AZINLIK PARTıZAN OLMAMALI, UYANMALIYIZ VE KARARLILIğIMIZI SANDIğA YANSITMALIYIZ!

Sevgili okurlarım, defalarca radyolarda söyledim, sahibi olduğum Birlik gazetesi sayfalarında yazdım ve bıkmadan usanmadan bir kez daha yazıyorum. Azınlık insanı Partizan olmamalı, Azınlık insanı partiler içerisinde siyaset yapabilir, ancak azınlığın çıkarlarını gözeterek, takip ederek bunu yapmalıdır. Gel gelelim biz bunu yıllarca başaramadık. Bunun bir orta yolunu bulamadık. Ya çok Pasok olduk, veya çok ND olduk, veya çok Sol olduk, ama olduğumuz zamanda bir Yunanlıdan daha fanatik oluyoruz. Köyde, mahallede birbirimize kötü gözle bakacak kadar yaşıyoruz bu gözü kör olası partizanlılığı. Yıllardan beri kurtulamadık gitti. Bu sebepten dolayıda azınlık haklarımızın mücadelesini veremez olduk. Çünkü partinin koymuş olduğu kuralların dışına çıkamıyor bizim siyasilerimiz. Durum böyle olunca da ilk sırada kişisel çıkarlar gelmeye başladı. şimdi bunu bertaraf etmenin yollarını aramalıyız. Hemde 7 Kasım Yerel Yönetimlerin seçimlerden başlamak üzere bu değişimi ciddi bir şekilde ele almanın zamanı geldi. Aksi takdirde inanın bize bizden hayır kalmayacak. Yunanlıdan farklı düşünen bir yanımız olmayacak. Oysa bizlerin değişik bir ırk olarak özelliklerimiz var. Bizim kendimize has değerlerimiz var. Bu değerleri korumanın yolu da sadece ve sadece birlik ve beraberliğimizi koruyarak, bir bütün olarak hareket etmekten geçer. Doğrusuda aşağıdaki yazıya baktığımızda kendilinden ortaya çıkmıyor mu? Ο ΥΠΟΨΗΦΙΟΣ ΔΗΜΑΡΧΟΣ ΑΝΟΙΓΕΙ ΤΑ ΧΑΡΤΙΑ ΤΟΥ ΣΤΟ «Χ» Γιώργος Πετρίδης: Ο κόσμος θα ψηφίσει με ωριμότητα 17.09.2010 “Δεν υπάρχει μειονοτική ψήφος και πλειονοτική ψήφος, υπάρχει μια κοινωνία.” Bay Petridis adeta azınlığı yok sayıyor. Ama Birlik gazetesi olarak bay Petridis ve ekibine, sadece onlara değil, onun gibi düşünen herkese şunu bir kez daha hatırlatmak isteriz. Bay Vavaciklis azınlığa dil uzatmıştı, sonunu herkesle birlikte sizde gördünüz. Biz ne barangayız, ne de çalmaraya zorla sokulacak koyunlarız. Azınlığın kendiside var, oyları da var. Sizin için azınlık yok olabilir, azınlık oyları olmayabilir, hatta sizin azınlık oylarına ihtiyacınız olmayabilir. Ama onu paşa gönlünüz bilir. Sadece şunu untmayın, bu azınlık, “el mi yaman, bey mi yaman” sandıkta göstermeye hazırlandı bile. Keşke azınlığın oylarına, varlığına dil uzatmasaydınız. Burada iki toplumun yaşadığını sağır sultan dahi biliyor, ama nedense siz seçilmeden daha önce sadece Gümülcine’de bir toplumdan bahsettiniz. Yani, bizi toplum olarakta yok sayıyorsunuz. Olmadı bay Petridis. Yanınıza aldığınız adaylar ne yüzle azınlık mahallelerine giderek oy isteyecekler? Siz ne söyleyeceksiniz? Değerli kardeşlerim; Bize sadece bizden fayda olduğunu anlamamız için daha ne kadar birbirimizi yememiz lazım? Tüketelim mi kendimizi bu topraklarda? Bunu mu yapmak istiyoruz beyler? Daha ne kadar Yunanlıya su taşıyacaksınız? Dinimiz bize neyi emrediyor? Allah bizden nasıl hizmet etmemizi bekliyor? Kişisel çıkarlar bazıları için ön planda olabilir, ancak azınlığın bütünü bu az sayıda kişiler gibi düşünmeyecektir artık. Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığı’nda artık değişim şarttır. Kimse kimseyle kuyrukla kapan boşandırarak ömür boyu alay edemez. Elbette bir gün herşey açığa çıkacak ve o zaman tarih doğru çalışanı da, yanlış çalışanı da yargılayacaktır. Bir konuyu ben anlayamadım, eğer sizlerden anlayanınız varsa lütfen bana da anlatsın. Yıllardan beri Batı Trakya Türk Azınlığı’nın başında bir “klika” vardı. Bu klikanın içinde olanlara soruluyordu herşey. Ama bu “klika” bugün halen günümüzde de var olmaya devam ediyor. Bu defasında ise azınlığın çıkarlarının yanında değil, azınlığın çıkarlarının tam karşısında yer alıyor. Bunu ben boş olarak söylemiyorum. Gördüğümüz gelişmeler herşeyi apaçıok ortaya koyuyor. Azınlık seçimlere bağımsız listeyle inerken, bu klikanın başında olanlar, içinde, kenarında olanlar Yunanlı adayın yanında yer alıyor. Bunu anlamak gerçekten mümkün değil. Bu klikanın her yerinde olanlara bu azınlık insanı şunu soruyor artık. “Renginizi, yerinizi duruşunuzu belli edin artık.” Azınlığın yanındamısınız? Yoksa Azınlığın karşısındamısınız? Kiminiz Celal Bayar Yurdunda sefa sürdünüz. Kiminiz azınlığın oylarıyla bey sıffatını aldınız, azınlığın ve belki de anavatanın ekmeğini yediniz okuduğunuz okullarda. Ama nedense bir türlü yediğiniz ekmeğin, aldığınız oyun karşılığını veremediniz. Hep uğraştırdınız bizleri. Dahası var mı? Yoksa yazdıklarım yalan mı? ışte doğrular bugünkü duruşunuzdan ve tuttuğunuz saflardan belli oluyor. Ah, ah, yine Atalarımız ve yine o çırılçıplak Atasözleri beni derinlere götürüyor. Atalarımız çok şey söylemiş, bunlardan iki tanesini söyleyeyim. “Güneş balçıkla sıvanmaz” “Devlet tavşanı öküz arabasıyla yakalar” Ama bana kalsa bunlara gerek kalmadı. Herkes çıkarları için yüzlerine taktıkları maskelerini istemeye istemeye düşürdü. Baksanıza, lapır lapır dökülüyorlar. ınsanın bir görünen yüzü vardır, bir de görünmeyen yüzü. Bu formüle bizim Batı Trakyamızda çooook rastlarız. Beyler; Yoksa Azınlığın karşısında olduğunuzu mu gösteriyorsunuz? Bağımsız Liste varken neden Petridis ve Koçakis veya diğerlerinin yanına yamanıyorsunuz canım? Tabii ki herkesin demokratik hakkıdır, isteyen istediği yere gider, ideolojisine saygılıyım ama, sizler diyorum, sizler galiba bizim hak, hukuk savaşı mücadelesi içinde olduğumuzu unutmuşsunuz. Bu azınlığın ekmeğini yemediniz mi? Bu azınlığın oylarıyla saltanat sürmediniz mi? Nedir bu azınlığa karşı düşmanlığınız sizin yahu? Bağımsız Liste neden dokundu size bu kadar? Hadi Yunanlıya dokunması gayet doğaldır ve azınlık tarafından bu zaten bekleniyor ve biliniyor. Ama sizin tavrınız, tutumunuz, azınlığın listesinden değilde Yunanlının listesinden aday olmanızı nasıl açıklayacaksınız yine oy beklediğiniz bu azınlık insanına? Türklerin bağımsız Listesine oy vermeyin, Yunanlının listesine mi veriniz diye mahalleleri, köyleri dolaşacaksınız? Kolay gelsin. Vallahi anlamadım.