Ana Sayfa Batı Trakya Haberler HEM “KALİMERA” HEM DE “GÜNAYDIN” İŞTE BUDUR

HEM “KALİMERA” HEM DE “GÜNAYDIN” İŞTE BUDUR

17
0

Batı Trakya’da Müslüman Türk Azınlığı eğitiminde arzulanan ve görülmek istenen manzara bu sabah Gümülcine’de Azınlık Merkez Türk İlkokulun’nda yaşandı. Çocuklarımız önce “Kalimera” sonra da “Günaydın” deyip derse girdiler.

Bize de her zaman olduğu gibi gerçekleri yazmak kaldı. Arzulananı, beklediğimiz uygulamayı yazmak kaldı. Biz de Birlik Gazetesi olarak bu güzel uygulamayı sizlere aktarıyoruz. Yıllardan beri yazdık ve haykırdıık, “Batı Trakya’da çift dilli Türkçe-Yunanca eğitim istiyoruz” dedik. Andlaşmaların gereği neyse onun uygulanmasını istedik. Ne fazlasını, ne de eksiğini, hakkımız olanın takipçisi olduk, sekteye uğratılmak istenenin de karşısında olup, yapılmak istenenin yanlış olduğunu, doğrunun uygulanması için ülkemiz Yunanistan’a yardımcı olmaya çalıştık. Ama malesef bazı uygulamalar bizi üzdüğü kadar ülkemiz Yunanistanın da demokrasisi ve insan hakları kavramına darbe vurdu.

Ancak bir “Kalimera”-“Günaydın”la da Azınlık eğitimindeki sorunlar çözülmüyor. Güzel olanı alkışlarız, amma eksik olanı da dile getirmekten geri kalmayız.

Mesela bu yıl sorun yaşadığımız ve minicik yavrularımızdan bazılarının okulun ilk günü hatırasının kendilerine yanlış ve eksik uygulamayla zehir olmasını asla kabul edemeyiz. Okulun kapısına gidip ve bu çocuklarımızın ağlayarak geri dönmelerini sağlayan zihniyeti de protesto ediyoruz.

Evet, nasıl güzel bir “Kalimera” ve “Günaydın” gibi küçücük bir uygulama bizleri mutlu ediyorsa, andlaşmaların gereği ülkenin resmi dili olan Yunanca ve anadilimiz olan Türkçe kullanılıyorsa, Batı Trakya’da Yunanca-Türkçe anaokullarının acilen kurulması gerekliliği bir o kadar önemlidir.

Anaokulu, eğitimin bir başlangıç parçası olup olmazsa olmazlarından olduğunu biz Azınlık toplumu olarak en iyi bilenlerdeniz. Biz çocuklarımızın Yunanca öğrenmesine asla karşı değiliz olmadık. Ancak beraberinde anadilimiz olan Türkçe’nin de okutulması bir mecburiyettir. Çünkü çocuk anadili olan Türkçe’yi çok iyi ögrenecek, ki yabancı bir dil olan Yunanca ve eğitimini aldığı diğer dillerin çevirisini de beyninde yapabilsin. Bunu ben söylemiyorum. Bunu eğitim üzerine uzman olan bu işi bilen Profesör’ler özellikle belirtiyorlar.

Dolayısıyla Batı Trakya’da eğitim konusunda ipi germenin hiç bir tarafa faydası yok. Aslında yapılacak olanlar o kadar basit, ki sadece uygulamak istensin hepsi o kadar.

Bir ebeveyn olarak, bir gazeteci ve Batı Trakya’da yaşayan Müslüman Türk Azınlığı’nın bir ferdi olarak Atina’ya sesleniyorum. Biz Batı Trakya’da ülkemiz Yunanistan’la birlikte bu ülkenin refahı ve demokrasisi için çalışmaya her zaman hazırdık ve hazırız. Özellikle vatandaşlık hakları ve Azınlık hakları konusunda artık ülkemiz Yunanistan’ın Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığı’na karşı beklenen açılımı ve uygulamaları yapmasını bekliyoruz. Ülkemiz Yunanistan’ın “Türk, Türklük” kavramından çekinmemesini, korkmamasını arzuluyoruz. Batı Trakya’mızı Fransızlar, Amerikalılar, Almanlar, İngilizler, Ruslar, İsrailliler ve daha sayamadığım birçok ülke yönetmiyor. Batı Trakyamızın Yunanistan’a ilhakından bu güne kadar bu bölgeyi Yunanistan’ın bir bütün parçası olarak gördük ve görmeye devam ediyoruz. Geçmişte uğruna dedelerimiz bu ülke için şehit düştü, kanlarını akıttı, gazilerimiz oldu. Ama insaf birazıcık ülkemiz Yunanistan’da aldığı emanete ihanet etmesin.

 

“Hiç olmamaktansa geç olması daha hayırlıdır”

 

Bu duygu ve düşüncelerle bir kez daha bir gazeteci olarak ülkemin yöneticilerine sesleniyorum. Atinadakilere sesleniyorum. “Batı Trakya’ya Pasaportla gidiliyor” diyen Yunanlılara doğruları okutun, anlatın, eğitin ve Atina’da yaşayan Yunanlı da gerçeği bilsin. Burasının da Yunanistan’ın bir bölgesi olduğunu öğrensin. Burada Yunanlı Müslümanların değil, Türk Müslümanların uyum içerisinde yaşadıklarını öğrensin. Ancak siz de devlet olarak bizim üzerimizde uyguladığınız ve bizleri “Yunanlı Müslümanlar” olarak yazıp çizmekten, günlük yaşantınızda telafüs etmeyi bırakın. Biz hiç bir zaman Yunanlı Müslüman değildik, olmadık, olmayacağız. Bu Azınlığın bir Milli kimliği ve birde Dini kimliği vardır. Müslüman Türktür. Ama tabii ki Yunan yasalarına saygılı birer Yunan vatandaşıyız. Bunun da gereğini her zaman yerine getirmişizdir.

Şimdi sıra merkezi hükümette, Yunan devletinde. Ne kadar çok geç kalınıyor, korkuya meydan veriliyorsa yanlışlar yumağı o kadar çok karışıyor. Hele hele geniş bölgede son zamanlara etrafımızda cereyan edenlere bakacak olursak, daha da fazla birbirimize kenetlenmemiz gerekmektedir, Türk’ü-Yunan’ı. Bu ülke bizim, bu bölge bizim ve hiç bir yere gitmiyoruz, terketmiyoruz ve asla gitmeyeceğiz.! Her ne kadar “Altın Şafak” Partisi, “Ekso i Tourki apo tin Thraki” (Türkler Batı Trakya’dan Dışarı) diye bağırsa da. Çözüm Batı Trakya’dan geçiyor. Çünkü sorun burada. Biz de sorun olan taraf, sorun yaratan taraf değiliz. Her zaman barış içinde, huzur ve eşit birer Yunan vatandaşı olarak yaşamak istedik, hepsi bundan ibaret.

Artık zamanı geldi ve “Hiç olmamaktansa geç olması daha hayırlıdır” diyorum. Atılacak ilk adımı bekliyoruz.

İlhan Tahsin Ahmet

Birlik Gazetesi

Genel Yayın Yönetmeni

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz