Ana Sayfa Arşiv ÖNCE OKULUMUZU ELİMİZDEN ALDILAR, ŞİMDİ DE TABELASINI İSMİNİ DEĞİŞTİRDİLER GÜMÜLCİNE HAYRİYE MEDRESESİ...

ÖNCE OKULUMUZU ELİMİZDEN ALDILAR, ŞİMDİ DE TABELASINI İSMİNİ DEĞİŞTİRDİLER GÜMÜLCİNE HAYRİYE MEDRESESİ DE GİTTİ, SIRADAKİ GELSİN

21
0

Batı Trakya’da Türk Azınlığa ait halen hazırda eğitim veren iki Medrese bulunmaktadır. Biri Gümülcine’de diğeri de İskeçe’nin Şahin kasabasında bulunuyor. Gümülcine Medresesi, 1949 yılında Gümülcine müftülüğü tarafından Softalar Medresesi binasında gayri resmi olarak, din görevlisi ve ilkokul öğretmeni yetiştirmek amacıyla açılmıştır. İlk açıldığı yıllarda öğretim süresi iki yıl, daha sonra da üç yıl olarak devam etmiştir. Medrese’de eğitim 1957 yılında beş yıla çıkarılmıştır. Medreseler, 1950 yılından itibaren Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığı’nın din adamı gereksinimini karşılamak için hizmet veriyordu. İmam, hatip genel anlamda din görevlisi yetiştirme gayesiyle kurulmuş olan bu Medreseler son otuz yıldan bu yana, Yunan hükümetlerince Selanik Özel Pedagoji Akademisi’ne (SÖPA) öğrenci yetiştiren okullar haline getirilmiştir. Bu gün ülkemizde bir benzeri olmayan, çok yetersiz bir müfredat programı ve çoğu formasyonsuz olan bir öğretmen kadrosu ile eğitim veren bu iki medrese kendilerine has özel bir statü ile eğitimlerini sürdürürler. Bu medreselerden mezun olanların pek çoğu Selanik Özel Pedagoji Akademisine alınmakta, mezun olunca da Yunan Devleti tarafından maaşı ödenmek suretiyle Azınlık okullarımıza Devlet memuru statüsünde öğretmen olarak tayinleri yapılmaktadır. Ancak son yıllarda tüm bu değişikliklerin sonrasında Batı Trakya Türk Azınlığı’na din adamı yetiştiren medreseler azınlığın elinden alınmış ve düz ortaokul ve Lise’ye çevrilmiş durumdadır. Bu da yetmezmiş gibi 2009 yaz sezonu tamirata alınan Gümülcine mederesesi tamirle birlikte ismini de kaybetmiştir. Tamirden önce tabeladaki ismi, „İerospudastirio Hayriye Komotinis” (Gümülcine Hayriye Medresesi) şimdilerde „Hayriye” ismi de yok olmuştur. Böylece, Yunan yönetimi sadece okulu din adamı yetiştiren bir okul olmaktan çıkarmakla yetinmemiş bir de 2009 yılında okulun ismini değiştirdi. Tabii ki azınlık buna da tepki vermeye hiç ama hiç niyeti yok. Nasıl olsa herkesin tuzu kuru. Beni ailemi ısırmayan yılan bin yıl yaşasın mantığı almış başını gidiyor, kimsenin umurunda değil. Yarın Celal Bayar Lisesi kapansa da kimsenin gıkı çıkmaz. Sirkeli bölgesine Yunan ortaokulu isteyenler, öbürgün Yunan ilkokulu istemeyeceğinin garantisini kim verecek. Neticede uzun yıllar sonra Batı Trakya’da azınlık deye bir şey kalmayacak ve ondan sonra herkes rahatlayacak. Eğer öyle istiyorsanız buyurun seçin, yarın öbürgün cenazelerimizi papazlar kaldırsın ve kefen yerine kostüm ve kravatlı gömülürsek sakın yıllar sonra bize ne oldu? Biz nerelerden nerelere geldik? Ne bu halimiz diye dert yanmayın kimseye. Buna söylenecek tek şey vardır Türkçede, „Kendim ettim kendim buldum” deriz biz Türkler. ”Bu ülke bu azınlığı bitiremez, bu azınlık bitmez, bitmeyecek.” Beyler, zaman açıkgözlük zamanı değil, zaman eylem zamanı, çalışmak zamanı, kaybolan değerlerimizi koruma zamanı, lütfen diyorum, herkes kendine gelsin. Biz müslümanlıktan da dışarı çıktık para pul uğruna, kendi değerlerimizi göz göre göre satıyoruz. „Kafirle” işbirliği yapıyoruz utanmalıyız hepimiz. Yazıklar olsun, yuh olsun bize be. Bu kadar mı adi toplumuz biz? Yunanlıları örnek alsak ya, adamlar kendi dinleri ve milliyetleri için dağları deviriyorlar, hakları olmadığı konularda dahi kendilerini haklıymış gibi gösteriyorlar. Oysa biz yalakalıktan başka hiç birşeyde gözümüz yok, varsa yoksa Yunanlıya yalakalık yaparak nasıl kendimizi kullandırırız yarışı içerisindeyiz. Yunanlılar işçi gittikleri yabancı ülkelerde dahi kendi okullarını kurup çocuklarına Yunancayı ve kiliseyi öğretiyorlar, ya biz? Biz kendi memleketimizde, kendi toprağımızda bunu koruyamıyoruz. Nereye gidiyoruz millet? Nereye kadar? Hadi yaşlıların umurunda değil, ya biz genç nesil? Yazık değil mi? Ben ve benim gibiler yazılarıyla, yaptıklarıyla bu memlekete karşı gelmiyoruz. Yasalarına saygılıyız, ancak yasaların da devletin de bize de saygı duyması gerekir, biz onun mücadelesini veriyoruz. Gelin birlik ve dirlik olalım kardeşlerim, korkmayın, korkulacak bir şey yapmadık yapmıyoruz, sadece dünyadaki her azınlık gibi biz de haklarımızın verilmesi için mücadele veriyoruz hepsi bu kadar. Biz bu ülkeye karşı gelseydik zaten değişik şekilde mücadele verirdik, ancak biz ülkemize de ihanet etmedik ve etmiyoruz. Ülkemiz de artık bunu anlasın ve bu güne kadar yaptığı yanlışlardan geri dönsün. Bu ülke bu azınlığı bitiremez, bu azınlık bitmez, bitmeyecek. Bunu herkes böyle bilmelidir.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz