Ulusal azınlıkların kamusal yaşama katılımının tartışıldığı konferansta ABTTF, Batı Trakya Türkleri’nin sorunlarını gündeme taşıdı.
Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu (ABTTF), 14 Kasım 2019’da Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) Ulusal Azınlıklar Yüksek Komiseri’nin ev sahipliğinde gerçekleştirilen “Lund’tan Ljubljana’ya: Farklı Toplumların Entegrasyonuna Giden Yolda Ulusal Azınlıkların Katılımının Teşvik Edilmesi” başlıklı konferansta katıldı. Ulusal azınlıkların kamusal yaşama etkin katılımları konulu Lund Tavsiyeleri’nin 20. yıl dönümü dolayısıyla İsveç’in Lund şehrinde düzenlenen konferansta Batı Trakya Türklerini ABTTF Uluslararası İlişkiler Direktörü Melek Kırmacı Arık temsil etti.
Lund Tavsiyeleri’nin 1999 yılında hazırlanmasında önemli bir rol oynayan Raoul Wallenberg İnsan Hakları ve İnsani Hukuk Enstitüsü ortaklığında gerçekleştirilen konferansın açılış konuşmasını AGİT Ulusal Azınlıklar Yüksek Komiseri Lamberto Zannier yaptı. Üst düzey katılımcılardan oluşan açılış panelinin ardından uzmanlar dört farklı oturumda siyasi katılım, sınırlar ötesi ve ekonomik katılım, azınlık mensubu kadınların kamusal yaşama katılımı ile İsveç örneğini tartıştılar. Ayrıca konferansta AGİT Ulusal Azınlıklar Yüksek Komiseri’nin Gürcistan’daki katılım projesine ilişkin kısa filmi tanıtıldı, AGİT Ulusal Azınlıklar Yüksek Komiseri Ofisi tarafından hazırlanan “Ulusal Azınlıkların Etkin Katılımı ve Çatışmanın Önlenmesi” başlıklı kitabın tanıtımı gerçekleştirildi.
Ulusal azınlıkların katılımı konusunda İsveç örneğinin incelendiği oturumda söz alan ABTTF, Batı Trakya Türk toplumunun etnik “Türk” kimliğinin tanınmaması nedeniyle eğitim ve din alanında sahip olduğu özerkliğe aykırı bir biçimde sosyal, kültürel ve dini yaşama katılımda pek çok engelle karşılaştığını belirtti. Bu çerçevede, ana dilde öğrenim hakkı kapsamında iki dilli Türk azınlık anaokullarının açılmasına izin verilmediğini, dini alanda ise Batı Trakya Türklerinin dini liderlerini seçme hakkının gasp edildiğini belirten ABTTF, mevcut sorunların çözümü konusunda devlet ile diyalog imkanı da olmadığını ifade etti. Ulusal azınlıklar ile yapısal diyalogun öneminin altının çizildiği oturumda ABTTF, Yunanistan’ın Batı Trakya Türkleri ile ilgili kararlarda tek taraflı ve dayatmacı bir politika izlediğini söyledi.
Öğleden sonra ulusal azınlıkların siyasi yaşama ve karar alma mekanizmalarına katılımının detayları ile ele alındığı panelde ABTTF, Yunanistan’ın Batı Trakya Türkleri konusuna ulusal güvenlik meselesi olarak yaklaştığını belirterek Batı Trakya Türklerine tehlike olarak baktığını belirtti. Batı Trakya Türklerinin siyasi yaşama katılımının önündeki yüzde 3’lük seçim barajının bunun bir örneği olduğunu belirten ABTTF, Batı Trakya Türklerinin kendi siyasi partisi ile parlamentoda temsil edilmesinin önüne geçildiğini söyledi.