Gümülcine Belediyesi tam gaz hedeften şaşmadan, “Yannis Kernai, Yannis Pini”. (Γιάννης κερνάει, Γιάννης πίνει) usul ve uygulamasıyla hizmete devam ediyor.
Gümülcine’nin Yunanistan’ın gövdesine ilhakıın 100’incü yılını kutlama etkinliklerine ev sahipliği yapan Gümülcine (Komotini) Belediyesi, aynı şehirde yüzyıllarca birlikte yaşadıkları Türkleri yine yok saydı, saymayarak saf dışı bıraktı ve yapılan etkinliklere davet etmediği gibi etkinliklere de dahil etmedi. Azınlık yapılmakta olan ve yapılacak olan etkinliklerin hiç bir bölümünde yer almıyor.
Neticede kim sorarsa, Avrupa’nın Güneydoğu bölgesinde sözde hiç bir ayırım gözetmeksizin iki toplumun saygı, hoşgörü ve barış içerisinde yaşamasını Avrupa’nın bu bölgesinde bir model olarak lanse ediyorlar.
Oysa gerçekte durum hiç de Avrupalılara ve dünyaya yönelik sattıkları gibi olmadığı açıkça görülmektedir. Yunan ve Türklerden oluşan bir Belediye düşünün ki ayrımcılığın tam “danışkasını” uyguluyor. Bir de üstüne üstlük Türkler de aynen Yunanlılar kadar bu Belediye’ye karşı sorumluluklarını yerine getiriyor, vergisini son kuruşuna kadar ödüyor.
Karşılığı mı? göz göre göre her etkinlikten dışlanmak, ötekileştirilmek ve ikinci sınıf vatandaş, hemşehri muamelesine tabii tutulmak. Aksini ispat edebilirlerseniz “hodri meydan”
17 Şubat akşamı eski REX sineması salonunda yapılan etkinlikte, Gümülcine Belediye Başkanı Yannis Garanis, “Bu kutlamalar şehrin ve insanlarının kutlamaları olacak” dedi. Evet, sayın Başkan Garanis, olacak ta nasıl olacak, gerçek anlamda uygulamayla gösterebilir misiniz? Sizi bilmem ama bizim gördüklerimiz ve bizzat yaşadıklarımıza göre bol “salata” laflara karnımız tok. Siz onu benim külahıma anlatın. Olmadı Yannis Garanis Başkan, olmadı!!!
Listenizde bulunan bizim Azınlık Meclis üyelerine sözüm yok! Onlara ne diyorsanız harfiyen uyduklarını görüyor ve biliyoruz. Göz var, ağız dil var ama konuşamazlar. Konuşsalar zaten siz bu kadar rahat hareket edemezsiniz…
Öte yandan yine REX eski sinema salonunda kürsüye, 100. yılı anma etkinlikleri Başkanı Sofia Meneselidu çıktı. Meneselidu hanım da, “Anıların güvenceye alınmasını sağlamak bu şehrin insanlarının meselesidir” dedi.
Evet, doğrudur da, ne demek istediğinizi üstü kapalı ve kapaklı değil de, açıkça konuşun ki bu şehrin insanları olan Türkler de anlasa bari, keşke korkmadan siz de anlatabilseniz… Malesef bir tarafa mesaj verirken, diğer tarafı da ihmal ettiğinizi, kırdığınızı göremiyorsunuz yazıktır…
Son olarak sorarım size; bu mudur aynı şehirde birlikte yaşamak? Bu mudur ayrımcılık yapmadığınız? Bu mudur hemşehrilik anlayış ve uygulamanız? Bu mudur sizin insan hakları anlayışınız?
Kusura bakmayın ama “IRKÇILIK”, “FAŞİZM” hareketleri kokan yerde biz Batı Trakya TÜRKLERİ asla yer almayız, alamayız. Sizin nasıl olsa kliseleşmiş bir sözünüz var; “Yannis Kernai, Yannis Pini”. (Γιάννης κερνάει, Γιάννης πίνει.)
Daha çok yazabiliriz ama hiç gerek yok… Anlayan anladı…
