ABTTF Batı Trakya Türk Azınlığı’nın kendini tanımlama, örgütlenme ve din özgürlüğü ile eğitim alanlarında yaşadığı sorunları dile getirdi.
Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu (ABTTF), 11-12 Temmuz 2013 tarihlerinde Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) Demokratik Kurumlar ve İnsan Hakları Ofisi (ODIHR) tarafından düzenlenen „İnsan Haklarının Korunmasında ve Teşvik Edilmesinde Hukukun Üstünlüğü“ konulu Ek İnsani Boyut Toplantısı’na katıldı. Avusturya’nın başkenti Viyana’da düzenlenen toplantıya Batı Trakya Türk Azınlığı’nı temsilen ABTTF Uluslararası Çalışmalar ve Lobi Grubu üyeleri Funda Reşit ile Fatih Hafızmehmet iştirak ettiler.
Toplantının ilk açış konuşmasını AGİT Daimi Konseyi Başkanı ve Ukrayna’nın AGİT Nezdindeki Dimi Temsilcisi Büyükelçi Ihor Prokopchuk yaparken toplantının ev sahibi AGİT/ODIHR Direktörü Büyükelçi Janez Lenarcic, yaptığı açış konuşmasında geçmiş toplantılara nazaran bu toplantıya düşük sayıdaki sivil toplum temsilcisinin katılımının üzücü olduğunu ve sivil toplumdan daha fazla katılımın olması gerektiğini belirtti.
Sivil toplumun karar alma mekanizmalarına katılımı teşvik edilmeli
Moderatörlüğünü AGİT/ODIHR İnsan Hakları Bölümü Başkanı Snjezana Bokulic’in yaptığı “insan haklarının korunması ve teşvik edilmesinde yasa koyucu, düzenleyici ve kurumsal çerçevelerin yanı sıra hükümetlerin ve sivil toplumun rolü” başlıklı toplantının ilk oturumunda konuşan Hollanda Helsinki Komisyonu Yönetici Direktörü Harry Hummel, ulusal insan haklarını koruma sisteminde kanunların işleyişi, uluslararası insan hakları standartlarının ulusal seviyede uygulanması ve sivil toplumun öneminden bahsetti. Bu oturumda konuşan ABTTF Uluslararası Çalışmalar ve Lobi Grubu üyesi Funda Reşit, AGİT’in insan hakları ve ulusal azınlıklar konusundaki çalışmaları ve taahhütlerinin önemini vurgulayarak ulusal azınlık gruplarının karar alma mekanizmalarındaki yetersiz rolünün altını çizdi. Çeşitli ve bağımsız bir sivil toplumun sürdürelebilir insan haklarının korunmasının güvence altına alınmasında kilit unsur olduğunu belirten Reşit, AGİT’in tüm katılımcı Devletlerinin sivil toplumun karar alma mekanizmalarına katılımını teşvik etmesi gerektiğini ifade etti.
ABTTF: Batı Trakya Türk Azınlığı antlaşma ve yasalarla garanti altına alınmış tüm haklarından istifade edebilmeli
Toplantının ikinci günündeki “insan haklarının korunması ve insan hakları ihlallerinin önlenmesine yönelik etkili ulusal ve uluslararası araçlar: en iyi uygulamalar, mevcut engeller ve çözümler” başlıklı oturumda yeniden söz alan ABTTF Uluslararası Çalışmalar ve Lobi Grubu üyesi Funda Reşit, Batı Trakya Türk Azınlığı’nın kendini tanımlama, örgütlenme ve din özgürlüğü ile eğitim alanlarında yaşadığı sorunları anlatarak bu sorunların çözümü için Azınlık’ın Yunan Devleti’ne yönelik tavsiye ve taleplerini sıraladı. Yunanistan’ın ilk olarak ve öncelikle Lozan Barış Antlaşması’ndan doğan yükümlüklerine saygı duyması ve Batı Trakya Türk Azınlığı’nın din ve eğitim alanlarındaki tahrip ettiği özerk yapısının eski haline getirilmesi için gerekli önlemleri ivedilikle alması gerektiğinin altını çizen Reşit, Azınlık’ın ikili ve çok taraflı antlaşmalar ve yasalarla garanti altına alınmış tüm haklarından hiçbir kısıtlama ve engelleme olmadan yararlanabilmesi gerektiğini dile getirdi.
Bu oturumda yanıt hakkını AGİT Nezdinde Yunanistan Daimi Temsilciliği, Batı Trakya’da Azınlık’a ait sivil toplum kuruluşlarının serbestçe hareket edebildiği ve faaliyetlerini gerçekleştirebildiğini, hatta yasal olarak kapatılmış Azınlık’ın bazı derneklerinin bile hala faaliyetlerine devam edebildiğini belirterek eğitim konusunda ise azınlık okulu olarak 107 ilkokul, 2 ortaokul/lise, 2 de medrese olduğun ifade etti. Tüm Yunan vatandaşlarının kendini tanımlama özgürlüğünün olduğunu ancak Azınlık’ın dini kimliğinin ortak olduğunu belirten AGİT Nezdinde Yunanistan Daimi Temsilciliği, Azınlık’ın farklı etnik kökene sahip gruplardan oluştuğunu iddia ederek bazı kimlikleri kabul etmede insanlara baskı yapılamayacağını söyledi.
