Yunanlı Paşa’dan akılalmaz teklif, “Türkiye ile sıcak olayı biz oluşturalım, böyle bir olayın akıbeti Erdoğan’ı devirebilir” diye beyanat verdi.
Halen Yunan Ordusu’nda görevli olan ve bu görevi Meriç (Evros) bölgesinde yerine getiren ancak ismi verilmeyen bir üst düzey komutan pronews.gr haber portalından gazeteci Panos Spaggopulos’a verdiği mülakatta akılalmaz bir öneri ortaya attığı ifade ediliyor. Komutan’ın söyledikleri gerçekten iki ülkenin yakınlaşmasına yönelik değil, savaş çıkartacak tarzdan bir davranış olduğu açıkça görülmektedir.
Paşa’nın söyledikleri özetle şu şekildedir:
“Yunanistan için dar alanda galibiyetle sonuçlanacak sınırlı süreli mümkün olduğu kadar Yunan tarafından kontrollü bir askeri olay yaratmalıyız. Bugün Yunanistan’ın tek umudu bu, yarına hayır. Recep Tayyip Erdoğan’ın kabadayılığı kırılsın ve Türkiye’nin tehdidi 10 yıl geri gitsin. Aksi halde işler bizim aleyhimize önceden kararlaştırılmış. Zaman Türkiye lehine çalışıyor. Biz çöküyoruz onlar devleşiyor.
Türk’ler bugüne kadar göçebe zihniyetinde bir halk. Bir savaşta göçebeler yok olunca geri çekiliyorlar. Tabii ki yeniden geri geliyorlar, ancak aynı anda değil. Kaldı ki birkaç yıla kadar durumlar Yunanistan lehine olumlu yönde değişmiş olabilir.
Ayrıca da böyle bir olayın genişlemesi durumunda, ABD ve Rusya’nın da olayları kontrol etme gücü var ve Recep Tayyip Erdoğan’ın kırıştığını görmekle de çıkarları var. Böyle bir olayın akıbeti Erdoğan’ı devirebilir.
14 yıl boyunca Yunanistan’ın siyasi liderleri kendilerini kandırarak, Erdoğan’ın Kemalist askeri düzene karşı koyan bir lider olduğuna Yunan kamuoyunu da ikna etmeye çalışıyorlardı. Oysa devasa bir askeri makine inşa ederken, Yunan siyasiler 2004 yılından sonra isteyerek gözlerini kapatıyorlardı ve raporlarımıza aldırış etmeden ilgisiz kalıyorlardı.
2010 yılında Bakan Evaggelos Venizelos TROYKA’nın yetkili komiserini Bakanlığa getirdiğinde, bir oturumda kendilerine ve Bakanlıktaki ekibine, ülkenin ulusal güvenliğini memorandumun içine dahil etmenin ülke güvenliği açısından delilik ve intihar olacağı konusunda kendilerini uyarmıştım.
Ancak bir sonraki acil tayinlerde sınıra kaçtım ve en sonuna kadar da kalmak istiyorum, terhis etsem de burada kalacağım. Artık herşey burada oynanacak.
Lozan Anlaşması’nın tartışmalı bir hale gelmesi sadece içe dönük Kemalist muhalefetin zayıflatılması ve itibarsızlaştırılması için yapılmaktadır. Ancak Lozan Anlaşması ile Ege adaları Yunanistan’a verilmişti, ve şimdi bu durumun Yunanistan’a karşı savaş zemini oluşturmaya yönelik bir durum olduğunu düşünmeyi dahi kabul etmiyorlar.
Eğer birçok şey, ama birçok şey değişmez ise ve Yunanistan’ın iyi Allah’ı bizi kurtarmaz ise ya Finlandiyalı olacağız veya yenileceğiz.
Avrupa Birliği Bakanı Ömer Çelik’i gördünüz, nasıl da kibirli bir şekilde Yunan Hükümeti’nden Trakya’da (Batı Trakya) “Gülencilere” karşı önlem almasını istedi ve Yunanlı vatandaşların Atina’da cami yapımına karşı çıkmalarına ne şekilde konuştu.
Kıbrıs’lılar seçimlerini yapmış. Yunan devletinin Silahlı Kuvvetlerine nazaran büyük ölçüde Milli Muhafız Ordusu’nu terk etmişler. Önceden yazılmış bir güzergah var.
Bizlere, Türkiye’nin garantör devlet olmaktan Erdoğan’ın vazgeçeceğini ve Türk askerlerini geri çekeceğini ve Magusa’nın Kıbrıslı Rumlara geri verileceğini söylüyorlardı. Geçen gün Akıncı ile görüşmesinde hiç birini kabul etmedi. Üzgünüm bunu söylüyorum, ama Kıbrıslılar kendi kaderlerine layık olacaklar. Biz artık buradan yardım edemeyiz.”
