Ana Sayfa Batı Trakya Haberler BURSA’DA BALKAN ÜLKELERi MEDYA FORUMUNUN 2. GÜNÜ BAŞARIYLA SONA ERDİ

BURSA’DA BALKAN ÜLKELERi MEDYA FORUMUNUN 2. GÜNÜ BAŞARIYLA SONA ERDİ

21
0

“Balkan Ülkeleri Medya Forumu”nun ikinci günü, “Bölgesel Güvenlik ve İstikrarın Tesisinde Medyanın Konumu” konulu oturumun “Bölgesel Barış, İstikrar ve Medya” başlıklı bölümüyle başladı.

 

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın himayesinde, Başbakanlık Basın-Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü (BYEGM) ve Dışişleri Bakanlığı Stratejik Araştırmalar Merkezi (SAM) Başkanlığınca Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’nde yapılan “Balkan Ülkeleri Medya Forumu”nun ikinci günü, “Bölgesel Güvenlik ve İstikrarın Tesisinde Medyanın Konumu” konulu oturumun “Bölgesel Barış, İstikrar ve Medya” başlıklı bölümüyle başladı.

 

Moderatörlüğünü Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Rektörü Prof. Dr. Sedat Laçiner’in yaptığı bölüme katılan Bulgaristan TV7 Televizyonu Program Yapımcısı Emil Koshlukov, Avrupalıların, Balkanlar’ı, içinde küçük devletlerin düşman olarak bulunduğu bir bölge olarak değerlendirdiğini söyledi. Dünyada birçok kişinin Balkan ülkelerinin yerini ve ismini tam olarak bilmediğini anlatan Koshlukov, “Bu gibi forumlarda geçmişi yeniden düşünmeyi ve tarihin doğru sayfalarını bulmamız lazım. Ben, Balkanlar için bir yol olduğunu düşünüyorum. Bizim kendi yerimizi, yani Balkanlar’ı bulmamız ve komşuluk ilişkilerimizi iyi geliştirmemiz lazım” dedi.

 

YUNAN GAZETECİ BALİ KİRYAKİ’NİN KONUŞMASI

 

Angelioforos gazetesinden Bali Kiryaki ise Bursa’nın çok güzel bir şehir olduğunu ve bu forumda bulunmaktan büyük mutluluk duyduğunu söyledi. Balkanlar’da yaşayanların komşu ülkeler hakkında fazla bilgiye sahip olmadıklarını, bu ülkeler hakkında okullardaki tarih derslerinde öğretilenlerin ise “iyi biziz, kötü onlar” olduğunu anlatan Kiryaki, bu görüşlerin artık silinmesi gerektiğini vurguladı. Kiryaki, Balkan ülkelerinde yaşayanların birbirlerini ziyaret etmediklerinin de aşikar olduğunun altını çizerek, “Birbirimiz hakkında bir şeyler öğrenmek için yanıp tutuşmuyoruz. Burada hepimizin üzerine düşen görevler var. Bu görevleri de medya mensupları olarak bizler yerine getirmeliyiz” diye konuştu.

 

RUMEN GAZETECİ MİRUNA BADEA’NİN KONUŞMASI

 

Romanya Mediafax Dış Politika Editörü Miruna Badea da oldukça zor bir konuya konuşmacı olarak katıldığını ifade ederek, Balkanlar’ın yıllardır bir çatışma ortamı olarak bilindiğini vurguladı. Diyalog olduğu sürece her konuda istikrarın elde edilebileceğine değinen Badea, bu yönde medyanın büyük bir görev üstlenmesi ve bu kapsamda da bölge hakkında bilgilendirmenin en doğru şekilde yapılması gerektiğini kaydetti.

 

TRT DIŞ YAYINLAR DAİRESİ BAŞKAN VEKİLİ KÖKSOY

 

TRT Dış Yayınlar Dairesi Başkan Vekili Süleyman Köksoy da katılımcılara TRT ve görev yaptığı bölüm hakkında bilgiler verdi. Daire Başkanlığının 74 yıllık bir mazisinin bulunduğunu, 8 Ocak 1937’de Hatay sorunu nedeniyle Arapça olarak yayına başladıklarını söyleyen Köksoy, “Arapça olarak başladığımız dış yayınlar, bugünlere kadar geldi. Şu anda Türkçe dahil 32 dilde hem radyo yanını hem de internet yayınımız var. Açılmak durumundayız. Dünyada en fazla dilde yabancı yayın yapan kuruluşlar arasında 5’inci sıradayız. Bunu daha da geliştirebiliriz. Bunun için imkanımız da var” dedi. Bu tür etkinliklerin kendilerini heyecanlandırdığını, Dış Yayınlar Dairesi olarak buraya “koşa koşa” geldiklerini ifade eden Köksoy, medya kuruluşları olarak bir araya gelinmesi ve ortak hareket edilmesi gerektiğini anlattı.

 

ÇOMÜ REKTÖRÜ PROF. DR. SEDAT LAÇİNER’İN KONUŞMASI

 

Oturumun son bölümünde söz alan ÇOMÜ Rektörü Prof. Dr. Sedat Laçiner, Balkanlar’ın dünyanın en eski yerleşim yerlerinden biri olduğunu ancak eski bir yerleşim yerinin burayı bir bölge haline getirmediğini kaydetti. Bunun için çağın her döneminde gayret sarf edilmesi, emek harcanması gerektiğini vurgulayan Laçiner, şunları söyledi: “Çünkü birlikte yaşamak emek istiyor. Yani aşık olduğunuz bir kadınla bile evlendikten sonra emek göstermezseniz o yuva dağılıyor, boşanıyorsunuz. Bölgesel barıştan bahsedebilmemiz için olması gereken nedir? Bölge olmanız gerekir. Balkanlar şu anda pek çok açıdan bir coğrafyanın adı gibi. Tarihsel, dilsel, kültürel olarak birçok benzerliği olmasına rağmen bilinç dışı, farkındalık dışılık var. Eğer farkında değilseniz kardeşinizle bile çok büyük kavgalar yaşayabilirsiniz ve o birliktelik olmaktan çıkar. Yani önce bölge olması gerekiyor. Bir ‘Balkanevi’nin inşa edilmesi gerekiyor. O görev de tabii ki o bölgede yaşaşanlara düşüyor. Bir ‘Balkanevi’nin inşa edilebilmesi için ilk yapılması gereken bir kimliğin, bir bilincin yani ‘burası bizim evimiz’ düşüncesinin insanlar içine yerleşmesi, kişiselleştirilmesi, onların malı haline gelmesi gerekli. Bu, bir anda olacak bir şey değil. Tabii ki biz burada bir süreçten bahsediyoruz. Tohumlar atıldıktan sonra ikinci safha ilişkilerin artmasıdır. “

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz