Rodop Milletvekili Ayhan Karayusuf, 14 Eylül 2013 tarihinde bölgemizi etkisi altına alan aşırı yağış, dolu ve fırtına sonrası ekili tarım alanlarının büyük zarar görmesi neticesinde Tarım Kalkınma ve Gıda Bakanlığı’na bir dizi soru yöneltmişti.
Milletvekili Ayhan Karayusuf’un 20/9/2013 tarihinde 1859 protokol numaralı soru önergesine Tarım Kalkınma ve Gıda Bakanlığı’ndan cevap geldi. Tarım Kalkınma ve Gıda Bakanı adına Maksimos Harakopulos imzasıyla verilen cevapta, tütün ve meyve bahçelerinin zarar görmesiyle ilgili zarar tespit çalışmaları yapılmakta olup, ürün zarar tespit işlemlerinin müracaatına başlanıldığına ve zarar müracaatları tamamlanır tamamlanmaz zarar tespit sonuçları duyurulup, çiftçilerin ürün zararı karşılanacağına değinilmektedir.
Ayrıca, Milletvekili Ayhan Karayusuf’un soru önergesine Tarım Kalkınma ve Gıda Bakanlığı tarafından verilen cevapta, dam-ağıl, sera, tütün iskeleleri gibi sabit yapıların ve depolanmış ürünlerin (kuru tütün) zararının karşılanmasına da değinilmektedir. Tarım Kalkınma ve Gıda Bakanlığı’nın konuyla ilgili tespit çalışmalarının yürütüldüğünü ve dam-ağıl, sera, tütün iskeleleri gibi sabit yapıların ve depolanmış ürünlerin (kuru tütün) zarar tespit çalışmalarının tamamlanmasıyla, Ekonomi Bakanlığı’ndan tasdik isteyeceklerini ve ardından zarar dilekçelerini Avrupa Birliği’ne sunup, zararların karşılanması için “devlet yardım programı” adı altında Avrupa Birliği’nin onayını bekleyecekleri belirtilmektedir.
Milletvekili Ayhan Karayusuf’un soru önergesine verilen cevapta bir önemli nokta da, ürün zarar tazminatı hak sahibi çiftçilerin ELGA’dan tazminatlarını alabilmeleri için tarım sigortalarını ödemiş olmaları ve tarım ürün beyanı yapmış olmaları koşulunu öngörmektedir.
Bugün, Tarım Kalkınma ve Gıda Bakanlığı’nın Milletvekili Ayhan Karayusuf’a vermiş olduğu cevap doğrultusunda görüyoruz ki; ELGA da dahil olmak üzere Yunanistan’ın tarım politikası tamamen Avrupa Birliği’ne bağlı ve dolayısıyla, seçim öncesi bazı Azınlık milletvekili adaylarının ELGA’nın Avrupa Birliği ile ilgisi olmadığı yönündeki beyanlarının nispeten doğru olmadığı sonucuna varmaktayız.
