YTB Başkanı Abdullah Eren Değirmendere’de yaptığı konuşmada, “Bu gece hem çok mutluyum, hem çok duyguluyum ve hem de çok heyecanlıyım. Zira ben sizin içinizden biriyim. Sizin bir kardeşinizim. Batı Trakya bizim için bir sevda. ” dedi.
Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığının (YTB), Yunanistan’ın Batı Trakya bölgesinde, Türklerin yoğun yaşadığı Rodop iline bağlı Değirmendere köyünde düzenlediği iftar programı, binlerce kişiyi buluşturdu.
Aslen Batı Trakyalı olan YTB Başkanı Abdullah Eren burada yaptığı konuşmada, Batı Trakya’da bulunmaktan büyük mutluluk duyduğunu belirterek, “Bu gece hem çok mutluyum, hem çok duyguluyum ve hem de çok heyecanlıyım. Zira ben sizin içinizden biriyim. Sizin bir kardeşinizim. Batı Trakya bizim için bir sevda. ” dedi.
Kendisinin Türkiye’de doğup büyüdüğünü ancak babasının bir Batı Trakyalı olduğunu anlatan Eren, dedesinin, ninesinin ve amcasının Değirmendere mezarlığında yattığını söyledi.
Eren, “Benim babamın birinci derecedeki akrabaları bu köyde, bu köyün etrafında buralarda bulunuyor. Ben küçüklüğümden beri buralara gelip gidiyorum. Burada birçok kişi beni yakından tanır. Dolayısıyla benim de, “kimlik olarak, duygusal olarak, aidiyet olarak buralardan kopmam mümkün değil.” ifadelerini kullandı.
Eren, YTB’nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başbakanlığı döneminde kurulduğunu ve yurt dışında yaşayan Türklerle ilgilendiğini, bunun yanı sıra dünyanın birçok noktasındaki Müslümanlara yönelik kültürel faaliyetlerde de bulunduğunu anlattı.
Batı Trakya’nın YTB ve Türkiye için ayrı bir önemi bulunduğunu dile getiren Eren şunları kaydetti:
“Çok büyük bir medeniyetin evlatlarıyız biz.”
“Yurt dışında yaşayan Türkler denildiğinde daha çok Avrupa’da yaşayan 1960’larda iş için Avrupa’ya giden vatandaşlarımız akla geliyor. Bunun yanı sıra soydaş ve akraba topluluklarımız var. Çok büyük bir medeniyetin evlatlarıyız biz. Bugün burada gördüğümüz örnek bizim gönül coğrafyamızın sadece Türkiye ile sınırlı olmadığını gösteriyor. Tabii bazı bölgeler var ki, bunlar Türkiye için de, bizim için de ayrı bir öneme haiz. Bunların başında da, Yunanistan ve tabii ki Batı Trakya geliyor.
“Batı Trakya bizim için bir sevda”
Batı Trakya bizim için bir sevda. Batı Trakya, bugün Meriç ile Karasu arasında Yunanistan topraklarında kalan bir bölge değil bizim için, Batı Trakya milli davamız. Sizler bu topraklarda yaşıyorsunuz, benim atalarım dedelerim bu topraklarda yaşadı. Biz her ne kadar Türkiye’de yaşasak da, buralardan bağlarımızı koparmıyoruz.
“Batı Trakya’nın geleceği inşallah parlak olacak”
Sizler de burada yaptığınız çalışmalarla inşallah hem Batı Trakya toplumunun huzuruna, hem de Yunanistan’ın istikrarına katkı sağlayacaksınız. Batı Trakya’nın geleceği inşallah parlak olacak. Biz medeniyetimizden ve kendi geçmişimizden aldığımız öz güvenle Türkiye olarak bugün dünyaya şunu söylüyoruz: Herkes ile her ortamda barış içerisinde yaşamayı başarmış bir milletiz, böyle bir milletin evlatlarıyız. Dolayısıyla biz nerede olursak olalım, Türkiye’de veya dünyanın başka noktasında, her zaman içinde bulunduğumuz topluma ve ülkeye katkı sağlamaya hazır bir toplumuz. Bugün, Batı Trakya’da bunun örneğini görüyoruz.” ifadelerini kullandı.
