Batı Trakya Türk Azınlığı Danışma Kurulu Başkanı Rodop PASOK Milletvekili Ahmet Hacıosman, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in, resmi davetlisi olarak geçen hafta, Azerbaycan’ı ziyaret etti.
Rodop Milletvekili, Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in partisi olan Yeni Azerbaycan Partisi’nin düzenlediği “Modernleşme Politikası, Yeni Ekonomik ve Sosyal Çağrılar” konulu uluslararası konferansa katıldı.
Dünya çapından politikacılar ve akademisyenlerin katıldığı konferansta Yunanistan’ı, Rodop Milletvekili Ahmet Hacıosman ve Patra Üniversitesi Rektörü Yorgos Panayotakis temsil etti.
Rodop Milletvekili Ahmet Hacıosman, konferans çerçevesinde ‘’Ekonomi ve Siyaset Dünyasında Yeni Çağrılar, Rodop Örneği’’ başlıklı bir konuşma yaptı. Konuşmasında Yunanistan’dan örnekler vererek uluslararası ekonomik krize, uluslararası politikayı ve ekonomiyi tayin
Aşağıda Rodop Milletvekili’nin konuşmasından bir bölüm yer almaktadır:
“Ekonominin en büyük sorunu, Yunanistan’da yaşadığımız gibi, ulusal düzeyde değil, dünya düzeyinde olmasıdır. Ekonomik kriz sadece Yunanistan’ın sorunu değil, dünya çapında yaşanan bir sorundur ve hepimizi yakından ilgilendirmektedir.
Kanımca, kapalı ekonomi modeli artık geçmişte kalmıştır. Bizim stratejimiz, serbest ticaret, yenilikçi fikirler ve girişimler, uluslararası işbirlikleri, sağlıklı rekabet olmalıdır. Kısacası, çağdaş dünya ekonomisinin ihtiyaçlarına ve taleplerine cevap verebilecek ve geleceği olan bir strateji olmalıdır.
Sizlere, bölgem Rodop İli’nden bir örnek vermek istiyorum. Başta da belirttiğim gibi, bölge bir sınır bölgesi olup, İstanbul ve Bulgaristan piyasaları gibi büyük piyasalara çok yakın bir mesafededir. Sadece coğrafi yönden değil ekonomi yönünden de, bölge, bir kavşak niteliğindedir. Doğudan Batıya, Asya’dan Avrupa’ya bir geçittir. Ayrıca, mensubu olmaktan onur duyduğum,Yunan Devleti tarafından resmi olarak tanınan tek azınlığın yaşadığı bir bölgedir.
Bu durum göz önüne alındığında, herkesin aklına, iyi durumda, her gün gelişmekte olan ve yoğun ticari hareketliliği olan bir bölge gelmektedir. Fakat, bu düşünce maalesef bu gün bile ütopik bir düşünce olarak kalmaktadır.
Ulusal düzeyde, bölgem, en yoksul bölgelerden bir tanesidir. İşsizlik oranı en yüksek seviyelerdedir. Bölge ekonomisinin her alanı çöküş içerisindedir. Rodop bölgesinde bir kalkınma geriliği söz konusudur aynı zamanda da geleceği belirsizdir. Bölgede büyük bir göç eğilimi gözlenmekte, özellikle de Hollanda’ya mevsimlik işçi olarak gidenlerin sayısının çokluğu dikkat çekmektedir.
Bu bahsettiğim durumdan, bizler her birimiz sorumluyuz. Yılların süregelen düzeni ve anlayışı rahatlığı ve yozlaşmayı desteklerken, krize de zemin hazırlıyordu. Sizlere tarım sektöründen çok basit bir örnek vermek istiyorum. Hem iyi iklim şartları, hem de verimli toprakları sebebiyle, Yunanistan aslında tarım sektörünün cenneti olabilirdi. Eğer güneşiyle ve sıcağıyla ün kazanmış bu ülkede ihraç ettiğimiz gıdanın kat kat fazlasını ithal ediyorsak, sorunun ne denli büyük olduğunu siz düşünün.
Bütün bu sebeplerden dolayı, bu gün yaşamakta olduğumuz kriz sadece ekonomik değil, başta sosyal ve politik bir krizdir. Karşı karşıya olduğumuz tahrik unsurları süreklilik arz etmektedir fakat açık görüşlü olarak ve ufuklarımızı genişleterek bunların üstesinden geleceğimize yürekten inanıyorum.
Herkesin yararına olacak stratejik işbirliklerine ihtiyacımız vardır. En başta da, diyalog ortamı, demokratik prosedürler ve müzakereler gerekmektedir. Bu günkü konferansın, bu ortamın oluşması ve olgunlaşması için iyi bir fırsat olduğuna inanıyorum. Bizler farklı milletlerden ve ülkelerden insanlar olarak bu günü fırsat bilerek birbirimizi daha iyi tanıyabilir, görüş alışverişinde bulunabilir ve kendi bölgelerimiz için işbirliği olanakları sağlayabiliriz’’.
