24 Nisan…
Büyük bir kara propaganda ve algı operasyonu
Ve zihinlere tek boyutlu olarak kazınan tarih…
Bir tarafta küresel çıkarları için Ermenileri kullanan emperyalizm,
Diğer tarafta ise bu durumu fırsat olarak görüp,
Amaçlarına ulaşmak için emperyalist güçleri kullanan Ermeni milliyetçiliği…
Olay ne yaşanan acıları ortaya koymak ne de tarihte yaşanan bir konuyu aydınlatmak?
Olay sadece, planlanan oyunu Ermeniler üzerinden hayata geçirmek…
Bu arada yanaklardan aşağı süzülenler ise,
Sadece timsah gözyaşları…
Oysa böyle bir konu,
Bir daha böyle acıların yaşanmaması ve barışın tesisi için araç olmalıydı
Yoksa yeni çatışmaların, acıların ve savaşların değil…
Burada Ermeni sorunu tartışacak değilim…
O, bu yazanın konusu dışında…
Benim tartışmaya çalıştığım farklı bir şey…
Benim konum;
24 Nisan, Balkanlar ve Türkiye’deki Balkan kökenli dernekler…
Hepimiz biliyoruz ki 93 Harbi
Yani 1877-78 Osmanlı Rus harbi…
Yani halk arasında adıyla “büyük bozgun” …
Etnik arındırma sonucu;
1 milyon 250 bin kadar Müslüman yani Türk’ün
Doğduğu topraklardan sökülüp atıldığı…
Yaklaşık 600 bin kadarının da
Katliam, soğuk, açlık ve hastalıktan dolayı
Yaşamını yitirdiği savaşın adıdır…
Soruyu duyar gibi oluyorum…
Bunun 24 Nisan ile ne ilgisi var?
Çok büyük bir ilgisi var…
Çünkü 24 Nisan;
93 Harbi olarak bilinen 1877-78 Osmanlı Rus harbinin
Resmen başladığı gündür…
Sen bunu bilmezsen ve yaşatmazsan
Ve de anmazsan…
O zaman başkası çıkar ve golü atar…
Oysa 1821 ile 1922 yılları arasında
5.5 milyonu çeşitli nedenlerle yaşamını yitiren,
5 milyon kadarı da doğduğu topraklardan sürülüp atılan,
Günümüze kadar devam sürgünlerle birlikte
9 milyonu gelip Türkiye’ye yerleşen
Benim insanım…
Ama kim biliyor, gündeme kim taşıyor?
Sahi, bu konuda görev öncelikle kime düşüyor?
Sahi, Balkan kökenli dernekler nerede ve ne yapıyor?
Evet, pek çoğu iyi niyetle bir şeyler yapmaya çalışıyor…
Fakat sadece yapmayı istemek yetmiyor…
Bunun için
Olaylara ve konulara yeni ve farklı bir yaklaşımda bulunmak,
Ezber bozmak,
Kültürel bir birikim ile
Entellektüel bir bakış açısına sahip olmak;
Kısaca nicelik değil nitelik gerekiyor.
Aynı zamanda geniş bir vizyon…
Sahi, Balkan Türklerinin özel bir anma günü var mı?
93 Harbinin mi yoksa Balkan savaşının başlangıcı mı anma günü olacak?
Yoksa herhangi bir tarih ya da herkesin, kendisinin göç ettiği gün mü?
Bundan 5 yıl kadar önce gündeme gelen bu konu neden çıkmazda?
Ufak hesaplar mı bunun nedeni yoksa aymazlık mı?
Az sayıda;
Bir elin parmakları kadar az sayıda insan;
Kafa patlatıp canla başla çalışıyor…
Araştırıyor.
Geziden kültürel konulara kadar elinden geldiğince
Fikir üretiyor…
Dahası kendini de yorarak
Çok sayıda insanla görüşüyor, öğrenmeye çalışıyor,
Duygu ve düşüncelerini paylaşıyor,
Bir şeyler alıyor, bir şeyler veriyor,
Bu şekilde de,
Yanlış yapmayı en aza indirgiyor…
Maksat;
Yeter ki, geniş katılım olsun,
Yeter ki, kamuoyu oluşsun,
Yeter ki, fikir, daha çok taraftar bulsun…
ANLAYANA…
Neyse…
24 Nisan ne mi?
Buna;
Kişilerden derneklerine kadar,
Herkes kendince yanıt vermeli,
Kendine sorular sormalı…
Ben birkaç soruyla konuyu açayım
Göç nedir?
Göçmen nedir?
Sorulacak soru çok…
Gerisini sizden…
Bunları sormak, yanıtlarını bulmak
Bilmek ve öğrenmek zorundayız…
Çünkü;
Bulgar Bilim kadını Antonina Jelyazkova’nın da dediği gibi
Geçmişi bilmek zorundayız,
Ama doğru şekilde…
Yoksa tarih tekerrür eder
Ve acılar yeniden yaşanır…
Oysa Balkanların ve tüm insanlığın ihtiyacı olan,
“SAVAŞ DEĞİL BARIŞTIR”
İşte 24 Nisan’ın yanıtlarından biri de budur…
Son söz: Sen inisiyatifi ele almazsan birileri çıkar inisiyatifi elinden alır…