Ana Sayfa Batı Trakya Haberler YUNANİSTAN “SPECİAL FORCES JOİNT COMMAND” OLUŞTURUYOR

YUNANİSTAN “SPECİAL FORCES JOİNT COMMAND” OLUŞTURUYOR

22
0

Yunanistan “Special Forces Joint Command” (Özel Kuvvetler Ortak Komutanlığı) oluşturuyor.

Yunan devleti “Tehdit Doğudan” «ΕΞ ΑΝΑΤΟΛΩΝ ΑΠΕΙΛΗ» inancından bir türlü vaz geçmiyor ve Yunanistan Silahlı Kuvvetleri yeni bir askeri güç oluşturuyor. Bu güç Ege Denizi’ndeki adalar başta olmak üzere, Türkiye ile kara sınır bölgesi olan Batı Trakya bölgelerinde oluşturuluyor.

Kısacası Türkiye tarafından tehdit altında olduğunu yıllarca benimseyen ve halen bu algıyı terk etmeden gündemde tutan Yunanistan, Yunan Ordusu’nda yeni yapılanmalara hız verdi.

Bu kapsamda Mora, Batı ve orta Yunanistan bölgelerindeki askeri birlikler, 2017 yılının ikinci altıncı ayında başlayan bir sevkiyatla Ege’deki adalar ve Batı Trakya bölgesine yönelik silah ve askeri personel takviyesi tüm hızıyla devam ediyor.

Bu proje, Savunma Bakanlığı’nın stratejik seçimi, Meriç (Evros) ve Ege Denizi’ndeki adalar “kalkanının” güçlendirilmesidir. Bu proje, Yunan devletinin “Tehdit Doğudan” «ΕΞ ΑΝΑΤΟΛΩΝ ΑΠΕΙΛΗ» inancını bir an olsun terk etmediğinin bir göstergesidir.

Özellikle son günlerde ağırlıklı olarak Yunanistan tarafından Cumhurbaşkanı Prokopis Pavlopulos’tan başlayarak, Başbakan Aleksis Çipras, Savunma Bakanı Kammenos, Bakan Yardımcılarının Türkiye’ye yönelik “tehdit” ve Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın bizzat şahsına yönelik diplomasi dilinden uzak “küstahça” açıklamaları hayretle izleniyor. Yunanistan sanki Türkiye ile bir savaş havası oluşturmaya çalışıyor görüntüsü veriyor. Bunun ne kadar tehlikeli olduğunun ise sonuçlarına bakılmıyor.

İki ülke arasında olası bir savaşın ne Afrin ne de Kuzey Irak’taki operasyonlara benzeyen bir yanı olmaz, kelimenin tam anlamıyla Avrupa’nın güneyinde, Ege ve Akdeniz Allah korusun “kan gölüne” döner.

Son haftalarda yoğun olarak görünen o ki, ülkemiz Yunanistan, bazı batılı ülkeler ve Okyanus ötesi ülkelerin kışkırtmasıyla Türkiye ile ilişkilerinde yanlış adımlar atmaya başladı. Diplomatik alanda sert açıklamalara yöneldi, Akdeniz ve Ege’de enerji konularında İsrail, Mısır, Kıbrıs Rum Kesimi ile hareket ederek Türkiye’yi “saf dışı” bırakmak üzere harekete geçti.

Ancak Türkiye bir bölgesel güç olarak bunun farkında ve gelişmeleri çok yakından takip ediyor. Gerektiği zaman da bazı adımları kararlılıkla atmaktan çekinmiyor. Durum böyle olunca, iki ülke arasında gergin bir ortam oluşuyor. Bu gergin ortam da halklara yansıyor. Yunanistan bunu iç kamuoyuna “Türkiye’nin topraklarımızda gözü var” olarak lanse ediyor. Oysa Yunanistan Türkiye’ye karşı var olan emellerini, işbirliği yaptığı ve “koruyucu” olarak gördüğü, cesaret aldığını zannettiği ülkelere güvenerek tehlikeli bir oyunun içine girmiş durumda olduğunu Yunan halkına anlatmıyor.

Durum böyle olunca da öteden beri tarih boyunca süregelen “Tehdit Doğudan” «ΕΞ ΑΝΑΤΟΛΩΝ ΑΠΕΙΛΗ» inancı halkın beyninde tazeleniyor. Oysa Yunanistan ve Türkiye’nin üçüncü ülkeler karışmadan bölgede birçok ortak çıkarları mevcut. Barışa ve iyi komşuluk ilişkilerine giden yol da bu çıkarların birilerinin kışkırtmasıyla tek taraflı değil, birlikte kullanılmasından geçiyor.

Umarım, önce Vatanım Yunanistan ve sonra da Anavatan Türkiye Akdeniz ve Ege’deki bu oyunun aktörlerine fırsat vermezler, barış ve huzur içinde yaşamak isteyen Yunan ve Türk halklarının sesine kulak vererek bir an önce talihsiz açıklamalardan vaz geçerek yeniden masada buluşurlar.

Aksi halde bu bölgede kaybeden iki ülke olur, halkların durumu ise Irak ve Suriye’deki yıkımın görüntülerine döner.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz