İskeçe Türk Birliği’nde yeni dönem başladı. Şimdi sıra tabelanın konulmasında.
Fiilien var olan ancak Yunanistan Hukuku açısından yok sayılan İskeçe Türk Birliği yoluna devam ediyor. İsminde Türk sözcüğü yer aldığından dolayı, çeyrek asır öncesi Yunanistan tarafından yasaklanan ve yıllarca Yunanistan iç hukuku kapsamında mahkemelerde “acımasızca süründürülen” İskeçe Türk Birliği, aynı zamanda Batı Trakya Türk Azınlığı’nın gurur ve bayrağı haline geldi.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde (AİHM) görülen davada haklı bulunmasına rağmen, Yunan devleti bu kararı uygulamakta direnmeye devam ediyor. İskeçe’deki Türklerin gururu ve gözbebeği olan bu derneği ve dolayısıda tüm Batı Trakya Türk Azınlık insanını bu defasında iç yargı yoluyla süründürmeye devam eden Yunan devleti aslında ne yapmak istediğini kendisi dahi anlamış değil. Çünkü, İskeçe Türk Birliği fiilen var ve Yunanistan’a göre tanınmasada, yasaklı olsada faliyetlerine devam ediyor ve edecek.
Yunanistan gibi bir Avrupa ülkesinin Batı Trakya Türk Azınlığı’na karşı ve dolayısıylada da ülke ve insan hakları demokrasisine karşı kelime oyunlarıyla oyun oynaması gerçekten anlaşılamıyor. Yunanistan eğer Batı trakya Türklerini asimile ederek, baskılar uygulayarak, sinir savaşı ve ekonomik baskılar uygulama yöntemleriyle burada yaşayan 150 bin Türkü asla ve asla yok edemeyeceğini anlamalıdır.
Her fırsatta Yunanistan’ın bu en ücra köşesinde Türk toplumu ile Yunanlıların birlikte yaşamını hak, hukuk, insan hakları açısından bir model olarak dünyaya tanıtmaya çalışan Yunan devleti, aslında kendi kendine yalan söylüyor ve kendisini aldatıyor.
Oysa, bilinçli şekilde yapılan bu yanlış yönetim şekli ülkenin ekonomisine de zarar veriyor. Batı Trakya Türk Azınlığı gerçekten Yunanistan başta olmak üzere tüm Güneydoğu Avrupa bölgesi için bir model oluşturmaktadır ancak bu iyi hakkaniyet Yunanistan tarafından malesef değerlendirilemiyor. Batı Trakya’da yaşayan Türkler, daima “ötekiler” olarak görüldü ve görülmeye devam ediyor.
Sivil Toplum kuruluşları bu uygulamanın kanıtıdır. Gümülcine’de Gümülcine Türk Gençler Birliği, İskeçe’de İskeçe Türk Birliği, Avrupa’da sınırların kalktığı 2011 yılında halen ötekiler olarak görülmeye devam ediyor.
Aksini mi iddia ediyorsunuz?
Hodri meydan, ispat edin o zaman.
AHMET KARA GÜVEN TAZELEDİ
İskeçe Türk Birliği’nin 84. yıllık Olağan Genel Kurulu 10 Nisan 2011 Pazar günü yapıldı. Divan Başkanlığını Hüseyin Zeybek, yazmanlığı da Nevriye Delihüseyin ve Cafer Caferoğlu yaptı. Sabahleyin başlayan seçim heyecanı gece geç saatlere kadar sürdü.
Bu yıl rekor bir katılımla, 667 üyenin oy kullandığı (664 geçerli ve 3 geçersiz) İskeçe Türk Birliği kongresinde Yönetim ve Denetim Kuruluna aday olanlar ve aldıkları oylar aşağıdaki şekildedir;
YÖNETİM KURULU ADAYLARI
Hüseyin Mehmet Usta: 288 oy
İsmet Tüccar: 276 oy
Ahmet Kara: 275 oy
Celalettin Dülger: 256 oy
İbrahim İbrahimko: 242 oy
Sevtap Hint: 229 oy
Tülin Mustafaoğlu: 224 oy
Erkut Çolak: 212 oy
Hüseyin Ahmetoğlu: 203 oy
Adem Efendi: 153 oy
Bülent Hacı Salih: 105 oy
Aysel Sağır: 100 oy
Ekrem Baltacı: 20 oy
DENETİM KURULU ADAYLARI
Ali Salihoğlu: 350 oy
Ali Hakkı: 281 oy
Ekrem Rasim: 242 oy
Cafer Caferoğlu: 210 oy
12 Nisan 2011 Salı akşamı İskeçe Türk Bİrliği Lokalinde yapılan görev dağılımı sonucunda yeni Yönetim ve Denetim Kurulu şu şekilde oluşmuştur;
YÖNETİM KURULU
Başkan: Ahmet Kara
Asbaşkan: Hüseyin Mehmet Usta
Genel Sekreter: Sevtap Hint
Kasadar: İbrahim İbrahimko
Üye: İsmet Tüccar
Üye: Celâlettin Dülger
Üye: Tülin Mustafaoğlu
Yedek Üye: Erkut Çolak
Yedek Üye: Hüseyin Ahmetoğlu
Yedek Üye: Adem Efendi
Yedek Üye: Bülent Hacı Salih
Yedek Üye: Aysel Sağır
Yedek Üye: Ekrem Baltacı
DENETİM KURULU
Başkan: Ekrem Rasim
Üye: Ali Salihoğlu
Üye: Ali Hakkı
Yedek Üye: Cafer Caferoğlu