Değerli Batı Trakya Türkleri Değerli misafirlerimiz sevgili dostlarımız.
Yaklaşık 14 yıldır, Duısburg derneğimize seçilen yönetimlerle, üyelerimizle hizmet ediyoruz.
Bu esnada kaç kez aile gecesi yaptığımızı unuttum. Fakat her gecemize katılan destek çıkan siz degerli Batı Trakya Türklerini ve dostlarımızı unutmam mümkün değil.
Yıllardır iyi ve kötü günlerimizi, dostluğumuzu,birlikteliğimizi paylaştık.
Yine aramızda ki samimiyetimize dayanarak bazı gerçekleri görmemiz gerektiğini düşünüyorum.
Ancak o zaman bu konularda ilerleme kaydeder ve önlem alabiliriz.
Değerli Batı Trakya Türkleri
Vatanımız Yunanistan a baktığımızda bölgemizde ki en önemli sorun işsizlik olarak görünüyor.
Fakat aşırı milliyetçilik ve ayrımcılık ekonomık zorluklarla birlikte giderek artan bir tehlike halini almıştır.
Yunan siyasetçiler hem ülkenin parasını, hemde Avrupa birliğinin parasını peşkeş çekmişler
Ceplerini doldurmuşlar yan gelip yatmışlardır.
Bizim insanımızda bu yapılanların bedelini Yunanistan dan başka ülkelere göç ederek ödemektedir.
Batı Trakya sessiz bir şekilde boşalmaktadır.
Türk azınlık okulları ekonomık gerekçeyle kapatılırken, Türkiye de bir kaç Yunanlı çocuk için okul açılmaktadır.
Azınlık eğitimi bilinçli olarak kötü hale getirilmekte. Çocuklarımızın Yunan devlet okullarına gitmesi sağlanmaya çalışılmaktadır.
Insanlarımızın tarihlerini öğrenmeleri engellenerek ileride acaba bunları Yunanlı yapabilirmiyiz Politikaları . teknoloji ve bılgi iletişimi ile çökmüştür.
Yunanlaştırma hesabını yapanlara devlet eliyle maddi manevi destek olunduğundan günümüzde gelirleri bozulmasın diye.Batı Trakya elden gidiyor diyerek ortalığı karıştırmakla, hala bu niyetlerinden vazgeçmediklerini göstermektedirler.
ilkokullarda Yunanca olarak İslam dersi anlatma girişimi ile ana dili Türkçe olan. Yunanca bilmeyen çocuklar dinimizi ne kadar ögrenecektir.
Yunanlıların sectiği sözde müftü aracılığıyla köy imamları maaşa bağlanıp okullarda din ögretmeni Yapmak. Aynı zamanda ileride onların işaret edeceği kişiyi müftü seçilmesini sağlama planları oldugunu görebiliyorum. Müftünüzü kendiniz seçin dendiğinde seçilen bizim seçtiğimiz müftümü olacak.
Bunun karşılığında Bizim camilerde El kaldırarak seçtiğimiz Müftülerimizin. Çağdaş ve bize yakışan bir şekilde seçim yapma çalışması var mı. YOK. Onlarda aman efendim yakında emekli olacağım ondan sonra. Ne yaparsanız yapın mantığıyla bir krallık yaratarak toplumu bu davadan soğutmaktadırlar. O hale geldiki malesef Günümüzde Kimsenın Müftülük ile ilgilendiği yoktur.
Siyasetle uğraşan Partilerden aday olarak ben sizin sorunlarınızla ilgileneceğim deyip milletvekili seçilenler Batı Trakya Türklerinin ilk etapta. Milletvekili çıkardık diye gurur kaynagımız oluyor. Çok geçmeden hüsrana uğruyoruz. Dr. Sadık Ahmetten sonra seçilen Milletvekilleri Mecliste Batı Trakya Türk ve Müslüman azınlığı diyememiş. Mücadele ediyor görünüp. Ceplerini doldurmanın siyasetini yapmışlardır.
Anavatanımız Türkiye den Yunanistanı ve zaman zaman Batı Trakya Bölgemize Başbakan, Bakan ve Milletvekili düzeyinde ziyaretlerin olduğuna tanık oluyoruz.
Hepimizde bir heyecan kulaklarımızı dört açıp onları dinliyoruz acaba bu sefer beklentilerimiz olacak mı diye.. gelişlerine sevinmekteyiz. Bu diyalogların artmasını canı gönülden arzuluyorum.
Yanlız şunuda söylemekten kendimi alamıyorum.
Tüm siyasi partilere sesleniyorum. Yunanistan a gelipte Türk ve Müslüman azınlığı diyemeyen ne Başbakan ne bakan nede mılletvekili bizleri ziyarete gelmesin.
100 yıldır çektiğimiz çilelerin üzerine buna şahit olmak bizleri derinden yaralamaktadır.
Batı Trakya Türkleri sorunlarımızın çözümünde artık ciddi olunmasını beklemektedir.
Günlük siyaset ve çözümden uzak konuşmaları dinlemek istememektedir.
……………………………………..
Gelelim Almanya yaşadığımız ülkemizde ki sorunlarımıza Dağ gibi büyümektedir.
Bana şunu soruyorlar yahu Dr. bu derneklerimizin hali ne olacak diyorlar.
Çok samimi olarak cevaplamak istiyorum. Bizlerin dernek kültürü yok. Yani anne ve babamızdan dernekçiliği öğrenip yetişmedik. Yunanistanın dernek ve bırlik çalışmalarını yasaklayıp korkutması üzerine bizler kahvehane kültürü ile yetiştik.
Bizler . buna bende dahilim Almanya ya Ekonomık koşullarımızı iyileştirmeye Almaya Kazanmaya geldik. Hiç kazandıklarımızdan vermek aklımızdan geçmiyor.
Bu ortamda yetişen gençlerimiz Alman kültürü içerisinde Ben odaklı eğitimide alınca bakın ortaya ne çıkıyor.
Derneğimize üye olmak istermisin diye sorduğumda. Bana ne verecek .. işte gençlerimizin cevabı.
Oysa dernekler hayır işleme. yardımlaşma yerleridir. Birlikte paylaştığımız değerleri, kültürümüzü
Çocuklarımıza aktarma yerleridir. Kim ne ölçüde hizmet ederse hayrıda kendisine olacaktır.
Yüce rabbim Şüphesiz ki Hizmetlerin en yücesi İnsana yapılan hizmettir buyurmaktadır.
Bu anlayışla çocuklarımızı bencillikten kurtarmak ve topluma hizmet etmenin onurunu. Paylaşmanın güzelliğini yaşatmak için kendi ellerimizle onları derneklerimize üye yapmalıyız.
Gençlerimize önce yaşadıkları topluma bir şeyler vermenin esas görevleri olduğunu anlatmalıyız.
……………
Bir diğer önemli konu ise Türkçemizdir. Bizleri bu salona toplanmamızı sağlayan
Konuştuğumuz dildir. Batı trakyalı olmamızdır. Ortak kültürümüzdür.
Tabi ki Müslüman olmamızda bir etkendir.
Fakat Arapça konuşan devletlerin insanları bu salonda bizimle olamamaktadır.
Dolayısıyla bir milleti bir arada tutan konuştuğu dildir.
Uzun yıllar bu birlikteliğimiz devam etsin istiyorsak Çocuklarımızı Türkçe kurslarına gönderip evde Türkçe konuşmalarını sağlamalıyız.
Şu an 600 kelimeyle Türkçe konuşuymaya çalışızoruz. Çocuklarımız 300 kelimeye düştü. Kendilerini almanca daha iyi ifade ediyorlar. Torunlarımız Almanca konuşup Alman kültüründe kaybolacaktır.
Kısaca farkında olmadan asıl gönüllü ASİMİLASYONU Almanya da çocuklarımız yaşamasın istiyorsak.
Türkçemize sahip çıkıp, cocuklarımıza nerden geldıklerını kım olduklarını unutturmamaktır.
Yunanistan da Türk ismi yazdığı için yerlerinden sökülüp atılan Dernek tabelalarını hepimiz biliyoruz.
Almanya da ki derneklerimizin kimliğimizi ifade eden tabelalarına sahip çıkın.
Biz Yunanlıların tarıhine nasıl saygı duyuyorsak . onlarda bizim kimliğimize ve kültürümüze saygı duymaları gerekir.
Bizlerin amacı hiç bir zaman Batı Trakyada tekrar bir Türk cumhuriyeti kurmak değildir.
Bu korkularından kurtulduklarında onlarla birlikte dostça yaşayabiliriz.
Batı Trakya insanı ne çekiyorsa Yunanlıların bu konudaki korkularından ürettikleri Siyaset ve haksızlıktan çekmektedir. Onlar korkuyor diye bizde Yunan olmak zorunda değiliz.
Ben Türk ve Müslüman olmaktan mutluyum. Benım özgürlüğüme dokunmadan, sende mutlu olduğun kimlik ve kültürde yaşamakta özgürsün. Bu anlayışla. birlikte yaşamanın yollarını aramalıyız.
Sizlere yeni yılınızda mutluluk, sağlık ve bol kazançlar diliyorum.
Aile gecemize gelerek Bizlere destek çıkmanızdan ötürü
Batı Trakya Türkleri Eğitim ve spor derneği yönetim kurulumuz.
Duisburg ve Mülheim bölgesindeki üyelerimiz adına
Sizlere teşekkür eder iyi eğlenceler dileriz.
Sabırla okuduğunuz için teşekkürler.