğiniz takdirde azınlık açısından öncelikleriniz arasında neler var?

Ayhan KaraYusuf: Öncelik açısından bir numaralı problemimizin eğitim olduğunu düşünüyorum. Mesela azınlık öğrencilerine, üniversiteye girişleri sırasında uygulanan bir kontenjan var. Bu güzel bir girişimdi. Pasok hükümeti tarafından uygulanan bir yöntemdi. Ama bunun ömür boyu böyle gitmemesi gerekir. Çünkü sonuçta bir şekilde o kontenjan dışında kalan öğrencilerin haklarını yemiş oluyoruz. Burada önemli olan, bu konunun kökünden halledilmesi gerekir. Kısacası ilköğretim eğitiminin, yunan okullarının seviyesine gelmesi ve bunun içinde hükümetin bir şeyler yapması gerekir diye düşünüyorum. Bu da eğitimde Türkçeyi iyi bilen öğretmelenlerin yer alması ile mümkündür. Böylece azınlık okullarının artık kalkınması gerekir.

“Üretime prim verilse, hem üretim nicel olarak artacak hem de nitel yani kalite olarak artacaktır.”

Bir diğer konu da ekonomik sıkıntıların getirdiği sorunlar var. Azınlığın artık tek tip tarım modelinden kurtulması gerekir. Bunun için neler yapabiliriz, bunların arayışı içersine girmeliyiz. Bence dönüme prim olayı, yanlış bir ekonomi politikası olduğunu düşünüyorum. Hal böyle iken ne üretim oluyor, ne de çiftçimiz karlı çıkabiliyor. Buna karşılık üretime prim verilse, hem üretim nicel olarak artacak hem de nitel, yani kalite olarak artacaktır. Şu andaki uygulama Avrupa Birliği’nin öngördüğü şekildedir ve ülke olarak da geldiğimiz durum ortadadır. Üretmeyen, hazıra alışmış bir Yunan halkı doğurulmuş oldu. Kapitalizmin vahşi şekilde uygulanışı, azınlığı ve çoğunluda, bu noktaya getirdi.

“Genç Akademisyenler Topluluğu’nun faaliyetleri, bulundukları bölgelerde dernekleşerek bir araya gelmeleri gayet güzel çalışmalardır.”

 

Ayhan KaraYusuf: Benim sloganım herkes için var olacağız. Ben azınlığın getolaşmasına karşıyım, getolaşmamamız gerekir. Yani kendi başımıza ‘Azınlık Mahallesi’ olmamalıyız. Burada biz Türkler ve Yunanlılar da var. Yunan toplumuna entegre olmamız lazım. Bunu asimilasyon ile asla karıştırmamak gerekir. Bulunduğu topluma entegre olan bir toplum, kesinlikle milli kimliğini kaybedecek diye bir tehlike olduğuna inanmıyorum. Zira Yunan üniversitelerinde okuyan çocukların örneğin Genç Akademisyenler Topluluğu’nun faaliyetleri, bulundukları bölgelerde dernekleşerek bir araya gelmeleri gayet güzel çalışmalardır.

SİRİZA partisinin İskeçe Türk Birliği davasına ilişkin yaptığı açıklamayı nasıl buluyorsunuz?

“Aşırı milliyetçi hareketlerin meydana çıkmasına engel olmaları ve daha sağ duyulu olmaları gerekir.”

Ayhan KaraYusuf: Ben de tabiki bu açıklamada hem fikirim. Buradaki devlet yapısının daha rahat ve daha özgür olması gerekir diye düşünüyorum. Bizlerin parti olarak insanların kimlikleriyle ilgili hiç bir sorunumuz yok. Devlet, 2012 yılına kadar bırakın azınlığa yardım etmeyi, tam tersi hareket etti. Yunanistan mahkemelerinin kararları gayet açık. İşte o yüzden Siriza partisi buna tepki gösterdi. Buradaki devlet politikaları, aşırı milliyetçi hareketlerin meydana çıkmasına engel olmaları ve daha sağ duyulu olmaları gerekir.

Son olarak milletvekilliği adaylığınızla ilgili neler söylemek istersiniz?

Ayhan KaraYusuf: Milletvekilliği adaylığıma gelince Parti İl Örgütü ve diğer arkadaşlar beni uygun gördüler ve bu şekilde ben de adaylık başvurusunda bulundum. Öncelikle azınlıkta sola verilecek oylar, aşırı sağcıların patlamaların önüne geçecektir. Buna dikkat etmemiz gerekir. Bizler azınlık olarak başımızı öne eğdiğimiz zaman kıl bile kıpırdamamıştı. Sorgulayan, yargılayan ve cezalandıran bir toplum olmamız lazım, teslimiyetçi olmamamız gerekir diye düşünüyorum. Bizim toplumumuz gerektiğinde ayağa kalkmasını da bilmelidir. Buradan özellikle gençlere seslenerek gerektiğinde eyleme geçebilme kararlığını sergileyebilmeliyiz.

Son olarak şunu da söylemek istiyorum; Ne olursa olsun, bölgemizde altın ocaklarının açılmasına tamamen karşıyım. Umarım bu konudaki talebimiz gerekli makamlar tarafından da kabul görür.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz