Ana Sayfa Arşiv ıSKEÇE ILICA’DA GERGıN SAATLER!

ıSKEÇE ILICA’DA GERGıN SAATLER!

28
0

ıskeçe’nin dağlık kolu Ilıca’da öğlen saatlerinde başlayan gergin saatler yerini sükünete bıraktı. Herşey Fransız devlet televizyonu TV Frans 3’ün bölgede yaptığı çekimlerle başladı. Fransa’dan 3 kişilik bir ekip ve Fransız Televizyonunun Atina temsilcisininde yer aldığı çekim programında, “ıskeçe Pomak Derneği” Başkanı ımam Ahmet ve Fransız televizyon ekibinin, iddialara göre izinsiz olarak Ilıca azınlık ilkokulunda ve Camide çekimler yapması Ilıca’da gergin saatlerin yaşanmasına neden oldu. Yine görgü tanıklarının söylediğine göre, Fransız Televizyon ekibinin yanında Yunanistan Kültür Bakanlığı’na bağlı bir görevlinin bulunduğu ve kendilerine yardımcı olduğu iddia edildi. Birlik gazetesi olayı öğrenir öğrenmez Ilıca’ya gitti ve gelişmeleri yakından takip etti. Köy ımamı Yüksel ımam olayın gelişmesini tüm detaylarıyla anlattı ve olayı Batı trakya Müslüman Türk Azınlığa ve ılıca halkına yapılmış bir provokasyon olarak değerlendirdi. Ilıca’da hareketli saatlerin yatışması için Mustafçova Belediye başkanı Mustafa Aga, ıskeçe Vali Yardımcısı Türkeş Hacımemiş, Avukat ıhsan Kahya, Ilıca Nahiyesi başkanı Hasan Nasır büyük çaba sarfettiler. “Pomak” kimliğini konu alan bir çekim yapıldığını iddia eden görgü tanıkları ve köylüler, bazı karanlık güçlerin emellerine ulaşmaları ve Batı Trakya’daki tek olan resmi Müslüman Türk Azınlığını parçalamak ve değişik azınlıklar yaratmak üzere yapılan çalışmalara, okul çocuklarının kullanılması ve alet edilmesinin asla kabul edilemeyeceğinin altını çizen köylüler, zaman zaman bu tür gizli çalışmaların kendilerinin huzurunu kaçırdığını iddia ediyorlar. 28 Eylül 2010 tarihinde öğle saatlerinde başlayan çekimlerde, okul saatinde ve çocukların okulda ders yaptıkları bir dönemde Fransız televizyonu kameralarının okulun bahçesine girerek çocukları konuşturmak istemesinin ve bunu yaparken “Pomak derneği” başkanı ımam Ahmet ile okulun bahçesinde röportaj yapmaları akıllara şeşitli soru işaretleri getiriyor. ışte, Birlik gazetesi bu soru işaretlerini areaştırmak üzere Ilıca’da olayı sıcağı sıcağına araştırdı ve sayfalarına taşıdı. Bakınız olayların nasıl geliştiğini görgü tanıkların aktardıklarından öğreniniz. AVUKAT ıHSAN KAHYA: “BÜTÜN AZINLIKLARIN KENDıLERıNı KORUMA MEKANıZMALARI VARDIR.” “Bütün azınlıkların kendilerini koruma mekanizmaları vardır. Doılayısıyla bizim milletimiz Türk milletinin bir parçası olarakkendi manevi değerlerine, dini ve milli özelliklerine sıkıca sarılmaktadır. Kasıtlı bazı hareketler olduğu zaman büyük bir tepki vermektedir. Çünkü azınlık insanı top yekün bu konuda ödün vermek istemiyor. Gerek bölgenin idarecileri mülki amirleri , devlet ve derin devlet bu gibi hassas konuları bilmesine rağmen bu tür olayların meydana gerlmesine meydan vermektedir ve burada da böyle bir zaaf sözkonu ve bunun karşısında da Ilıca halkı gerçekten kendi bilinciyle kendi dayanışmasıyla buna karşı çıktı. Sizlerinde gördüğü gibi buraya bir televizyon kanalı geldi ve çekimler yapmaya başladı. Deyeceksiniz ki bu bir tanıtımdır, bölgeyi tanıtır ama kötü niyetli yapılan çalışmalar anında farkedilir. Gerçekten halkın milli menşeyi ile oynanmak istenmektedir. Bunun için bu olay halk tarafından düzmece bir televizyon programı olarak algılanmıştır. Bemim kanaatimde odur gördüğüm kadarıyla çünkü doğru bir yaklaşım olsa, iyi niyetli bir şey olsa bu hassasiyetlerin bilinmesine rağmen bu şekilde neredeyse hiç kimseye danışmadan, hatta ve hatta kaale alınmadan böyle bir girişimde bulunulmuştur. Ancak bu tür programların çekimleri yapılırken muhakkak sürette izin istenmektedir. Eğer bu konuda bir iyi nitet olmuş olsaydı gerekli makamlardan ve köydeki okulun veya caminin sorumlu kişilerinden izin alınırdı ve çekimler gayet normal bir şekilde yapılırdı. Ancak doğrudan doğruya cami avlusu ve okulun bahçesinde birtakım çekimlerin yapılması ve bazı insanlardan kendilerinin ismememelerine rağmen beyanatlar istenmesi ve alınması bugünkü halkın tepki vermesini sağlamıştır. Neticede habersiz ve izin alınmadan gerçekleşen çekimlerde yer alan çocuk velileri ve kişilerin çekilen bu görüntülerin silinmesini talep etmeleri kişisel haklardır. Neticede bu görüntülerin silindiğini söylediler bizlere ve hatta televizyon yetkilisi beyanname dahi imzaladı ve bizlerde bundan sonra iyi niyetli olduklarına kanaat getirdik. şimdilik olay böyle çözümlenmiş olarak görünüyor. ınşallah devam etmez.” Dedi. ıSKEÇE S. MÜFTÜ YARDIMCISI AHMET HRALOğLU: “BÖLGEMıZE GELENLER KÖTÜ NıYETLı OLMASINLAR, BıZ BUNLARIN KARşISINDAYIZ” “Bu köyün bir ferdi olarak bizim köyün din görevlisi Müftülükte görev başındayken beni telefonla aradı ve bu olayı aktardı. Tabii ki bu ciddi bir olay. Milli kimliğimizin inkarına yönelik yapılan bu yanlış hareketin neticesinde halkımız bu hassas durumda birlik beraberlik içinde hareket ettiler. Özellikle okul bahçesinde çocuklarımızı çekip böyle kötü bir şekilde dünyaya tanıtma amacıyla yapılan bu tür hareketler bizim tarafımızdan asla kabul edilemeyeceğini zaten burada toplanan halkımız herkese açıkça göstermiştir. Bizler de bizzat müftülük olarak derhal harekete geçtik ve köylülerimin ve halkımızın yanında olduğumuzu gösterdik ve halkımızın tahriklere kapılmamaları için kendilerine sükünet tavsiye ettik. Sağolsunlar herkes aynen bizleri dinledi ve olayların yaşanmamasına sebebiyet vermediler. Bu köyden ve civar köylerden gelen herkese teşekkür ediyoruz. Keşke bu tür manzaralar olmasaydı. şu an var olan güzel Türk-Yunan dostluğunun bozulmasına yönelik bölgeye gelen birileri tarafından yapılmak isteneleri tasfip etmiyoruz. Bizler bu dönemde bu güzel havanın bozulmasına taraftar değiliz. Bizler Müslüman Türkler olarak her zaman Türk-Yunan dostluğunun yaşaması ver yaşatılması için çalışıyoruz. Bizler, huzur, barış ve sevgi içerisinde burada yaşamak istiyoruz. En hassas noktamız olan müslümanlığımıza bilhassa milli kimliğimize dokunulmak istendiği zaman her ne kadar uysal ve hoşgörülü olsakta buna asla müsade etmeyiz. Bugünkü bu olumsuz olayı kimsenin değişik yönlere çekerek çarpıtmasını istemiyoruz. Ancak bizler Batı Trakya Türkleri olarak yabancı televizyonların bu ve buna benzer bölgelere gelmelerine karşı değiliz. Hatta bizler sesimizi duyurmak için bütün televizyonların bölgemize gelmesini isteriz. Ancak bölgeye gizlice gelerek belirli kişilerle kurnazca çekimler yapılmasına ve bölgenin gerçeklerini çarpıtarak dünya geneline gerçek dışı yalan yanlış aktarılmasına kesinlikle karşıyız. Malesef birileri bazılarını bularak güzel durumu çarpıtmak istemektedir. Okulun açık ve çocukların beden eğitimi dersinde bahçeye girerek çekimler yapmaları ve bir şahısın okul bahçesine girerek birtakım istenmeyen ifadeler kullanmış olması asla kabul edilemez. Bölgemize gelenler asla kötü niyetli olmasınlar biz buna karşıyız. Bizlerde çocuklarımızın bu türlü yalan yanlışlarda kullanılmalarına karşıyız.” ıSKEÇE VALı YARDIMCISI HACIMEMış TÜRKEş: “SıZLER SÜREKLı BÖYLE BıRLıK BERABERLıK ıÇERıSıNDE OLDUğUNUZ SÜRECE BıZıM NE MıLLı KıMLığıMıZE NE DE DıNı KıMLığıMıZE HıÇ BıR şEKıLDE ZARAR GELMEYECEKTıR.” “Sizler olayın hukuki yanını sayın ıhsan beyden duydunuz. Olayın nasıl cereyan ettiğinide sayın Müftü Yardımcımdan duydunuz. Bize de ilk önce haberi veren kendisiydi ve kendisine teşekkür ediyorum. Heşeyden önce Ilıca halkını sergilemiş olduğu sakin tavırlarından ve provokatif olaya karşı göstermiş oldukları sağduyudan ötürü hepinizin huzurunda kendileri tebrik ediyorum ve teşekkür ediyorum. Değerli arkadaşlar, bugün sizleri birileri galeyana getirmek istediler. Sizlerle alay etmek istediler. Ancak sizler sağduyuyla davranarak hiç bir provokasyona kapılmadan olumsuz tavırlar sertgilemediniz. Bu da şunu gösteriyor, bu toplum git gide olgunlaşıyor ve birilerinin bu tür oyunlarına kapılmıyor. Sizler sürekli böyle birlik beraberlik içerisinde olduğunuz sürece bizim ne milli kimliğimize ne de dini kimliğimize hiç bir şekilde zarar gelmeyecektir.” Dedi. MUSTAFÇOVA BELEDıYE BAşKANI MUSTAFA AGA “Bu Ilıca’daki olay birkaç yıl önce şahin’de yaşanan bir olayın benzeridir. Ancak bu olay Türklüğü perçinledi. Halkın bilinci tazelendi. Zannediyorum ki köylülerimiz Türklüklerinde, inançlarında halkı çıktılar. Dolayısıyla kazanan köylüler oldu, toplumumuz oldu.” ILICA NAHıYESı BAşKANI HASAN NAZIR “Biz burada Pomak değiliz. Hepimiz Türküz herkes bunu böyle bilsin. Bana soruyorlar, “siz nesiniz?” Ben de kendilerine söyledim. Biz burada Pomak değiliz, biz burada yaşayanlar Türküz. Kendilerine ayrıca şunu söyledim. Neden belediyeye gelmediniz? Ben sizleri orada gayet güzel bir şekilde ağirlayacaktım ve sizlere herşeyi aynen anlatacaktım. Köyde imam var, çekim izini isteyip din görevlisine sordunuz mu? Dediğimde, “hayır sormadık” diyorlar. Söyleyin bakalım ne istiyorsunuz bizden dediğim zaman da, “siz nesiniz, Pomakmısınız? Dediler ve ben de hayır Pomak değiliz biz Türküz dedim.” dedi. Çukal: “Demokratik bir ülkede yaşıyoruz, insanların kendilerini tayin etmek gibi bir hakkı olduklarını düşünüyorum. Biz kendimizi tayin etmişiz. Azınlığımız Lozan Anlaşması’yla tayin edilmiştir. Biz kendimizi Türk olarak kabul ediyoruz ve söylüyoruz. Halkımız bugün yaşanan bu oyunun farkına vardı ve tepkisini çok medeni bir şekilde ortaya koydu. Hiç galeyana gelmeden kendisinin ne olduğunu söyledi. Ben kendilerini tebrik ediyorum. Bundan sonra buraya gelenler bu milletin kimliğinin bu olduğunu bilsinler. Her insan gibi bizde kendimizin kimliğini tayin ediyoruz ve diyoruz, bizler müslüman Türkleriz.” dedi. “ILICA ıLKOKULU ENCÜMEN HEYETı BAşKANI “Öğle Namazını kıldım baktım ki okulun bahçesinde bir kamera var ve çekimler yapıyor. Camiden çıktım motosikletin üzerine bindim ve okula gittim. Beni görünce adeta kaçmaya başladılar. Ancak ben yanlarına gittim ve neyi çektiklerini sordum. Ders esnasında çekim yapıyorlardı. Yanlarında Pomak Derneği başkanı olarak bir beyefendi vardı. ızin almadan çekim yapmaları gerçekten anlaşılır gibi değil.” Dedi. ILICA KÖYÜ DıN GÖREVLıSı YÜKSEL ıMAM “Öğle Namazı için camiye gittim. Tam namazı bitirdik baktım ki caminin kapısı açıldı. Fransız’lardan birisi caminin içine girmek istedi ancak bizi caminin içinde görünce geri çekildi ve ben de kendisine girebilirsiniz dedim. Ama baktım ki kamera okulun bahçesine dikilmiş çekim yapıyor. O anda okulun müüdrü dışarıya çıktı ve kendilerine, “okulda çekim yapamazsınız” dedi. Ancak Yunanistan Turizm Bakanlığı’ndan bir görevli orada onlarla birlikteymiş, bunu da nereden öğrendik polisler buraya geldikten sonra onların kimliklerini aldı ve bunu oradan öğrendik. Turizm Bakanlığı’ndan bir görevli Pomak Derneği Başkanı ile birlikte oradaymış. Turizm Bakanlığından gelen kişi bize dönerek şunu söyledi.” şu an ben size ve bu okuldaki çocuklara bir kalem ve kagıt versem bunların hiç biri isimlerini yazamaz çünkü bunlar Pomaktır. ışte bunun neticesinde halkımız buna karşı çıktı. Biz de kendisine şunu söyledik. Siz bizim kimliğimizi tayin etme hakkına sahip değilsiniz. Herkes kendini ne hissederse odur. Bundan sonra okul müdürü çocukları içeriye aldı ve bende bu televizyoncuları ve ekibi kesinlikle okulun içine almayın dedim kendilerine. Anelerden biri çocuğunu almaya gittiğinde kameramanın çocuğun yanında olduğunu görmüş ve oğluna soru sormak istiyormuş televizyon ekibi bunun üzerine anne oğlunu almış ve doğal olarak tepkisini koymuş. Bunun üzerine tüm köylü okulun bahçesine toplanmaya başladı ve bunlarda yan yoldan kaçmaya çalıştılar. Neticede köylüler olarak onlardan tek isteğimiz vardı. Kaseti çıkarın ve izinsiz yaptığınız görüntüleri silin. Biz sorun yaşanmasını istemiyoruz. Neticede onlara kesinlikle hakaret etmedik. Neticede Turizm bakanlığı’nın o yetkili kişiye şunu sordum, “siz hiç olmazsa bir yetkili olarak izinsiz okullarda çekim yapılmasının yasak olduğunu bilmiyormusunuz? Dediğimde bana “evet biliyoruz ve biz kanunu ihlal ettik, ancak bunu sonradan anladık. Olayın buraya kadar varmasını istemiyorduk.” dedi.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz