Hey gidi koca topçu şu bölgeye bir baksana be, kimlerle birlikte yaşıyoruz da haberimiz yok. Bir Aleksis rüzgarı aldı gitti bütün ülkeyi. Çocuğun hayatını kaybetmesi acı ama oldu işte ne yapalım onun yazısı da böyleymiş, keşke o kurşun o silahtan çıkmasaydı da tüm bu yaşananlar yaşanmasaydı. Gelelim selamlara yeniden bakalım da Gümülcine yürüyüşünde neler oldu. Polis öğleden önce bazı kesici aletler satan dükkanlardan geçti ve dükkanlarınızı kapatın dedi. Zavallı esnaf zaten kırılmanın ne olduğunu önceden yaşamış ve biliyor. Adem durur mu? Hemen pancurların yarısı indi esnaf diğer yarısından satmaya başladı. Ama asıl olanlar daha sonra oldu. İskeçe’den iki otobüs geldi ve bizim buradakilerle şehir meydanında toplandılar, hep birlikte Sekreterliğe yürümek için harekete geçtiler. Ammaaaa bir ara baktım ki esnaf ta kırıcılarla birlikte yürüyor ve dükkanların önünden geçerek ilerliyorlar. Geldik mi Sekreterliğin önüne? Esnaf ta orada mı? Orada. Ama esnafın içinde geçmişte Türk dükkanlarını kırıcıların başında olanlar yine orada. Aman dedim yahu, bu adamlar buradaysa bunları birileri buraya soktu derken daha bu adamlar, bu kırıcı tim üniversitenin kapılarını kırmaya başladılar. İçerideki öğrenciler de neye uğradıklarını anlamadılar. Neredeyse çocukları linç edecekler bu azılılar. İşte o zaman bir kez daha anladım ki, Batı Trakya Türkleri her zaman tehtid altında yaşıyor. Birliktelik mirliktelik hikaye gardaş hikayeeeeee. Stilyanidis Bakanım habire Yunan okullarına para aktarıyor durmadan. Aba bakanım, bizi sen heptenlik unuttunaaaaa? Aba nedir bu yaptıkların? Aba sen bu bölgeden dilmisin? Aba Karamanlı senin yaptıklarını görmeymi de Erdoğan’a söylesin seni? Ama o da görmeyi bizi. Bu kızan öldü Allah Rahmet eylesin ama Atina karıştı, Yunanistan karıştı. Olaylar dışarı da siçradı. Atina’da dükkannar kırıldı Başbakan Karamanlı sonakı gün onar bin evro dağıtmaya başladı. Aba bizim 29 Ocak dükkannarımız kırıldı da bize kimse 1 evro vermediye, bizim şeyimiz sokamız yan mı ba heeeeeeey? Al sana ba Avrupa’lı ayırımcılıyın danışkasını. Biz hep ödedik, ödeyiz ama Kostaki, Liçaki 10’ar bincik alıyı arkadan. Yannış annamayın, arka kapıdan dil düpedüz alıylar onbin evrocukları. Sen durma Amedin öküzü bakar iki gözü misali uyu uyu belki uyanırsın. Al sana bi ayırım ta, rum okul kızannarı Brüksel’e götürüldü geziye, Maria’cık orda, Hristo’cuk aynen baş sıra, Kosta’kicik dersen hep orda, ya Ayşecik’len Fatmacık nerede? Neden onları da geziye almadılar? Anaaaaa, bara çara devlet iki reklam verdi iki yılda, durun acele etmeyin para falan daha görmedik. Alırsak size de 290 evrocuktan bişeycikler alacam merak etmeyin, bu paralar yalnız yinir mi? Büyük şey alamasak ta horozlu şekerlen elmalı şeker alırız eveli Allah. Düşündüm de bu devletimiz Yunanca gazetelerin yaşaması için ne reklamlar veriyi Rum gazetelerine ba kardaşım. Ya bizimkisi?????