Sekizinci Selanik Kitap Fuarı’na sektörel yayınları ve prestij kitaplarıyla katılan İstanbul Ticaret Odası (İTO) yaklaşık 20 kişiden oluşan iş adamları heyetiyle Kuzey Yunanistan’a inceleme gezisi düzenledi. İTO Yönetim Kurulu üyeleri Mehmet Develioğlu ve İsrafil Kuralay’ın öncülük ettiği heyet, 5-8 Mayıs tarihleri arasında Batı Trakya, Kavala ve Selanik’te bir takım resmi ziyaretler gerçekleştirdi. Yapılan görüşmelerde, Türkiye ile Yunanistan arasındaki ticari ilişkilerin her geçen gün artmakla beraber çok yetersiz bir seviyede kaldığı vurgulanırken, Yunan iş adamları krizin pençesindeki ülkenin düzlüğe çıkabilmesi için dinamik bir ekonomiye sahip Türkiye ile ilişkileri geliştirmenin önemine işaret etti.
İsrafil Kuralay ile birlikte Türk heyetine öncülük eden İTO Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Akif Develioğlu, Yunanistan Uluslararası İşadamları Derneği Başkanı Dimitrios Lakasas’a ziyaretin hatırası olarak Eminönü’ndeki Hünkar Kasrı’nda kullanılan orijinal tarihî çinilerin bire bir örneklerinden birini hediye etti.
“ODAMIZIN ALTINDAKİ GİRİŞ KATI BOŞALTTIK. BANKANIN YERİ HAZIR”
İTO heyetinin Batı Trakya’dan sonraki ilk ziyareti Kavala Ticaret Odası’na oldu. Türkiye ile ticaretin artırılması için ne gerekiyorsa yapmaya hazır olduklarını belirten Kavala Ticaret Odası Başkan Yardımcısı Markos Dampas, Atina’da şube açan Ziraat Bankası’nı Kavala’ya da beklediklerini söyledi.
Dampas, “Odamızın altındaki giriş katı boşalttık. Bankanın yeri hazır. Yunanistan’daki 3. Ziraat Bankası şubesinin Kavala’ya açılmasını istiyoruz” dedi.
Programın ikinci gününde ise Kuzey Yunanistan Yunan-Türk Ticaret Odası ile ortak ziyaretler yapıldı. Bu ziyaretlerin ilk durağı olan Yunanistan Uluslararası İşadamları Derneği’nin (SEVE) Başkanı Dimitrios Lakasas, Yunanistan’la Türkiye arasındaki ticaretin son yıllarda önemli ölçüde arttığını, Yunan tüketicisinin Türk ürünlerini kabul etmiş durumda olduğunu ifade ederken, 2010 yılında Türk ürünlerinin girişinin yüksek derecede arttığına vurgu yaptı.
TÜRKİYE’Yİ ÖRNEK ALIYORUZ
Yunanistan’ın 2.5 yıldır krizden çok ciddi etkilendiğini anlatan Lakasas, Türkiye’nin kriz tecrübesi sebebiyle model aldıkları bir ülke olduğunu vurguladı. Son krizden Avrupa’nın da yara aldığını hatırlatan Lakasas, “Kriz Yunan ekonomisinde şok etkisi oluşturdu. IMF’ye borçlanmış durumdayız. 2001 krizinde de Türkiye aynı durumdaydı. Bizden daha tecrübelisiniz. Türkiye’yi bir fırsat olarak görüyoruz” dedi.
IMF PARASI ÜRETİME
Yunan ekonomisinin şu an için ithalat ve ihracata dayalı olduğunu belirten Lakasas, IMF’den aldıkları parayı üretim odaklı kullanmayı hedeflediklerini kaydederken, “Bu durumda her iki ülke arasındaki ilişkilerin ileriye gitmesi yararımıza olacaktır” ifadesini kullandı. İTO Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Develioğlu ise, iki ülkenin ticaretinin kabul edilemeyecek kadar düşük olduğunu dile getirdi. Geç kalınmış faaliyetlerin bundan sonra daha hızlı nasıl yapılacağının yollarının aranması gerektiğini belirten Develioğlu, her iki tarafın iş adamlarının, hükümet yetkililerini bu yönde sıkıştırması gerektiğini söyledi. İş adamlarının önündeki en büyük engelin vize sorunu olduğunu belirten Develioğlu, “Rusya’yla vizesiz geçiş kararı aldık. Vizesiz geçişin bir ayda Türk ekonomisine katkısının müthiş olduğunu görüyoruz. Bu neden Yunanistan’la olmasın. Bunun zeminini hazırlamamız lazım. İş adamı yolu açar, siyaset adamı arkadan gelir” dedi.
Kırmızı telefon hattı kuralım
Selanik’te düzenlenen toplantıda yer alan Yunan iş adamı Voulis Gedeon ise ticaretin geliştirilebilmesi için bürokrasinin ortadan kaldırılması gerektiğini ifade etti. Bunun için ‘kırmızı telefon hattı’ oluşturulmasını öneren Gedeon, şunları söyledi: “Siz Yunanistan’da karşılaştığınız sorunları hükümete götürmeden önce biz zemin hazırlayalım. Siz de Türkiye’de bunu yapın. Biz Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne girmesi için yardım edelim. Batı Trakya’daki azınlıklar da köprü olsun. Sizler de bizim Türk pazarına, Türk Cumhuriyetlerine girmemiz için yardım edin. Bu derecede iş birliği bütün problemlerin üstesinden gelecektir.”
İstanbul Ticaret Odası Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Develioğlu da, adı konmamış olsa da İTO’nun böyle bir misyonunun olduğunu hatırlatarak, aynı hassasiyeti karşı taraftan da beklediklerini dile getirdi.
