Değerli okurlarım, “zaman kötü, kola kökü,” derler bazen, her ne kadar bu deyim farklı olsada yine birşeyler anlatmak istedim sizlere. Vurun abalıya misali üzerimizden hiç eksik olmuyor Yunan basınının baskılı yayımları. 1980’li yıllara kadar buradaki Yunanlılar için bizler “TA TURKAKıA”dık. Ancak Ülkemiz Yunanistan’ın biz Batı Trakya Türkleri’ne karşı bakış açısı değişti ve hızla bir asimile etme politikası başlatıldı. Daha doğrusu bu uygulamaya hız verildi. Tüm medya kuruluşları ülke genelinde, “Yunanlı Müslümalar” olarak adlandırmaya tanımlamaya başladı bizi. Bir bakıma bu onlar açısından başarılı oldu ve hepsi bir ağızdan konuşmaya başladılar. Bunu başardılar kendi aralarında. Dünün “TURKAKıA”ları, bu günlerin “TA MUSLUMANAKıA”ları oldu onlar için. Aslında güneşin balçıkla sıvanmadığını, bir insanın damarlarındaki akan kanının hiç bir zaman değişmeyeceğini onlar da biliyor. Ama bu ölümlü dünyada birazıcık kendilerini avutmak açısından kendi kendilerine yalan söylüyorlar. Tatmin oluyorlar mı? derseniz zannetmiyorum, çünkü Batı Trakya’da Türklerin Müslüman olduğunu, Müslümanların da Türk olduğunu biliyorlar. Gelelim yazılan yazılardan bir tanesine, okuyun anlayacaksınız bunların amaçlarını ve emellerini. Fazala söze gerek var mı bilemiyorum. Gümülcine’de yayımlanan Patrida gazetesinde çıkan bir yazı dikkatimizi çekti ve bizler Batı Trakya Türkleri açısından önem taşıdığını gördük ve yayımlamayı uygun bulduk. Ne hikmet’se Yunan medyasının sürekli Konsolosluk ve azınlık insanına olumsuzca yaklaşımları hız kesmeden devam ediyor. Son dönemlere bu aleyhte çıkan okadar çok yazı var ki, inanın yazmaya kalksak sayfalarımız almaz. Ama yine de bazı yazıları zaman zaman sizlere duyurmak için gayret sarfediyoruz. Patrida Gazetesi: “Konsolosluk Gövde Gösterisi Yapmak ıstiyor” Patrida gazetesi 16 Eylül 2009 “Rodop ilindeki seçimlerin, aslında diğer partilerin seyirci konumunda oldukları üstü örtülü bir YDP-Başkonsolosluk ‘savaşı’ından farkı yok. Bu durumu gören diğer partiler ellerini ovuşturuyor, zira iktidar partisinin kan kaybı, kendilerine yarıyor. Başkonsolosluk bu seçimlerde bölgenin esas idarecisinin kendisi olduğunu ve kimi isterse, ne zaman isterse ve kaç oyla isterse seçtirebileceğini göstererek gövde gösterisi yapmak istiyor. Bu nedenle, Trakya’da Türkçe yayın yapan tüm radyolar her ne hikmetse Gümülcine’de yayın yapmaya başladılar. Ne dediklerini, bunu kime dediklerini, hangi amaca hizmet ettiklerini ve nereden aldıkları haberleri yeniden yayınladıklarını (!) bilemeyeceğiz. Bir şeyi merak ediyorum. Biz Rodoplular neyiz? Yunanlı mı, Yunan hamasi milliyetçisi mi? Başkonsolosluğun Bakanımızı siyaset sahnesinden silip atmak istediğini görmemize rağmen Başkonsolosluğun yanında saf tutuyoruz. Sizce de aynaya bakmamızın zamanı gelmedi mi? Ancak benden uyarması. Aynaya baktığımızda, başımızın üzerinde fes görme ihtimali da çok yüksektir.” Değerli okurlar, bu yukarıdaki yazının anlamı aslında çok büyük. Bizlere bir bakıma mesaj veriyor. Haydi Batı Trakya Türkleri, zaman Birlik beraberlik zamanı dercesine kulaklarımızın pasını siliyor. Oy’un bir namus olduğunu hatırlatıyor bizlere. Yunanlıların kendi çıkarları için neler yapmak istediklerini çıkarıyor ortaya. Bölgede bizim değerlerimizi hazmedemiyorlar. Aynen Kıbrıs’ta olduğu gibi bizleri de esaret altına alıp tamamen yok etmek istiyorlar. Bizim bu toplraklarda sahipsiz olmadığımızı biliyorlar ve sürekli saldırıyorlar. Ancak bizim bir rehavet, fazla rahatlık, çözülme içerisine girdiğimizi gördükleri an da kafamıza basmaktan geri kalmayacaklardır. Son olarak, zaman aynı zamanda da seçim zamanı, namus zamanı, bilinçli oy kullanma zamanı olduğunu unutmayalım. Herkes paravanın arkasında kendi vijdanı ile baş başa kalıyor 1 dakikalığına da olsa. ışte o bir dakikanın önemi bu azınlık için okadar çok önemli ki herkes düşünsün. Net olarak yazıyorum, zaman bizim zamanımız, bize karşı yapılan haksızlıkların hesabını sorma zamanı. Payımıza düşeni neden vermediklerini sorma zamanı. Neden hep Yunanlılara iyiler, bize de artan çöpleri sorma zamanı. Zaman, “TÜRK’ÜN TÜRK’E OY VERMESı, BıRLıK, BERABERLıK, BURASINI SAHıPSıZ ZANNEDENLERE GÜÇ GÖSTERıSı” ZAMANIDIR. Haydi kardeşlerim, “TÜRK’ÜN OYU TÜRK’E”