Evros (Meriç) ilinde Azınlık köylerinden Hotallar köyü ilk kez bir Başkonsolosu misafir etti. T.C. Gümülcine Başkonsolosu Osman İlhan Şener, 21-12-2012 Cuma günü Hotallar köyüne giden ilk Başkonsolos oldu. Köyde kendisini misafir eden Hotallar köyündeki Türkler bir Başkonsolosu misafir etmenin heyecanını yaşadılar.
Cuma namazı öncesinde, Gümülcine Seçilmiş Müftüsü İbrahim Şerif, Hotallar köyü halkına teşekkür ederek, bizleri biz yapan değerlermizin olduğunu söyledi. T.C. Gümülcine Başkonsolosu Osman İlhan Şener de köy halkına bu davet için teşekkür ederek konuşmasına öyle devam etti: “İslam ve Türklük burada bir arada gitmelidir. Siz sadece Türk’lüğe dayanarak devam edemezsiniz. Biz sizleri Müslüman Türk olarak biliyoruz ve tanıyoruz. Bu kimliğinizi korumanızda din adamlarına, müftülere büyük görevler düşmektedir. Sadece camilerde değil, camiden çıktıktan sonra da seçilmiş din adamlarının, müftülerin arkasında durmaya devam ediniz.”
25 hanelik köyde genci, orta yaşlışı ve yaşlısı ile birlilkte Muavin Konsolos Adnan Öztürk ve Gümülcine Seçilmiş Müftüsü İbrahim Şerif’in de katılımıyla Cuma Namazı kılan Başkonsolos Osman İlhan Şener, daha sonra bir soydaşının evinde öğle yemeğine katıldı.
Köylünün kendi imkanlarıyla ve Gümülcine Seçilmiş Müftüsü İbrahim Şerif’in de katkılarıyla yaklaşık 20 yıl önce kısıtlı imkanlarla yaptırdıkları küçük bir cami köyde yaşayan Müslümanların dini görevlerini yerine getirmelerinde önemli bir yere sahip.
Ama gelin görün 20 yıl önce Yunan devleti tarafından binbir engellemelere rağmen yaptırılan caminin malesef minaresi yok. Bu durum da tabii ki köylüler için içler acısı. Onların şimdi tek istekleri var. Köyde yaşayan tüm herkes “Allah’a şükürler olsun, 20 yıldan beri köyümüzde ezan sesi var. Küçük bir camimiz var. İnşallah yardımseverlerin katkılarıyla bir de minaremiz de olur” diyorlar ve yardım etmek isteyen herkesten özellikle işadamlarından yardım bekliyorlar.
Birlik gazetesi olarak şunu hatırlatıyoruz; Nasıl bir Kilise çan kulesiz olmazsa, Camilerimiz de minaresiz olmaz. Değişik dinlerin toplumlar tarafından birarada uyum içinde yaşatıdıldığı Batı Trakya’da, dini mabetler de toplumların dini görevlerini yerine getirdikleri kutsal mekanlardır.
Dolayısıyla geçmişte yapılan hatalar yüzünden minaresiz kalan camilerimizin inşallah bundan böyle hiç bir engelleme ile karşılaşmadan gereğinin yapılmasıdır. Batı Trakya’da yaşayan Müslüman Türkler sadık birer vatandaşı oldukları vatanlarından bu tür konularda gereğinin derhal yapılmasını bekliyorlar.
Zaten doğru olanı da bu değil mi?
