Ana Sayfa Batı Trakya Etabli Ne Demek? Etabli Sorunu Nedir?

Etabli Ne Demek? Etabli Sorunu Nedir?

5
0

Etabli sorunu, son zamanlarda sıkça araştırılan konulardan biri olmuştur. Tarihte yaşanan birçok olaya, gündeme geldikçe tekrar tekrar bakarız.

Bazı olayların içeriğini bilir adının ne anlama geldiğini bilmeyiz. Özellikle “etabli”nin ne olduğu konusu merak ediliyor. Peki, Etabli ne demek? Etabli Sorunu nedir? Etabli sorunu hakkında bilinenlere haberimizden ulaşabilirsiniz.

Etabli sorunu, son zamanlarda sıkça araştırılan konulardan biri olmuştur. Tarihte yaşanan birçok olaya, gündeme geldikçe tekrar tekrar bakarız. Bazı olayların içeriğini bilir adının ne anlama geldiğini bilmeyiz. Özellikle “etabli”nin ne olduğu konusu merak ediliyor. Peki, Etabli ne demek? Etabli Sorunu nedir? Etabli sorunu hakkında bilinenlere haberimizden ulaşabilirsiniz.

Etabli ne demek?

Etabli, tarihte iki devlet arasında yaşanan bir sorunun adı olup bununla birlikte kelime anlamı olarak “yerleşmiş, sakin” anlamına geliyor. Etabli kelimesi Rumlar ve Batı Trakya’daki Türkler için kullanılır.

Etabli sorunu nedir?

Etabli sorunu, 1923 yılında Türk ve Yunanlılar arasında yaşanan anlaşmazlığa verilen bir isimdir. Türk ve Yunan Ahaline İlişkin Sözleşme’nin nasıl uygulanacağına dair iki devlet arasında anlaşmazlık yaşanmıştı. Çıkan anlaşmazlığın sebebi Lozan Antlaşması olup soruna “Etabli Sorunu” denmesinin nedeni etabli kelimesinin Fransızcadan gelmesidir.

Konuyla ilgili olarak yapılan sözleşmenin ikinci maddesinde; İstanbulda oturan Rumlar ile Batı Trakya’da oturan Türklerin yerlerinde kalacakları kararlaştırılmıştı.

Mübadeleyi uygulayan komisyonda bu ikinci madde görüşülürken Yunanistan ve Türkiye temsilcileri yaşanan durumu daha farklı yorumladılar. Türk temsilcilerin düşüncelerine göre “etabli” yani “yerleşmiş” ifadesi, Türk kanununa göre İstanbul’da oturduğu kanıtlanabilen kayıtlı Rumları gösteriyor. Yunan temsilcilerine göre ise bu ifade, eylemsel olarak İstanbul’da oturmak anlamındaydı.

1924’te sorun Uluslararası Adalet Divanı’na gönderildi. Ve Divanın 1925 tarihli kararında, İstanbul halkı sayılmak için, kentin belediye sınırları içinde 30 Ekim 1918’den önce yerleşmil bulunmak ve sürekli oturmayı kabul etmiş olmak gerektiği belirtilse de anlaşmazlık devam etmiştir.

Sonuç olarak iki devlet arasında yaşanan değişim sorunları, 1 Aralık 1926 yılında imzalanan Atina Antlaşması ile çözüme kavuşturulmuştur.

 

Kaynak: Aslı Bayraktar

Gündem Editörü İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji mezunu.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz