Başbakan Vekili Bekir Bozdağ, Yunanistan’daki Müslüman Türk azınlığın kendi müftüsünü seçememesinin Lozan Anlaşması ile güvence altına alındığını belirterek, ”Atanmış müftüler Lozan Anlaşması’na ve Yunanistan’ın kendi iç hukukuna aykırı, yok hükmünde” dedi.
TBMM’de Batı Trakya İskece Türk Birliği heyetini kabul eden Yurtdışı Türkler ve Akraba Toplulukları’ndan da sorumlu olan Bozdağ, sözlerine, ”Kurtuluş ve kuruluşumuzun mimarı ve lideri Atatürk’ün ebediyete intikalinin 74. yıl dönümünde Atatürk’ün hemşehrilerini ağırlamaktan memnuniyet duyuyorum” diyerek başladı.
Batı Trakya’da yaşayan Müslüman Türk toplumunun uluslararası hukuk ve insan haklarına ilişkin evrensel kurallardan yararlanmasını arzu ettiklerini belirten Bozdağ, ”Batı Trakya Müslüman Türk toplumu bizim canımız ciğerimiz. Bizim bir yarımız orada, diğer yarımız burada. Her ne kadar aramızda sınırlar olsa bile gönlümüz, aklımız, kulağımız orada” diye konuştu.
Batı Trakya Müslüman Türk toplumunun büyük hukuksuzluk, insan hakları ihlalleri ve büyük keyfiliklerle karşı karşıya olduğuna dikkati çeken Bozdağ, Lozan Barış Anlaşması’nın sadece Türkiye ile Yunanistan arasında değil, uluslararası toplumla imzalanan ve Batı Trakya’daki Türk toplumunun haklarını güvence altına alan bir anlaşma olduğunu vurguladı.
”AB ülkeleri kör, sağır ve dilsiz”
Anlaşmadan doğan hakların bugün ihlal edildiğini söyleyen Bozdağ, şöyle konuştu:
”Batı Trakya Müslüman Türk toplumu kendi müftüsünü kendisi seçecek ama Yunanistan sözleşmelerde ve kendi mevzuatında olmasına rağmen uzun zamandır müftü seçimine izin vermiyor. Atanmış bir müftüyle hakka, hukuka aykırı davranışta bulunuyor. Buradan dünyaya çağrıda bulunuyorum; lütfen Yunanistan’ın yaptığı hukuksuzluğa gözünüzü açın. Türkiye’de bir haksızlık, hukuksuzluk olduğu zaman dünyayı ayağa kaldıran AB üyeleri, uluslararası toplum üyeleri maalesef Yunanistan’da kurallar, anlaşmalar, hukuk açık açık çiğnenirken kör, sağır ve dilsiz pozisyonunda kalıyorlar.
Türkiye’de patrik seçilirken Sensinot Meclisi’nin seçimi yapmasını öngören düzenlemeler var. Meclis üyelerinin Türk vatandaşı olması gerekiyor. Türk vatandaşı papazlar bulunmayınca, başka yerde yetişmiş papazlara vatandaşlık verdik, onlar geldiler patrik seçimini yaptılar. Türkiye, seçimin fiilen imkansız hale geldiği durumda seçimin yapılması için vatandaşlık veriyor ve patriği seçiyorlar, öte yandan Batı Trakya’daki Müslüman Türk toplumu Lozan ile güvence altına alınmış kendi müftüsünü seçme hakkını kullanamıyor. Atanmış müftüler Lozan ve Yunanistan’ın kendi iç hukukuna aykırı, yok hükmünde.”
Bekir Bozdağ, Türkiye’nin bu haksızlık ve hukuksuzlukları yakından takip ettiğini de belirterek, ilgililerle görüşmeler yapıldığını söyledi. Bozdağ, ”Son dönemde olumlu anlamda gelişen ilişkilerin bu konudaki keyfiliklerin ortadan kalkmasına olumlu katkı yapmasını bekliyoruz” dedi.
Türkiye’nin, el konulan gayrimüslim vakıflarına ait taşınmazları iade ettiğini anımsatan Bozdağ, buna karşın Batı Trakya’daki Müslüman Türk toplumunun vakıflarının ibadethanelerin onarımında dahi büyük zorluklarla karşılaştığını ifade etti.
”2. kez AİHM’e başvurduk”
Batı Trakya İskece Türk Birliği Başkanı Ahmet Kara da görüşmede, sorunlarını Bozdağ’a aktarma fırsatı bulduklarını belirtti.
Batı Trakya Türk azınlığı olarak Türkiye’nin sorunlarının farkında olduğunu bildiklerini dile getiren Kara, mücadelelerini her zaman hukuki zeminde yürüttüklerini söyledi.
Kara, başvuruda bulundukları Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) müftü seçiminin Türk azınlık tarafından yapılması gerektiğine ilişkin kararını Yunanistan yönetiminin uygulamadığını ifade ederek, bu konuda ikinci kez AİHM’e başvurduklarını kaydetti.