NıHAYET ATıNA’DA CAMı YERı RESMEN NETLEşTı

Nihayet Yunanistan Savunma Bakanlığı, bir başkanlık kararını onaylayarak, Atina’daki Votanikos semtindeki Deniz Kuvvetleri’ne ait 17 dönümlük arsayı resmen cami için tahsis etti. Uzun yıllardan beri yılan hikayesine dönen Atina’ya cami yapımı en sonunda yapılacağa benziyor. Arsanın tahsis edildiği açıklandı ancak sıra cami ve minarenin yapımına geldi. Cami yapımına yıllarca Kilisenin karşı çıktığı iddia ediliyordu. Böylece Yunanistan, Atina’da yaşayan yüzbinlerce Müslüman’ın yıllarca sıkıntı çekmelerine sebep olan ibadet yeri konusunda somut adımlar atmaya hazırlanıyor. Yunanistan Savunma Bakanlığı, bir başkanlık kararını onaylayarak, Atina’daki Votanikos semtindeki Deniz Kuvvetleri’ne ait 17 dönümlük arsayı resmen cami için tahsis etti. Böylelikle Avrupa’da ibadete açık camisi bulunmayan tek başkent olarak bilinen Atina’da, ekonomik krizin etkili olduğu bir dönemde, ilk yasal ibadet mekanının yapılması için yer sorunu da aşıldı. Bundan sonra her şey, Yunan hükümetinin cami inşaatı için ilk kazmanın vurulması emrini vermesine kalıyor. 2006 yılında alınan karara göre yapılması düşünülen caminin 500 kişilik olması planlanıyor. 15 milyon Euro’luk inşa masrafları ise kamu kaynaklarından karşılanacak. Plana göre tahsis edilen arsa, sağ ve soldan Deniz Kuvvetleri’ne ait arazilerle çevreleniyor. Yunan Elefterotipiya gazetesinin haberine göre, yer tahsisinin kesinleşmesi, birçok gözlemci tarafından Türkiye’nin son dönemdeki tutumuyla ilişkilendiriliyor. Atina, Türkiye’nin Heybeliada Ruhban Okulu ile kiliselerinin yeniden açılmasına karşılık vermek amacıyla, cami projesinin hayata geçirilmesinde adım atmayı sürdürüyor. Önceki gün de Yunan hükümetinin Atina’da Osmanlı döneminden kalan en eski eser olan Feşiye Camii’nin restorasyonuna onay verdiği bildirilmişti. YUNANıSTAN BATI TRAKYA’DA BASKIYA DEVAM EDıYOR Tüm bu gelişmelerin son döneme iki ülke arasındaki başlatılan karşılıklı güvene dayandığı belirtilirken, Yunan devletinin Batı Trakya’da yaşayan yaklaşık 120 bin Türkün uğradığı haksızlıklara seyirci kalmasına ise bir anlam verilemiyor. Lozan Barış Anlaşması’yla Yunanistan’a emanet edilen Türkler, seçmiş oldukları müftülerinin göreve getirilmemesine ve Vakıf ıdarelerindeki karmaşanın halen devam etmesi bir bakıma anlaşmaların tek taraflı Yunanistan tarafından ihlal edildiği apaçık görülüyor. Batı Trakya’da Türk ismi olan derneklerin tabelalarının yerlerinden sökülüp alınması ve günümüzde halen Türk ismiyle dernek kurulmasının yasak olması ınsan Haklarına bir müdahale olarak algılanıyor. AıHM’in ıskeçe Türk Birliği lehine vermiş olduğu karar halen Yunanistan tarafından uygulanmıyor. ıTB, AıHM’in vermiş olduğu kararı uygulamayan Yunan makamlarını yeniden şikayet etmeye hazırlanıyor. Diğer yandan 8 Ekim 2010 tarihinde ıTB’nin başvurusu ıstinaf Mahkemesinde görüşülecek.