KANAYAN YARA DOATAP

SORU: HANGı A.B. ÜLKESıNDE DOKTORLAR MARANGOZLUK, ıMAMLIK, TÜTÜN ışÇıLığı, DOğRAMACILIK, YAPAR? CEVAP: “SADECE YUNANıSTAN’DA” «Hellenic National Academic Recognition and Information Center» (Hellenic N.A.R.I.C.). Δ.Ο.Α.Τ.Α.Π Στην πολυπολι& #964;ισμική κοινωνία των εθνών της Ευρωπαϊκ& #942;ς Ένωσης, μέλος της οποίας είναι και η χώρα μας, η διαφορετ& #953;κότητα των συστημάτ& #969;ν Ανώτατης Εκπαίδευ& #963;ης αντανακλ& #940; την πολιτισμ& #953;κή, κοινωνικ& #942;, φιλοσοφι& #954;ή και οικονομι& #954;ή ποικιλομ& #959;ρφία των λαών της. Η διευκόλυ& #957;ση της κινητικό& #964;ητας στην Τριτοβάθ& #956;ια Εκπαίδευ& #963;η και η δίκαιη αντιμετώ& #960;ιση της αναγνώρι& #963;ης των τίτλων στη χώρα υποδοχής δίνει τη δυνατότη& #964;α σε όλους τους πολίτες να ωφεληθού& #957; από την ποικιλομ& #959;ρφία και την επαφή με διαφορετ& #953;κά πολιτισμ& #953;κά και κοινωνικ& #940; συστήματ& #945; και να διευρύνο& #965;ν τους ορίζοντε& #962; της επιστημο& #957;ικής γνώσης και της επαγγελμ& #945;τικής τους κατάρτισ& #951;ς και αποκατάσ& #964;ασης. Batı Trakya Türklerinin sorunları biteceğine her geçen gün artmaya devam ediyor. Bu haber-araştırma- yorumumuzu okuyanlar belki şunu diyebilirler, “ya bu Batı Trakya’da hep sorun mu var? hiç güzel şeyler olmaz mı? bu Yunan Devleti bu azınlığı bu kadar mı kıskaca almış? Ne olacak bu azınlığın durumu? diyebilirler. Söyleyelim ne olacağını, bu hızla, bu gidişle, bu vurdum duymazlıkla bir yere kadar gidebilir bu azınlık, daha ötesi de yoktur. Nasıl olacak ki? Hiç kimse kimsenin umurunda değil, torpili olan bir gecede 5 ders DOATAP, torpili olmayan 9 yılda 9 ders DOATAP olacak söylenenlere bakılırsa. Çünkü bu yazdıklarımızın gerçek olduğunu işitiyoruz son zamanlara. Ama bu olumsuzluklar yıllardan beri vardı. Demek ki artık durum öyle bir noktaya gelmiş ki, genç arkadaşlarımızın dayanacak, tahammül edecek güçleri kalmamış herhalde. Her ne kadar kendilerini tanımasak ta, bilmesek te, yaşadıklarından haberimiz oluyor ve bir şekilde onlara yardımcı olmak için bu haber-araştırma- yorumu yapmaya karar verdik gazette olarak. Aslında bu iş siyasilerin işi. Aslında bu iş milletvekillerimizin soru önergesi kapsama alanı içerisinde, menzilinde bulunuyor. Bizim Vali Aris Yannakidis, yardımcıları sayın Devecioğlu, Sibel Mustafaoğlu, Paçimigas, Grigoropulos ve diğerleri, Süper Valimiz Dr. Minopulos, eski yeni yardımcıları Rıdvan Kocamümin, şinasi Mehmet, makam araçlarıyla gezen ve Gümülcine şehir meydanında viskisini yudumlayan Belediye başkanlarımız, bay Stamatis’e başarı plaketi veren Liurtas ve arkadaşları, pek muhterem Angelidis, Stilyanidis, ılhan Ahmet, Mustafa Mustaffa ve daha birçok sayamadıklarımız nerede? Tüm bu yukarıda saydığım siyasiler acaba DOATAP’ın nasıl olumsuzluklar içerisinde azınlık üniversite mezunlarına davranışlarından ve uygulamalarından haberleri var mı? Sorular, sorular, sorular sorulabilir. Cevap????? Panşrakikos takımı ve diğer meseleler için Atina’ya giden bu siyasiler, bölgede azınlığın büyük bir sorunu olan DOATAP mağdurları için ne düşünüyorlar? Ne yaptılar? Ağızlarından bir iki kelime çıkacak mı dersiniz? Unutmayın genç kardeşlerim, bu yukarıda saydığım siyasiler seçimle ve aldıkları oyla bulundukları yerlere gelip maaş alıyorlar. Bu DOATAP girişimizin ardından bir de DOATAP’ın çıkış durumuna bakalım. Bakalım neler yaşanıyor. Gümülcine Türk Gençler Birliği salonunda, fenerbahçe-kayserispor maçının devre arasında yakaladığımız eski milletvekili adayı Avukat Rıdvan Kocamümin’e sorduk DOATAP’ı ve aldığımız cevap gerçekten beni de derinden düşündürdü. RIDVAN KOCAMÜMıN: “BAşTA SINAVA KATILANLARIN BıRLıK BERABERLıK ıÇERıSıNDE HAREKET ETMELERıNıN ZAMANI GELDı BANA GÖRE.” “DOATAP’la ilgili söylemek istediğimiz şu olmalı. Son iki yıl içerisinde gelen sonuçlara baktığımızda çok olumsuzluklarla karşılaştığımızı görüyoruz. Daha önce bildiğimiz Eğitim Fakülteleri, ışletme ıktisat bölümlerinden gelen sonuçlardan çok aksi sonuçlar gelmeye başladı. ıki kişi aynı okuldan mezun olmuş iki kişiye ayrı soruların geldiğini görüyoruz. Neticede de burada bir kargaşa oluşmaya başladı galiba. Kişiler de sorunun nereden kaynaklandığını bilmemeye başladı. Ama bazı bölümlerde bildiğimiz gibi, bir Tıp Fakültesi’nde her yıl bir ders arttırarak giderken, Eğitim Fakültelerinden gelen sonuçlara baktığımızda bölümlerin tanınmadığını görüyoruz. Yani öyle sonuçlar geliyor ki, bitirdiğiniz bölüm tanınmıyor veya burada yüksek lisans yapmış olmanız gerekiyor bölümün tanınabilmesi için öyle sonuçlar gelmeye başladı. Böyle şeyler DıKAÇA döneminde yoktu. DOATAP’ın kurulmasından sonra da ilk zamanlarda sonuçlar DıKAÇA’ya uygun bir şekilde çıkıyordu. Ama son yıllarda gittikçe daha da zorlaşır bir durumun ortaya çıktığını görmeye başladık. Son duruma baktığımızda öğrencilerin kendi ağızlarından aldığımız bilgilere göre, eski yıllara nazaran çıkarılan fazla derslerin ve sınavların daha zor bir hale getirildiğini duyuyoruz. Derslerin fazlalaştırılmasını bir yana bırakın, sınav sayısının da düşürüldüğünü görüyoruz. Geçmişte verilen fark dersleri az ve bir yılda sınav sayısı iki. şimdi dersler 9 veya 11 ama sınav sayısı bir yılda 1 defa. Sonuç olarak sınavda bir zorlama olduğunu düşünün yeniden sınava girmeniz bir yıl sonraya kalıyor. Bu tabi kabul edilemez bir durum. Çünkü bu durumda kişinin mesleki anlamda kariyerine başlaması 40 yaşını dahi geçebilir. Durum böyle vahim iken bu konuda gerçekten bir araştırılma yapılması gerekir diye düşünüyorum. Neyi nereden istememiz gerekir ona bakmak lazım. Bildiğimiz gibi burada milletvekillerimiz var, bunun dışında eğitim sorumluları var. Bir şekilde bu sınavlarla ciddi anlamda uğraşmalıyız. Gelen sonuçlara itirazlarımız dahi olumsuz olarak geri geliyor. Bütün bunların neticesinde sanki bir kötü niyet varmış gibi bir izlenim edinmeye başladık açıkçası. Bu olumsuzluklara bir dur demenin zamanı geldi artık. Başta sınava katılanların birlik beraberlik içerisinde hareket etmelerinin zamanı geldi bana göre.” SÜPER VALı YARDIMCISI şıNASı MEHMET: “KıMSE şıMDıYE KADAR BANA MÜRACAT ETMEDı.” “DOATAP gelişmelerinden haberim yok. Kimse şimdiye kadar bana müracat etmedi, şikayetlerini dile getirmedi, getirdikleri takdirde biz seçilmiş kişiler gerekli değerlendirmeleri yapıp ilgili makamlarla irtibata geçip bu konunun üzerine gideceğiz. Önemli olan sorunları olan arkadaşların sorunu dile getirmeleri. Daha önce bu tip olaylar DıKAÇA döneminde yaşandı ve bir çok eylemler yapılmıştı. şimdi de bunların üzerine gidilirse zannediyorum soruna çözüm getirilecektir.” MÜFTÜ ıBRAHıM şERıF: “ÇAğIMIZDA HERşEYıN HIZLANDIğI BıR ZAMANDA BUNUN DAHA DA HIZLI ÇALIşMASI GEREKıYOR, ıNşALLAH GENÇLER BıR ARAYA GELıRLER.” “Yunanistan’da DOATAP denilen bir teşkilat var. Bu diplomaların denkliğini sağlayan bir Kuruluş, fakat bu kuruluşun görüldüğü kadar son zamanlardaki öğrencilerin şikayetleriyle normal çalışmadığı dikkati çekiyor. Yılda bir defa sınava alındıklarını söylüyor ilgili öğrenciler, bunun siyasiler vasıtasıyla gerek Üniversiteler kuruluyla ilgili kişilerle temasa geçilip bu zamanın daha kısaltılmasını yani geçmişte olduğu gibi yılda en azından iki defa sınav yapılması daha uygun olacaktır. Çünkü yıldan yıla bir defa yapılması zaman israfına gençlerin bunalıma girmesine sebep olmaktadır. Çağımızda herşeyin hızlandığı bir zamanda bunun daha da hızlı çalışması gerekiyor. Bu oyalama hem zaman israfı hem de gençlerin ömür israfı diyebiliriz. Umarım daha çok siyasetle uğraşan arkadaşlar ilgili öğrenciler tarafından kendilerine müracat edildiği zaman gerek parti nezninde, gerekse Valilik, ilgili Bakanlık ve birimler nezninde girişimlerde bulunulacaktır. Duyduğumuz kadarıyla sayın Vali Yardımcımız şinasi’nin söylediklerine göre, biz bu güne kadar böyle bir duyum almadık, eğer mağdur olanlar bizlere müracat ederlerse gereğini yapacağız dediler. Bu da güzel bir hareket, inşallah gençler biraraya gelirler, toplum olarak şikayetlerini gerek Vali yardımcılarımıza, gerekse Vali’ye ve diğer ilgililere bildirirler ve böylece bu konu halledilir. Mücadele ederlerse ben halledileceğine de inanıyorum.” B.T.T.Ö.B.BAşKANI SAMı TORAMAN: “BU SORUNU GERDıKÇE ıPLERıN BıR YERDEN KOPACAğI ORTADADIR.” “DOATAP’ı iki yönünden inscelemek gerekir. Birinci Eğitim Fakültesi’nden mezun olanlar, ikincisi de Üniversitelerin diğer fakültelerinden Tıp ve buna benzer meslekler gruplarından mezun olanlar olarak bakmak gerekir diye düşünüyorum. Ben eğitimci olduğum için olayı önce eğitim açısından görmek isterim. Türkiye’de eğitim almış ve buraya dönen kişilerin eğer azınlık okullarında görev alması gerekiyorsa ve talepleri azınlık okullarına göreyse bu kişilerin önce DOATAP’la denklik belgesine gerek olmadığına inanıyorum. Çünkü Lozan Anlaşması’nın 40 ve 41. maddelerine göre, azınlık okulları bize göre özel ve özerktir. Özel ve özerk okulda illa ki bulunduğu ülkenin denklik belgesine sahip olması gerektiğine inanmamaktayım. ıkincisi, öğrencilerin mezun oldukları bu Üniversiteler Dünya ve Avrupa Ülkeleri tarafından tanınan ve bilinen Üniversiteler. Bu Üniversiteler her yerde tanındığına göre, Yunanistan’da tanınmamasının anlamını anlamakta güçlük çekiyorum. Üçüncüsü, biz Üniversitelerimizde veya azınlık okullarında çalışacak öğretmenlerden elbette yaşadığı ülkenin dilini bilmesi açısından bir sınava tabi tutulması ve bilmesi gerektiğine inananlardanım. Ama bunun da zorunlu olacağına inanmamaktayım. Çünkü bizim ikili anlaşmalarla elde edilen haklarımız var. Mahkemelerde dahi karşımıza tercüman alma hakkına sahip olmamıza rağmen bu kullanılmamaktadır. şu anda zaten gençliğin buna da ihtiyacı yok. Bunu şunun için belirtiyorum. Bizim illa ki bu denklik belgesini elde etmemiz gerekmemektedir. Ama Yunanistan’ın ve Türkiye’nin iyi niyetle davranarak bu sıkışan Üniversite mezunu bilim adamlarına çare bulma zorunlulukları vardır. Burada iyi niyetle yaklaşılırsa bu var olan sorun çözülür. Bu sorunu gerdikçe iplerin bir yerden kopacağı ortadadır. Bu olayı germenin bir anlamı yok. Bunlar hepsi birer bilim adamı, bu çocuklar için bir çare düşünülmeli veya aranmalıdır. Yaşadığımız ülke Yunanistan’dır. Vatanımız da bu çocuklarımızı kendi vatandaşı olarak görüp bunlara sahip çıkmalıdır. Bu çocuklara iş, aş edindirme zorunluluğu olduğunu unutmamalıdır. Devlet memuru olarak çalışacaklara da normal bütün Yunan vatandaşlarında aranan bütün hakların aranması elbette ki çok doğaldır. Ama diğeri benim için anlamsızdır.” AZINLIKTAN SADECE TIP ALANINDA SINAVLARA KATILANLARIN SONUÇLARI: Dahiliye 10 kişi sınava katılmış 3 kişi geçmiş. Cerrahi 14 kişi girmiş 4 kişi geçmiş. Pediatri’de 10 kişi girmiş 5 kişi geçmiş. Kadın Hastalıkları ve Doğum 10 kişi girmiş 3 kişi geçmiş. Fizioloji 10 kişi girmiş 3 kişi geçmiş. Farmakoloji 8 kişi girmiş hiç geçen olmamış, ancak bir kişi 49.75 puanda kalmış ve çeyrek puan için bir yıl mesleğinden uzak kalacak. Anatomi 13 kişi girmiş 4 kişi geçmiş. Tüm bu yukarıda saydığımız arkadaşlarımız şu an hepsi birer doktor ancak Yunanistan’ın bu alanda da sistematik olarak yapmış olduğu olumsuz uygulamalar neticesinde bu arkadaşlarımız mesleki anlamda henüz çalışmalarına başlayamadılar. Nasıl başlasınlar ki? Türkiye’de Gazi Tıp, Ege Tıp, ıstanbul Tıp, Boğaziçi vs üniversitelerden mezun olmuşlar ancak malesef Yunanistan devleti bu yapmış olduğu uygulamayla bir anlama bu üniversitelerin başarılarına gölge düşürmeye yönelik elinden gelen uygulamayı yapmaya devam ediyor. Bunu yaparken bir yandan da Yunanistan’dan Türkiye’ye eğitim görmek için gidenlerin sayısını azaltmak hatta ve hatta hiç bir Batı Trakya Türkü’nün Türkiye’de üniversitelerde eğitim almasına olanak sağlanmasın diye neredeyse bu üniversitelerden mezun olan Doktorları, altı veya yedi yıl gibi oyalama ve taktikle Yunanistan’da bu tür sınav çilesi uygulamalarıyla yeniden okutmak gibi bir uygulama içerisinde olduğu görülmektedir. Bu yanlış sınav yönteminin bir an önce giderilmesi veya düzeltilmesi için başta Milletvekili Ahmet Hacıosman, Doktor olan sayın Çetin Mandacı ve Batı Trakya Azınlığı Yüksek Tahsilliler Derneği tüm Kurum ve Kuruluşların toplu bir şekilde girişimlerde bulunmaları gerekmektedir. Bu sorun ciddi bir sorun. Azınlığın bazıları tarafından görünmeyen bir sorunudur. Bu arkadaşlarımız yıllarca sıralarda dirsek çürütmüşler, meslek sahibi olmuşlar ve Türkiye’de kalmayıp gelip burada batı Trakya’da azınlığa ve çoğunluğa sağlık hizmeti vermek istiyorlar. Bu arkadaşlarımızın bundan başka bir emellerinin olmadığı belli. Kendileri bir an önce mesleklerinde başarılı olmak için çaba sarfediyorlar. BUNLARIN HEPSı GERÇEK. Ancak bir de kimsenin görmediği, görmek istemediği, bana ne dediği madalyonun diğer yüzü var. ışte madalyonun bu yüzü de en acı yönü ve bizim azınlığımızı idare edenlerin ayıbı, herkesin tuzu kuru. Birileri DOATAP sınavında çıkan 5 dersi bir gecede geçerken, birilwerinin torpili ve elinden tutanı olmadan 9 dersi 9 yılda ancak geçebiliyor. Yalan mı? Yalan diyorsanız hodri meydan otelin birinde bir açık oturum yapın da görün gerçeklerin ne olduğunu. Ama hangi siyasetçi cesaret edebilecek bu azınlıktan böyle bir açık oturum yapmayı? Hadi bakalım yapın da görelim. Yapın da ozaman görün gerçekleri beyler. Bu siyasiler bu azınlığa yalan söylemeye doymadılar mı? Bu azınlığın gençleri daha ne kadar susacak? Doktor, Avukat, Mühendis olmuşsunuz ancak hala korkuyorsunuz, neden korkuyorsunuz? Bu uygulama ve bu anlayışla 45 yaşından sonra mesleğinize ancak belki başlayabilirsiniz. Durumun vahim olduğunu siz de biliyorsunuz, ancak konuşmaktan, hakkınızı aramaktan acizsiniz, bunun farkındasınız ama yine de yapmıyorsunuz. Zamanı geldi ve geçiyor, hakkınızı sizlerden başka kimse aramaz buna inanın, siyasiler sadece ceplerini düşünür, partilerine, Yunan devletine sorun yaratmak istemezler, çünkü bir dahaki seçimlerde adaylıkları gözden geçirilir bunların. Doktor olmuş marangozluk yapıyor, Doktor olmuş imamlık yapıyor, Doktor olmuş tarlada tütün çalışıyor, Doktor olmuş babasının yanında yardımcı çırak olarak çalışıyor. Doktor olmuş hayvan bakıyor, Doktor olmuş garsonluk yapıyor. Evet yanlış okumadınız. Bunların hepsi gerçek. Evet, Birlik gazetesi olarak şunu söylüyoruz. Gençlerimiz istediği yakdirde tüm DOATAP mağdurlarıyla birlikte Atina’nın kapısına dayanmaya hazırız. Pilavdan dönenin de kaşığı kırılsın. Unutmayınız, hak verilmez, alınır.