Ana Sayfa Batı Trakya Haberler MEHMET ATALAY: “TÜRKİYE, YUNANİSTAN’A ÖRNEK OLSUN”

MEHMET ATALAY: “TÜRKİYE, YUNANİSTAN’A ÖRNEK OLSUN”

14
0

Basın İlan Kurumu Genel Müdürü Mehmet Atalay da ”Biz bir adım attık, örnek olmak istiyoruz. Bunun Batı Trakya’yı yöneten, komşumuz Yunanistan’a da örnek olması gerektiğini düşünüyorum. İnşallah Yunanistan da oradaki Türklerin sorunlarını çökecek adımları atar. El ele, kol kola bu bölgeyi bir barış gölü haline çeviririz” dedi.

 

Gümülcine merkezli haftalık Gündem gazetesinin sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni Hülya Emin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Yunanistan’da yayınlanan günlük ve haftalık gazetelerde resmi ilan yayınlanmasının 2007 yılında çıkan bir yasa ile düzenlendiğini belirterek, ”Buna göre, en azından 750 gazete basıyor olmanız, haftalık gazetenin en az 24 sayfa olması, en az bir kişinin sendikalı ve sigortalı olması gerekiyor. Gazete olarak geçen yıla kadar Yunanistan’ın Basın İlan Kurumu benzeri kurumunun listesi içindeydik. Geçen yıl gerekçe gösterilmeden listeden çıkarıldık” diye konuştu.

 

Batı Trakya’daki azınlık gazeteleri içinde prosedürleri yerine getiren tek azınlık gazetesi olduklarını belirten Emin, geçen günlerde de listeden neden çıkarıldıklarının gerekçelerini öğrenmek için resmi başvuruda bulunduklarını söyledi.

Basın İlan Kurumunun, İstanbul’da yayımlanan ve Rum azınlığın 86 yıllık gazetesi olan Apoyevmatini ile diğer azınlık gazetelerine, ülkenin mevzuatını zorlayarak, pozitif haklar tanıdığını belirten Emin, ”Bence destek olmalı da. Azınlık gazeteleri hiçbir şekilde çoğunluk gazeteleri ile rekabet edebilecek güce sahip olamaz, bu mümkün değil. Bu gazeteler desteklenmeli. Pozitif ayrımcılık sağlamak budur. Böyle bir şeyin yaşatılması için destek verilmesi güzel bir şey” dedi.

Hülya Emin, Batı Trakya’daki Türk azınlığın gazetelerinin ekonomik kriz ortamında çok büyük zorluklarla ayakta durmaya çalıştığını, doğru düzgün reklam geliri bulunmadığını ifade ederek, benzer pozitif ayrımcılığın Yunanistan tarafından da sağlanması gerektiğini söyledi.

 

Yasanın koşullarını yerine getirmelerine rağmen devlet ilanlarının kesilmesinin bir gelir kaynağını daha yok ettiğini belirten Emin, şöyle konuştu:

 

”Türkiye’deki Basın İlan Kurumundan bir talebimiz yok, zaten olamaz. Sonuçta ayrı ülkelerdeyiz. İki ülke arasında, karşılıklı azınlık olduğu için ister istemez karşılaştırma yapmak durumuna giriyorsunuz. Buradaki gelişmeleri gördüğümüz zaman biz de benzer girişimlerin kendi ülkemizde olmasını istiyoruz. Her ne kadar Yunanistan, ‘Karşılık esasına göre değil, AB kriterlerine göre davranıyoruz’ dese de hala yürürlükte bulunan Lozan Anlaşması var ve bu da mütekabiliyeti gerektiriyor. Türkiye’de olunca bizde de olsun, bizde bu tür yardımlardan faydalanalım istiyoruz. Biz yasaya uymak için bir gayret gösteriyoruz, 24 sayfa gazete çıkarıyoruz, bu bizim gücümüzü zorlayan bir durum. Biz kanun böyle gerektiriyor diye çabalıyoruz ve bu listede yer almak istiyoruz. Listeden çıkartıldıysak neden çıkarıldığımızı öğrenmek istiyoruz. Biraz da pozitif ayrımcılık yapmak gerekiyor. Lozan Anlaşması’nı bir tarafa bırakın, AB içinde azınlıklar her türlü aşamada destekleniyor. AB içinde prensip budur, azınlıklara ayrı bir hassasiyet gösterilir. O zaman Yunanistan’ın da pozitif ayrımcılık uygulaması gerektiğini düşünüyorum. Sadece bize değil, diğer azınlık gazetelerine de… Zaten çok fazla sayıda gazete de yok, 2-3 tane gazete var. Türkiye’de yapılan, bence güzel bir hareket, örnek alınmalı. Türkiye’de, azınlıklara yönelik yapılan her olumlu girişim bizi sevindiriyor. Biz de doğal olarak benzer hareketlerin kendi cephemizde de yaşanmasını istiyoruz. Bundan daha doğal bir şey olamaz.”

 

MEHMET ATALAY’DAN DESTEK

 

Basın İlan Kurumu Genel Müdürü Mehmet Atalay, Türkiye’de, azınlık cemaatlerine hitap eden, onlara Türkiye’yi anlatan, hükümetlerin, ülkenin mesajlarını veren azınlık gazeteleri bulunduğunu belirterek, birlik ve beraberlik mesajı veren bu gazetelerde, bugüne kadar ayrılıkla ilgili herhangi bir sorun görmediğini söyledi.

Bunlar arasında büyük sıkıntılar yaşayan ve kapanma aşamasına gelen 86 yıllık Apoyevmatini gazetesi de bulunduğunu kaydeden Atalay, şöyle konuştu:

 

”Bir baktık ki bunlar da bizim parçamız. Türkiye’deki basın yayın organları yanında bunlar da kamuoyunu bilgilendiriyor ve dünyaya da onlarla mesaj veriyoruz. Türkiye’de dünya ile irtibatı olan, içeride de kendi cemaatlerine haber ulaştırması gereken birtakım yayın organları vardı. O yayın organlarında sorun yaşanması bizi de üzer. ‘Komşusu açken tok gezen bizden değildir’ düsturundan hareket edecek olursak, baktık sorunları var, o sorunları göz önünde bulundurarak, onlara yardımcı olduk. Daha önce zaten ilan alıyorlardı ve 1960’lı yıllardan itibaren kendilerini devletimiz destekliyordu. Daha sonra cemaatler azaldığı için yeterli tirajı yapamadıkları için gazeteler ilan almaktan düştüler. Biz bu sorunu samimiyetle çözmek istedik.

Biz bir bütünüz, aynı ülkede yaşıyoruz, aynı havayı soluyoruz ve onların en az bizim kadar İstanbullu ve Türkiyeli olduğuna inanıyoruz. Bu ülkeyi seviyorlar, bu ülkeden gitmek istemiyorlar, burada yaşamak, hizmet etmek, mesajlarını ve haberlerini ulaştırmak istiyorlar. Ulaştırırken de bu ülkeye herhangi bir şekilde isyan eden, sabote eden bir eylem değil, toplumlar arasındaki birlikteliği sağlamak için.”

 

Bir mozaik olan İstanbul’u ve Türkiye’yi birlik ve bütünlük içinde tutmak için önlerine çıkan bu fırsatı değerlendirdiklerini ve azınlık gazetelerine yardımda bulunmaya karar verdiklerini anlatan Atalay, şöyle devam etti:

”Şu fazlasıyla söyleniyor. Özellikle Batı Trakya Türkleri derneklerinin dile getirdiği bir konu var. Batı Trakya’da yaşayan Türk azınlıklar, Türkler, son derece elverişsiz şartlarda, maddi sıkıntılar içinde, yatırımlardan nasibini almadan yaşıyorlar. Bunu ben de gördüm. Batı Trakya’yı ziyaret ettiğimizde Yunan köyleri ile Türk köyleri arasındaki anormal farkı gördüm. Hakikaten bizi üzüyor. Biz bir adım attık, örnek olmak istiyoruz. İnsanlıkta adım atmak önemli. Ben bunun Batı Trakya’yı yöneten, komşumuz Yunanistan’a da örnek olması gerektiğini düşünüyorum. İnşallah oradaki Türklerin sorunlarını çözecek adımları da atarlar. Biz de burada yeni adımlar atarız. El ele, kol kola bu bölgeyi bir barış gölü haline çeviririz. İstanbul’u, Selanik’i, bir hat halinde son derece uyumlu, dostane şekilde insanca yaşayabileceği ve hak ettiğini alabilir duruma getirmek istiyoruz. İnşallah bunun örnek olacak tarafları vardır. Bundan da gerekli dersleri alırlar.”

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz