Ana Sayfa Batı Trakya Haber “Bir İnsan Türküm Diyorsa, Türktür, Rumum Diyorsa Rumdur”

“Bir İnsan Türküm Diyorsa, Türktür, Rumum Diyorsa Rumdur”

1
0

Dışişleri Bakan Yardımcısı Yavuz Selim Kıran, İskeçe’de Batı Trakya Türk Azınlık mensuplarıyla bir araya geldi. Kıran, dün geldiği Yunanistan’da, Selanik ve Gümülcine’deki programlarının ardından İskeçe’yi ziyaret etti.

İskeçe Müftüsü Ahmet Mete ile görüşen Kıran, Batı Trakya Türk Azınlığı için gösterdiği gayretlerden dolayı teşekkür etti. Kıran, Mete ile görüşmesi sonrası soydaş esnafla da selamlaştı.

Dışişleri Bakan Yardımcısı Yavuz Selim Kıran, İskeçe Türk Birliği’ni ziyaret etti. Kıran ve beraberindeki heyet, İTB başkanı Ozan Ahmetoğlu ve dernek yöneticileri tarafından karşılandı.

Dernek girişinde İTB Başkanı Ahmetoğlu, 38 yıl önce yerinden sökülen İskeçe Türk Birliği tabelasının boş kalan yerini gösterdi ve derneğin resmi statüsü iade edilene kadar mücadeleyi sürdüreceklerini söyledi.

İskeçe Türk Birliği’nin hukuk mücadelesini takip ettiklerini belirten Kıran, Türkiye olarak 13 yıldır uygulanmayan AİHM kararlarının uygulanması ve birliğin sökülen tabelasının yeniden ait olduğu yere asılması için verilen tüm mücadelede İTB’nin yanında olduklarını ve destekleyeceklerini söyledi.

“Yıllar süren bu haksızlığın son bulmasını bekliyoruz”

İskeçe Türk Birliği Başkanı Ozan Ahmetoğlu yaptığı konuşmada derneğin 38 yıldır devam eden hak arama mücadelesini, tarihçesini ve yaptığı çalışmalara anlattı. Batı Trakya Türk Azınlığı’nın ilk sivil toplum kuruluşu olan İskeçe Türk Birliği’nin 1983 yılından bu yana haksız bir kapatma kararına karşı mücadele ettiğini belirten Ahmetoğlu, “Siyasi saiklerle alınan, ‘Batı Trakya’da Türk yoktur’ politikasına dayanan ve derneğimizin yasal statüsünün iptal edilmesiyle sonuçlanan bir karara karşı mücadelemiz sürüyor. İskeçe Türk Birliği ve diğer azınlık dernekleriyle ilgili Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarının Yunanistan tarafından uygulanmaması büyük bir mağduriyet yaratıyor.” dedi.

İskeçe Türklerinin kültürünü ve kimliğini korumak, kültürel değerlerini yaşatmak adına faaliyetlerine devam ettiklerini kaydeden İTB Başkanı Ahmetoğlu, “AİHM kararları 13 yıldır uygulanmayarak resmi ve yasal statümüz iade edilmediği gibi, kamuoyunda, basında ve milliyetçi çevrelerin yayınlarında ‘yasa dışı dernek’ söylemine maruz kalmamız bir STK olarak sağlıklı bir şekilde ve özgürce çalışma yapmamıza engel olmaktadır. Bizler, AİHM kararlarının uygulanarak, derneğimizin resmiyetinin iade edilmesini ve yıllar süren bu haksızlığın son bulmasını bekliyoruz.” dedi.

“Bir insan Türküm diyorsa, Türktür, Rumum diyorsa Rumdur”

Dışişleri Bakan Bakan Yardımcısı Yavuz Selim Kıran, Yunanistan ile yapılan görüşmelerde soydaş meselesinin Türkiye için her zaman öncelikli gündem maddeleri arasında yer aldığını vurguladı. “Bizim için çözülemeyecek hiçbir sorun yok” diyen Kıran şöyle devam etti: “Biz sorunların çözümü için gerekli olan özgüvene sahibiz. Diplomasi ve diyalog yoluyla tüm sorunlarımızın çözüme kavuşabileceğine inanıyoruz.

İskeçe Türk Birliği’nin sadece tabelasının asılması değil, bütün soydaşlarımızın hak ve menfaatlerin teslim edilmesi için mücadeleyi birlikte yürüteceğiz. Sizlerin gayretleriyle müftülerimizin çabalarıyla, bakanlık olarak hükümet olarak bizler Sayın Bakanımızın, Sayın Cumhurbaşkanımızın bu konudaki mücadelesi ilelebet devam edecektir. Ta ki soydaşlarımızın hakları teslim edilinceye kadar bundan da kimsenin şüphesi olmasın.

Burada yıllarca devam eden bir haksızlık var. Bunu hukuk kılıfına büründürmek gerçekten çok büyük bir yanlış. İnsanların etnik kimliğini inkar etmek çok yanlış bir şey. Bir insan Türküm diyorsa, Türktür, Rumum diyorsa Rumdur. Kendi etnik kimliğiyle sorunu olmayanın, diğer insanların etnik kimliğiyle de sorunu olmaz. Derneğin ismi ve tabelası yasaklanıyor. Ancak bunun gönüllerdeki yerini yasaklayamadıkları sürece bu mücadele sürecek. Haklarınız, buradaki azınlığımızın hakları teslim edilene kadar destek vermeye devam edeceğiz.

Bugün sayın Cumhurbaşkanımızın ve sayın bakanımızın talimatıyla buradayız. Sizlere güçlü desteğimizi göstermek için buradayız. Bu güçlü destek devam edecek. Bu mesajı vermek için buradayız.”

Kıran, İskeçe Azınlık Ortaokul Lisesi’nde Türk öğrenciler, veliler ve öğretmenlerle de bir araya gelerek, Yunanistan’da eğitimin önünde çıkarılan engellerle kararlı mücadele mesajı verdi.

“Soydaşlarımızın bu kadar sorunla karşılaşması hiçbir izahı olmayan bir durum”

Kıran ve beraberindeki heyet, Encümen Heyeti Başkanı Erhan Hüseyin Ali ile bazı öğretmen ve öğrenciler tarafından karşılandı. Okul binasını gezerek incelemelerde bulunan Kıran Encümen Heyeti Başkanı Erhan Hüseyin Ali’den okul hakkında bilgi aldı.

Erhan Hüseyin Ali, okulun tarihi, eğitim kadrosu, öğrenci sayısı gibi bilgilerin yanı sıra, okul binası ile ilgili yaşanan sıkıntılar ve son dönemde sürekli olarak ertelenen encümen secimleri ile ilgili olarak Yavuz Selim Kıran’a bilgi verdi.

Yavuz Selim Kıran, “Eğitim konusu temel insan haklarından biri olan özellikle Avrupa Birliği üyesi bir ülkede soydaşlarımızın bu kadar sorunla karşılaşması hiçbir izahı olmayan bir durum.” ifadelerini kullandı. Kıran sözlerine şöyle devam etti:

“Bunun artık sistematik bir hal aldığının da farkındayız. Doğrudan veya dolaylı olarak pek çok sorunun soydaş kardeşlerimizin karşısına çıkarıldığını görüyoruz. Bunun farkındayız. Farkında olmamız önemli ama bu farkındalıkla birlikte çözüm yollarını da birlikte geliştirmemiz gerekir.

“Evlatlarımızın bu koşullarda eğitim görmesi, asla kabul edilemez”

Bugün hem Batı Trakya ziyareti, hem de özellikle bu okulu ziyareti ve sorunları yerinde görmek istedim. Yaşanan bu sorunları yerinde görünce yüreğimiz burkuldu. Evlatlarımızın bu koşullarda eğitim görmesi, asla kabul edilemez. Anavatan olarak biz bunu kabul etmeyeceğiz. Bunun çözüm yolu konusunda Yunan makamları nezdinde de takipçisi olacağız.

Bizler anavatan olarak üzerimize düşeni yapacağız. Ama sizler de burada gösterdiğiniz fedakarlıkları birlik ve beraberliğinizle taçlandırarak, Yunan makamlarını özellikle hukuk temelinde aşındırmanız, bu meselelerin takibini yapmanız çok önemlidir. En önemlisi de bu birlik ve beraberliği Yunan makamlarının fark etmesi, görmesi ve hissetmesidir. İnşallah çocuklarımızı daha modern, insan onuruna yakışır koşullarda eğitim almaları için bu mücadeleyi birlikte vereceğiz. Bunu da başaracağız. Bu asla sürdürülebilir bir durum değildir. Bu soruların neden karşımıza çıkarıldığını iyi biliyoruz, farkındayız. Sizler de bunun farkındasınız, ama bizler şunu memnuniyetle gördük ki, her geçen okulumuza ilgi artıyor. Bu ilginin daha da artması için gayretlerimizi hep birlikte sürdürelim.

“Encümen heyeti seçimlerinin sekiz kez ertelenmesi hiçbir şeyle izah edilemez.”

Biz Yunan makamlarıyla ikili ilişkilerimizi temel gündem maddeleri olarak bu konuları ele alıyoruz. En son Yunanistan Dışişleri Bakanı Dendias’ın Ankara ziyaretinde de hem sayın bakanımızla saatler süren görüşmelerinde hem sayın Cumhurbaşkanımızın kabulünde Dendias’la da en güncel gelişme buydu. Eğitim meseleleri somut maddeler halinde hem sayın bakanımız tarafından hem sayın Cumhurbaşkanımız tarafından iletilmiştir.

Azınlık okul sayısı 230’dan, 115’lere düşmesi, öğretmen sayısı ve Türkiye’den gönderilen öğretmen sayısının her geçen gün daha da minimize edilmesi asla kabul edilemez. Encümen heyeti seçimlerinin sekiz kez ertelenmesi hiçbir şeyle izah edilemez. Ümit ediyoruz ki; 18 Mayıs tarihinde bu seçimler gerçekleştirilir. Böylece encümen heyeti de bu sorunları çözme noktasında daha istikrarlı bir çaba sürdürür. Bunun takipçisi olacağız. Ve gerek Türkiye’den gönderilen öğretmen sayısının yükseltilmesi, gerekse burada azınlık ailelerimizin çocuklarını güvenle emanet edebileceği azınlık okullarının sayısının artması bizim en önemli önceliğimiz ve olmazsa olmazımızdır.

Anavatan Türkiye Cumhuriyeti olarak her geçen gün daha güçlü bir ülkeye dönüşmemiz, elbette Yunan makamlarının direncini kırma noktasında güzel gelişmelere vesile olacaktır. Bizler hem ikili düzeyde, hem çok taraflı platformlarda Yunanistan’ hem AİHM kararlarını uygulaması hem de sahip olduğumuz ikili anlaşmaları uygulaması konusunda baskılarımızı devam ettireceğiz.

Burada sizlere sayın bakanımız ve sayın Cumhurbaşkanımızın selamlarını iletiyorum. Sizlerin buradaki samimiyeti ve dava aşkı anavatanda bizlere ayrı bir güç veriyor. Yunanistan’ın çağa yakışmayan yaklaşımları sürdürülebilir ve kabul edilebilir değildir. Bizler bu hakların teslim edilebilmesi için mücadelemize sizler adına devam edeceğiz. Sizler de buradaki kenetlenmenizle ve dayanışmanızla haklarınızı teslim alacaksınız. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Bu vesileyle hüsnü kabulünüz ve midafirperverliğiniz için çok çok teşekkür ediyorum. Herkese hayırlı bayramlar diliyorum.”

 

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz