Eski Yunanistan Dışişleri Bakanı Dora Bakoyanni, Kıbrıs müzakerelerinin Güney Kıbrıs tarafından tek taraflı askıya alınmasıyla ilgili, kısa süreli provokasyonların iki tarafa da fayda sağlamayacağını belirterek, “Müzakerelerin, adadaki her vatandaşın eşit şekilde faydalanacağı birleşik Kıbrıs kararının çıkmasıyla sonuçlanmasını istiyoruz” dedi.
“Yeni Riskli Güvenlik Ortamında Türk-Yunan İlişkileri” Konferansı
Eski Yunanistan Dışişleri Bakanı Bakoyanni: “Müzakereler kısa dönemli provokasyonlarla devam edemez. Görüşmeler gerçekçi temeller üzerine oturtulması gerekiyor”. “GKRK’nin uluslararası hukukla tespit edilmiş Münhasır Ekonomik Bölgesini tanımamak, GKRK’nin haklarının ihlalidir ve her anlamda kabul edilemez”. “Eğer gerçek bir soruna gerçek bir çözüm aranıyorsa Kıbrıs sorunu için Kıbrıs çözümüne ihtiyacımız var”.
Bakoyanni, Atılım Üniversitesi’nde düzenlenen “Diplomasi Saati” programında, “Yeni Riskli Güvenlik Ortamında Türk-Yunan İlişkileri” başlıklı konferansa katıldı. Türk-Yunan ilişkilerine ivme kazandırmanın kendileri için büyük ve onurlu bir hedef olduğunu belirten Bakoyanni, iki ulusun geçmişte çok zorlu sınavlar verdiğini söyledi. İki Ulus olarak aşmak zorunda oldukları tarihi yükleri olduğunu kaydeden Bakoyanni, tarafların, iyi niyetli ilişkiler neticesinde varılacak “Kazan Kazan” durumu yerine, kazançlı çıkamayacağı oyunlardan uzak durması gerektiğini aktardı.
“Türkiye radikalizmin önüne geçebilir”.
Türkiye’nin günümüzün en önemli problemlerinde biri olan radikalizmle mücadelede önemli bir yeri olduğunu söyleyen Bakoyanni, “Türkiye, İslami radikalizmin önüne geçebilir. Ortadoğu’daki Müslüman unsurların birleşmesine yardım ederek aynı zamanda batılı müttefikleri ile ilişkilerini koruyabilir” dedi. Bakoyanni aynı zamanda Türkiye’deki Müslüman halk ile Hristiyan azınlığın arasındaki tarihi bağların da çok güçlü olduğunu belirtti. 1999 depremiyle iki ülkenin geçmiş sorunlarını unutarak birbirine yardım ettiğini hatırlatan Bakoyanni, Türkiye’nin Yunan ürünlerini ithalinde Almanya’yı geçtiğini belirterek ilişkilerde varılan noktanın altını çizdi. Bakoyanni, iki ülke arasındaki turizmin de canlandığını belirtti. Kıbrıs sorununun Türk-Yunan ilişkilerine geçmişte büyük zarar verdiğini ifade eden Bakoyanni, bu sorunun aşılması durumunda iki ülke arasındaki ilişkilerde ani ve önemli gelişmeler yaşanabileceğine işaret etti.
Güney Kıbrıs Rum Kesimi’nin (GKRK) Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği (Ab) ve uluslararası toplumun aktif üyesi olduğunu hatırlatan Bakoyanni, Türkiye’nin bu gerçekleri göz ardı etmeden görüşmelerde GKRY’yi doğrudan muhatap alması gerektiğini söyledi. Bakoyanni, “GKRK’nin varlığını tanımadan hareket etmek görüşmelere gerçekçi bir temel kazandırmaz. Aynı zamanda GKRK’nin uluslararası hukukla tespit edilmiş Münhasır Ekonomik Bölgesini tanımamak GKRK’nin haklarının ihlalidir ve her anlamda kabul edilemez” dedi.
Türkiye’nin enerji probleminin GKRK Başkanı Nikos Anastasiadis’in önerdiği boru hattı ile çözülebileceğine değinen Bakoyanni, aynı zamanda adanın su sorununa da Türkiye’nin çare olabileceğini belirtti. Birbirini suçlayarak iki tarafın da ilerleme kaydedemeyeceğini savunan Bakoyanni, “Müzakereler kısa dönemli provokasyonlarla devam edemez. Görüşmeler gerçekçi temeller üzerine oturtulması gerekiyor” diye konuştu. Bakoyanni iki devletli çözümün gerçekçi olmayacağını belirterek, “Eğer gerçek bir soruna gerçek bir çözüm aranıyorsa Kıbrıs sorunu için Kıbrıs çözümüne ihtiyacımız var” şeklinde konuştu.
Türkiye’nin AB üyeliği-Bakoyanni, Türkiye’nin gerekli kriterleri yerine getirdiği takdirde AB üyeliğine tam destek verdiklerini söyledi.Son 5 yıldır Yunanistan’da yaşanan ekonomik krizi hatırlatan Bakoyanni, “Bütün bunlara rağmen Yunan halkı AB üyeliğimizi destekliyor. Bu kriz ortamında aksi bir durum felaketle sonuçlanabilirdi” diye konuştu. Türkiye’nin AB üyeliğinin, birliği güçlendireceğini ve zenginleştireceğini kaydeden Bakoyanni, büyük ülkelerin bile sorunlar yaşadığı günümüzde Türkiye gibi büyük bir ülkenin, AB üyeliğine ihtiyacı olduğunu kaydetti.
