Kozlukebir Kartalları futbol takımı, Gümülcine’de Vrahos 2 salonunda bir eğlence gecesi düzenledi. Geceye başta Türkiye Cumhuriyeti Gümülcine Başkonsolosu Mustafa Sarnıç, Muavin Konsolos Ufuk Gözaydın olmak üzere çok sayıda azınlık insanı katıldı. Nota Arriana müzik kursu grubu öğrencilerinin de sahne alarak söyledikleri birbirinden güzel şarkılar ile katılımcılara muhteşem bir müzik dinletisi sundular. Daha sonra geceye, sanatçı Dilek Koç’un söylemiş olduğu sanat ve fantezi müziği eşliğinde şarkılarla devam edildi. Katılımcıların ve kozlukebir halkının yoğun ilgi gösterdiği eğlence gecesinde halk doyasıya eğlendi.
Kozlukebir Kartalları takımı, bu organizasyonda emeği geçen sponsor ve katılımcılara birer forma hediye etti. Takım yöneticileri, Gümülcine Başkonsolosu Mustafa Sarnıç’a da, üzerinde ismi yazılı bir forma hediye ederken, Başkonsolos Mustafa Sarnıç; Kozlukebir takımının çok büyük başarılara imza attığını belirtti. Sayın Mustafa Sarnıç; “ Kozlukebir takımını çok yakından takip ediyorum. Kozlukebir takımı, şu anda ligte kalma mücadelesi veriyor. Bu takım çok önemli bir ilke imza atmış ve 4. Lige çıkma başarısını göstermiştir. İnanıyorum ki bu takım, herkesin destekleriyle beraber, çok daha önemli başarılara imza atacaktır. Bu geceye katılan tüm konukları saygı ve sevgiyle selamlıyorum.” diyerek sözlerini tamamladı.
Ayrıca gecede, Kozlukebir Kartalları takımına destek amaçlı açık arttırmayla bir forma satıldı. Kozlukebir bölgesinde bulunan Lassa ve Petlas Lastikleri Yunanistan bayileri temsilcileri arasında yaşanan tatlı bir rekabet sonucunda forma, Petlas Bayisi Mustafa Hasanoğlu tarafından 800 euro’ya alındı.
Kozlukebir Kartalları takımının düzenlemiş olduğu geceye G.M.T.Eyalet Meclis Üyesi ve Kozlukebir Kartalları futbol takımı Başkanı Ercan Hüseyin ve yöneticiler, Rodop PASOK Milletvekili Ahmet Hacıosman, Doğu Makedonya Trakya Eyalet Başkanı Aris Yannakidis, Kozlukebir Belediye Başkanı İbrahim Şerif ve Meclis Başkanı Rıdvan Mustafa, Kozlukebir Belediyesi anamuhalefet başkanı Halit Mehmet, Toplumsal Hareket Başkanı Saadettin Şakir Hüseyin, Şapçı Belediyesi Meclis Başkanı Dr.Ayhan KaraYusuf ve Başkan Yardımcısı Orhan Mustafa, Trakya Tütüncüler Kooperatifi Başkanı Esat Hüseyin, B.T.A.Y.T.D. Başkanı Erkan Ruşen ve yönetim kurulu üyeleri, G.T.G.B. Başkanı Koray Hasan ve D.E.B. Partisi temsilcileri de katıldılar.
DİLEK KOÇ: “ORTAK DEĞERLERİMİZİN ÇOK DAHA FAZLA OLDUĞUNU GÖRÜYORUM”
Kozlukebir Kartalları takımının düzenlemiş olduğu aile gecesine sanatçı Dilek Koç, söylemiş olduğu birbirinden güzel şarkılarla geceye ayrı bir renk katmış oldu. Birlik gazetesi, sanatçı Dilek Koç ile kısa bir söyleşi yaparak, geceye ilişkin sanatçının duygu ve düşüncelerini aldı. Dilek Koç “Ben her Gümülcine’ye gelişimde daha derin duygularla doluyorum. Buradaki azınlık insanını çok seviyorum ve burada çok dostlarım var. Burada insanlarımızı iyi olduklarını gördükçe de bizler de mutlu oluyoruz. Burada olmaktan çok mutluyum. Hemen hemen bütün Yunanistan’ı dolaşıyorum.
“BURAYA İLK GELDİĞİM YILLARDA, TÜRKÇE ŞARKI SÖYLEMEKTEN KORKUYORDUM”
Yunanca ve Türkçe sözlü şarkılar söylüyorum. Onlar anlamasa da bu programları seviyorlar. Eşimin de buralı olmasından dolayı yaklaşık 10 yıl önce buraya ilk geldiğim yıllarda, Türkçe şarkı söylemekten korkuyordum.” Dedi.
Birlik gazetesi olarak Dilek Koç’a; Sanatçı olarak daha çok yıllar önce Anadolu’dan Yunanistan göç etmiş olan ailelerin gecelerine katıldığını ve orada nasıl bir atmosfer ile karşılaştığını sorduk.
Dilek Koç;
“Böyle küçük yerlerde sahne almaya başlayınca, söylemiş olduğum Türkçe şarkılara, buradaki insanların benim düşündüğüm gibi tepki göstermediklerini gördüm. Hatta söylemiş olduğum şarkılara katıldıklarını, zaman zaman ağladıklarını, güldüklerini gördüm. Çoğu zaman insanlar bu şarkıların sözlerini bile anlamıyorlardı ama onlardan “ben bu türküyü ninemden ve yahut da dedemden dinliyordum” dediklerini duyuyordum. Çünkü onlar Anadolu’dan göç etmiş bir Rum’du. Tabi bu durum beni daha da çok etkilemiş oldu. O nedenle ortak kültür olan müziği de içine katarak ortak değerlerimizi bulmaya çalıştım. Hatta türkü derleyebilmek için bir çok köye de gittim. Özellikle Kapadokyalı Rumlar, Türkçe biliyorlardı, Rumca bilmiyorlardı. Onların şarkı ve türkülerini toplamaya çalıştım ve sununca da çok hoşlarına gitti. Beni hep gecelerine davet ettiler. Bunda sonra da ben, bu düşmanlıkların yıkıldığını gördüm. Çünkü Türk olarak onların imajında başka bir şey varmış, “sizler de bizlere benziyorsunuz” dediklerini duydum. Bizler yıllarca beraber yaşadık. Tabi ki aynı durum buradan Balkanlar’dan Anadolu’ya göç eden insanların türküleri de beni çok ilgilendiriyor. Bu iki kültürün alış verişi, benim çok önem verdiğim bir konudur. Aramızda ayıracak hiç bir şeyimiz yok. Farklılıklarımız tabiki olacak, ama ortak yanlarımızın çok daha fazla olduğunu düşünüyorum. Benim için önemli olan ortak yanlarımızı daha çok ön plana çıkartıp onlara değer vermektir.” diyerek sözlerini tamamladı.
