GENÇLERİN DÜZENLEDİKLERİ TOPLANTIDA PROTOKOL DAHA FAZLAYDI, HANİ NEREDE BU GENÇLER?

Batı Trakya Azınlığı Yüksek Tahsilliler Derneği çatısı altında faliyetlerini sürdüren ve Üniversiteli öğrencilerden oluşan „Genç Akademisyenler Topluluğu” (G.A.T.) tarafından düzenlenen Ağustos ayı etkinlikleri kapsamında „Gençler Azınlık Siyasetini Değerlendiriyor” konulu panel Gümülcine’de bir otelin toplantı salonunda gerçekleşti. Panele konuşmacı olarak Batı Trakya Türk Azınlığı Danışma Kurulu Başkanı Pasok Partisi İskeçe milletvekili Çetin Mandacı, eski milletvekilleri Dr.Mustafa Mustafa, Azınlık Eğitim Şirketi Başkanı Galip Galip, ve Batı Trakya Türk Azınlığı Danışma Kurulu Asbaşkanı Av.İlhan Ahmet katıldılar. Gençlerin düzenlediği Panele dinleyici olarak eski milletvekili Hasan Hatipoğlu, Rodop Vali Yardımcısı Mehmet Devecioğlu, D.E.B. Partisi Başkanı Mustafa Boşnak, Batı Trakya Türk Öğretmenler Birliği Başkanı Sami Toraman, S.Ö.P.A. Derneği Başkanı Mehmet Derdiman, Hemetli Nahiyesi Başkanı Dr.Mehmet Eminoğlu, Gümülcine Türk Gençler Birliği Başkanı Adnan Selim ve öğrenciler katıldılar. Paneli B.T.A.Y.T.D.Başkanı Ahmet Kara yönetti. Toplantının açılış konuşmasını yapan Kara, konuşmacı panelistleri partilerin durumuna göre sıralamaya koyunca Sol İttifak Partisi eski milletvekili Dr.Mustafa Mustafa buna karşı çıktı ve bu sıralamadan duyduğunu rahatsızlığı dile getirdi. Yeni Demokrasi Partisi eski milletvekili İlhan Ahmet ise yaptığı konuşmasında herhangi bir partiyi temsilen orada bulunmadığını dile getirdi. İlk konuşmacı olarak Batı Trakya Türk Azınlığı Danışma Kurulu Başkanı Pasok Partisi İskeçe milletvekili Çetin Mandacı söz aldı ve milletvekili Mandacı şu görüşlere yer verdi: „Biz siyasetçilerin her zaman olduğu gibi gençlerle aramızda kopukluk var. Bizim şu an bazı sorunlarımız var her zaman konuştuğumuz gibi. Bu dava siyasi bir davadır. Mutlaka „Lozan Anlaşması”na imza atmış bulunan iki ülkenin sorumlu olduğu kadar ki, sorumluluk onların olduğu gibi aynı zaman da bizim de üzerimize düşen görevler vardır. Olaylara uzak kaldığımız zaman, gerekli karar mekanizmalarına katılmadığımız sürece bütün gelişmelerden uzak kalacağız. Dolayısıyla gençlerimizin siyasi partiler adı altında, hangi siyasi parti olursa olsun bana sorarsanız yer almaları gerekmektedir. Siyasi partilerin kaygısı oydur, madem ki bunların kaygısı oy ise biz de bu oyunu kurallarına göre oynamak zorundayız. Bizim birilerinin arkasına takılarak siyasetleşmiş kişilere ihtiyacımız yok. Kendini bilen, Azınlık bilinci olan, Batı Trakyalılık bilinci olan ve günün koşullarına göre siyaset yapabilecek insanlara ihtiyacımız var. Bizim ciddi sorunlarımız var. Bana göre azınlık olarak gayet demokratik bir şekilde başkaldırmadan bir eylem yapmamız gerekiyor. Bunun zamanı geldi.” Batı Trakya Azınlığı Eğitim Şirketi Başkanı Pasok Partisi eski milletvekili Galip Galip yaptığı konuşmasında gençlere öğütler verirken basına da atıflarda bulundu. Galip şöyle dedi: „Bu toplantıyı çok önemli buluyorum. Siayaset çok önemlidir, her evde bir siyaset vardır, aslına bakarsak her yerde bir siyaset vardır. Bizleri de geçmişte çok eleştirdiler. Bizler siyasetçi olarak %3 baraj uygulamasıyla birlikte partilere geçmek zorunda kaldık. Siyaset yapmanın en önemli hususlarından biri dürüstlüktür. Ancak ne yazık ki geçmişte ve bu gün halen siyasetçilerin yalan söylediği konusunda önyargılar vardı ve bu önyargılar var olmaya devam edecektir ama bunlar yanlıştır. Siyasetçi toplumun çıkarları doğrultusunda çalışmalar yapar ve toplumun sorunları dile getirir. Bu yalan söylemek değildir. Buna çok dikkat etmek gerekmektedir. Bir milletvekili toplumuna kattiyetle yalan söylememelidir. Siyasetçi kendi toplumuna asla yalan söylememelidir. Malesef bir siyasetçi zaman zaman basının hedefi olmaktadır, bunlar siyasetin içindedir, bunlar olacaktır. Halk zannetmeyin ki hemen bir gazetede bir çamur atma oldu diye herkes ona inanıyor, yani böyle bir şey yok. Siyasetçinin anlayışlı davranması gerekmektedir. Çünkü gazetecilerin de görevi budur, onlarda olayları biraz büyüterek bazı şeylerin daha iyi olmasını istemektedirler veya istemelidirler. Bizim azınlığımızda bu hususta gazetecilerin biraz dikkatli olmaları gerekiyor çünkü, biz şu anda neyin mücadelesini veriyoruz, küçücük bir azınlık olarak karşımızda bir devlet mekanizmasının doğru çalışmadığını görüyoruz. Neyin kiminle boğuştuğunu çok iyi görmek gerekir ve ufak tefek şeylerle siyasetçileri yıpratmamak gerekir. Azınlıkta siyasetle uğraşacaklar azınlığı ve tarihi çok iyi bilmelidirler. Gençler ve özellikle siyasete atılacak olanlar Batı Trakya Tarihini çok iyi okumaları ve bilmeleri lazım, başka türlü verimli olamazlar, topluma faydalı olamazlar.” Eski milletvekili Mustafa Mustafa da yaptığı konuşmasında açıkyüreklilikle konulara değindi ve gençlere bol bol öğütler verdi, mücadelenin nasıl yapılacağı yollarını anlattı. Mustafa konuşmasına şöyle başladı: „Değerli gençler, bir arkadaşınız bana böyle bir etkinlik düzenleyeceğinizi ve beni çağırdığınızı söyleyince gerçekten çok sevindim ve hemen katılmayı Kabul ettim. 1970’li yıllarda Türkiye’de ve Yunanistan’da Batı Trakyalı Türk Öğrenci Hareketinin bir neferi olarak da çok sevindim ve o yıllarımı hatırladım. Baştan söyleyeyim, oturumu B.T.A.Y.T.D.Başkanının bizzat yöneteceğini bilseydim katılmayacaktım toplantınıza. Bunu ne için yapıyorum ben, GAT’ın toplantısı diye meraklandım geldim ve toplantının bu şekilde yapılmış olması beni gerçekten üzdü. Hani biz şimdi buradan kürsüden uzmanlar, akil bilirkişiler gibi konuşacağız ve siz de bizi dinleyip bizden feyz ve ilham alacaksınız, politikanın inceliklerini blmem nelerini öğreneceksiniz. Bu bir gençlik eylemine pek yakışmayan birşey arkadaşlar. Sizin bizi sorgulamanız, neler yaptık neler yapamadık, deneyimlerimiz tecrübelerimiz nelerdir, bir ölçüde sizin karşınızda bizim hesap vermemiz lazımdı. Bu gün azınlık ileri gelenleri olarak geçinen bizler sizin neslinize pek fazla birşeyler verdiğimizi de söyleyemeyiz. Hepiniz öğrencisiniz, iyi okullarda okuyorsunuz, kaç taneniz üniversiteye hak ederek girdi? Ya burada binde beşle girildi veya Türkiye’de sağlanan konteyjanla girildi. Bu bizim yıllarca bozuk sistemin bir icadı. Bir ikincisi de şu, şu anki toplantıda azınlıktasınız gerçekten. Protokol şu an sizden daha kalabalık, bu ciddi bir sorun arkadaşlar. Yüzlerce öğrenci var, maalesef buraya biraz önce gelen arkadaşlarla ancak çoğunluğu sağlayabildiniz, yoksa öbür türlü protokolü aramışınız çağırmışınız ama arkadaşlarınızı aramamışsınız, bu cidi bir sorun. Bu tür toplantıları yapın ama örgütlenme konusunda ciddi ciddi çalışmalar arayışlar içerisine girmeniz lazım, öğrenci hareketi olarak kendinizle barışıksanız samimiyseniz. Şunu söylemek istiyorum, bu örgütlenme şekli miladını yitirmiştir, dinamiğini yitirmiştir ve yeni örgütlenme şekillerini aramanız gerekmektedir, Gençlerin konuşması gerekir. Örgütlenme konusunda ciddi düşünmek gerekir. G.A.T. kendini feshetmelidir. Doğru düzgün bir dernek kurulursa toplum ile kendinize katkınız olur. Özgür düşünceden taviz vermek zorunda değilsiniz. Tutarlı, mert, çalışkan, kendi milli ve dinsel kimliğinizle barışık olun. Saygıda kusur etmeyin, ama herşeyi de tartışın. Kişilerin hoşuna giden şeyleri söyleme çabası içerisine girmeyin. Kendi düşüncelerinizi söylemekten geri kalmayın. Fikirlerinizi söyleyin ve savunun ama asla düşüncelerinizden taviz vermeyin.” B.T.T.A.D.K.Asbaşkanı eski milletvekili İlhan Ahmet yaptığı konuşmasında gençlerden korkmamamalarını ve iyi derecede yunanca öğrenerek mücadele vermelerini istedi. İlhan şöyle devam etti. „Siyaset bir ideoloji şekli demek değildir. Siyaset azınlıkta bir öneridir. Toplumunuzdan aldığınız düşünceleri icraya dönüştürmek demektir. Ben de sizlerin gibi gencim ve gece yatağıma yattığımda düşüncelerimi fikirlerimi nasıl harekete geçirririm diye düşünüyorum. Düşündüklerimi de hiç geri adım atmadan uygulamaya koyuyorum. Siyaset cesaret ve sorumluluk ister. Siyasetçi oy kaybından korkar ve risk almaktan çekinir, biz azınlık olarak bu yöntemden uzak durmalıyız. Yine siyaset kavga yapılan bir mekan yer değildir, diyaloglar mekanıdır. Herşey konuşulabilmelidir. Azınlığın kendine has özellikleri vardır. Önümüzdeki nesillerin önünü açabilmek için şiddetli reformlara ihtiyaç var. Azınlık içinde azınlığın egemen olmaması gerekir. G.A.T. kapanmamalıdır. Sayı önemli değildir, teklif ve fikirler önemlidir. Fikirlerinizi kendi dinamiklerinizle harekete geçirmelisiniz. İşte o zaman kim ne yaparsa yapsın ilerlemenizi engelleyemez. Ben şu an eğitimimizde uygulanan binde beş konteyjanının devam etmesinden yanayım, bunu iyi derecede değerlendirmemiz lazım. Gençlerimiz eğitimlerini yaparak siyasete girmelidirler. Bu küçük yaşlarda olması gerekir, bundan korkmamalıdırlar.”