Ana Sayfa Batı Trakya Hem “Tehdit” Ediyor, Hem De Azınlıktan Oy Bekliyor!

Hem “Tehdit” Ediyor, Hem De Azınlıktan Oy Bekliyor!

1
1

Yunanistan’da Yeni Demokrasi Partisi Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığına yaklaşımındaki dengeyi bir türlü yakalayamadı. Yeni Demokrasi partisinde siyaset yapanların neredeyse tamamı, Batı Trakya’da Müslüman Türk Azınlığı’na eski yılları hatırlatan argümanlarla hareket ederek yaklaşmaya çalışıyor.

Halen o baskıcı yılların artık geride kaldığını anlamamış olacaklar ki, daha geçtiğimiz hafta önce eski Başbakan ve Yeni Demokrasi Partisi lideri Kiriakos Miçotakis 21 Mayıs seçimleri sonrası Azınlığı hedef almış, özellikle Rodop ilinde  Azınlığın SİRİZA Partisi Milletvekili adayı Özgür Ferhat’ı rekor gibi bir oyla seçilmesini hazmedemediğini açıkça belli ederek, Rodop ve İskeçe illerinde seçim sonuçlarına, Türkiye’nin Başkonsolosluğunun müdahalesi olduğunu açıkça ileri sürmüş ve ilerleyen günlerde de yaptığı açıklamalarında, bu konuyu Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşmesinde kendisine aktaracağını dile getirmişti.

Bununla da hızını alamayan Yeni Demokrasi partisi, sadece Yunanistan’da değil, Avrupa’da siyasi arenada güçlü bir isme sahip olan eski Dışişleri Bakanı Dora Bakoyanni’yi Rodop ilinin dağlık bölgesi Hacıören köyüne göndererek, aslında kendilerinin de ne yapmak istediğini bilmezcesine hareket ederek, deyim yerindeyse açıkça Azınlığa Dora Bakoyanni üzerinden mesaj verilmiş ve “tehdit edilmişti. Bu ülkede Dora Bakoyanni gibi Dışişleri Bakanlığı yapmış bir siyasinin, Azınlığa hitaben “Bize destek vermezseniz, işler daha zor olacak” demesi sadece talihsiz bir açıklama olarak tarihe geçmedi, aynı zamanda Azınlık tarafından büyük bir tepkiyle karşılandı.

Tüm bu yaşananları bir anda unutan Yeni Demokrasi Partisi, dün gece saatlerinde özellikle de Gümülcine’de Türklerin yoğun olarak yaşadığı mahallelerde evlerin kapıları altından Yeni Demokrasi partisinin oy pusulaları atılması dikkat çekti.

Bu açıkça şunu gösteriyor, ileri sürüldüğü gibi seçimlere Türkiye’nin Gümülcine Başkonsolosluğu değil ama, Yeni Demokrasi partisi açıkça müdahale ediyor ve oy günü gelmezden önce insanlara gecenin karanlığında oy pusulaları dağıtılarak seçme özgürlüğüne açıkça müdahale edildiğini kanıtlıyor.

Miçotakis ve Yeni Demokrasi partisi şunu bir defa iyi anlaması lazım! Azınlığa tehdit ve dayatmayla asla ve hiç ama hiçbir şeyi empoze edemez! Zorla yaptıramaz! Kısacası Azınlığa bu türlü asla yaklaşamaz.

Miçotakis’e bir çağrımız var! Sayın Miçotakis, görünen o ki 25 temmuz seçimlerinden yine galibiyetle çıkacaksınız. Ülkemize hayırlı olsun. Merhum babanız Konstantinos Miçotakis’in Başbakan olduğu dönemde Gümülcine şehir meydanında dile getirdiği o meşhur “isonomia-isopolitia” (Yasalar önünde eşitlik) çıkışını ve söylemini rahmetli gerçekleştiremedi! Siz Sayın Kiriakos Miçotakis, babanızın o çıkışını uygulamada tamamlayın bari.

Hatırlatırız!  Irkçı 19. madde uygulanmaya başlandığı 1955 yılından, kaldırıldığı 1998 yılına kadar İlgili Bakanlığın verdiği rakamlara göre Yunanistan 48 bin Batı Trakya Türkünü vatandaşlıktan çıkardı. Her fırsatta Yasalar önünde eşitlik diyorsunuz, bu kişilerin vatandaşlıklarını geri iade edecek, kendilerinden özür dileyecek misiniz?

Sayın Başbakan Miçotakis, Batı Trakya Müslüman Türk azınlığı ile ilgili bu yeni dönemde çok işiniz olacağa benziyor. Umarız demokratik, ülkemiz Yunanistan’ın gövdesinde bir parça olan Batı Trakya’yı tüm hassasiyetleriyle, değerleriyle, farklı kültürlerin birlikte yaşamak için mücadele verdiği kalkınmış bir bölge seviyesine ulaştırmanızı bekliyoruz. İşte o zaman bu Azınlık Yeni Demokrasi partisiyle barışmış olacak….

1 Yorum

  1. Αξίζει εδώ να αναφερθεί ότι τον χαρακτηρισμό “Τούρκοι” για τους μειονοτικούς πολίτες της Δυτικής Θράκης και την ονομασία “τουρκική” για τη μειονότητα υιοθετεί ο Κωνσταντίνος Καραμανλής και μάλιστα κατά τις επίσημες συνομιλίες του με τον πρωθυπουργό της Τουρκίας Μπουλέντ Ετζεβίτ στο Μοντρέ της Ελβετίας (10-11.3.1978).

    Σύμφωνα με το κείμενο που περιλαμβάνεται στο δημοσιευμένο «Αρχείο Καραμανλή» (τ. 10, σ. 134-135), ο τότε πρωθυπουργός της Ελλάδας είχε δηλώσει τα ακόλουθα στον Τούρκο ομόλογό του:

    «Σε ό,τι αφορά το πρόβλημα των μειονοτήτων, η δική μας πλευρά είναι εκείνη που θα πρέπει να εγείρει θέμα. Η εξέλιξις του προβλήματος αυτού έχει ως εξής: Οταν υπεγράφη η Συνθήκη της Λωζάννης, υπήρχαν 111.000 Ελληνες εις την Τουρκία και 106.000 Τούρκοι εις Ελλάδα. Σήμερα υπάρχουν 10.000 Ελληνες στην Κωνσταντινούπολη και 120.000 Τούρκοι στην Ελλάδα.

    Με αποτέλεσμα η ισορροπία που προεβλέπετο στην Συνθήκη της Λωζάννης ανετράπη εναντίον μας. Το μόνο θέμα που μπορεί να εγερθεί στο σημείο αυτό είναι η επαναφορά της ισορροπίας αυτής. Δεν είχα ποτέ την πρόθεση, ως Κυβέρνησις, να ενοχλήσω την τουρκική μειονότητα.

    Στην Ελλάδα υπάρχουν 300 τουρκικά δημοτικά σχολεία, 2 γυμνάσια, 280 τεμένη, 7 περιοδικά στην τουρκική και 2 βουλευτές, αμφότεροι στην αντιπολίτευση, ένας του φιλοχουντικού κόμματος και ένας του κόμματος του Κέντρου.

    Επαναλαμβάνω ότι, αν σημειώθηκαν οποιεσδήποτε υπερβολές απ’ τις τοπικές αρχές, είμαι πρόθυμος να τις συζητήσω. Αυτό δεν σημαίνει ότι η Κυβέρνησις έχει πολιτική διωγμού. Σας διαβεβαιώ ότι θα κάνω το καλύτερο δυνατό για να προλάβω τέτοιες υπερβολές.».

    Ο δε Υπουργός Εξωτερικών το 1989 Αντώνης Σαμαράς είχε πει: «Πρέπει να καταλάβουμε ότι εγώ ο ίδιος, εάν ζω στα 55 ή 60 χρόνια μου και έχω κυβερνητικές ευθύνες, δεν πρόκειται να αντιμετωπίζω το πρόβλημα της τουρκικής μειονότητας στη Θράκη π.χ., γιατί οι Τούρκοι θα ’χουν φύγει από κει, θα ’χουν εγκατασταθεί στη Φρανκφούρτη ή τη Μασσαλία..» (Εποπτεία, τχ. 141, Ιανουάριος 1989)

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz