Yunanistan’da 1988’de Türk derneklerinin kapatılmak istenmesine gösterilen tepkiler ile bunun ikinci yıl dönümündeki olayların değerlendirildiği bir etkinlik gerçekleştirildi
Batı Trakya Türk Azınlığı kuruluşları, 29 Ocak 1988’de Yunanistan’da “Türk” adı bulunan derneklerin kapatılmak istenmesi üzerine gösterilen tepkilerin ve bunun ikinci yıl dönümünde Gümülcine kentinde Türkleri hedef alan saldırıların değerlendirildiği bir etkinlik düzenledi. Azınlık temsilcileri, Yunanistan’ın asilimasyon politikasına devam ettiğine dikkat çekti.
Batı Trakya Türk Azınlığı Danışma Kurulu tarafından Gümülcine’de Türk Gençler Birliği’nde düzenlenen anma toplantısına, Danışma Kurulu Başkanı Yassıköy Belediye Başkanı İsmet Kadı, İskeçe ve Gümülcine seçilmiş müftüleri Ahmet Mete ve İbrahim Şerif, Dostluk Eşitlik ve Barış Partisi (DEB) Başkanı Mustafa Aliçavuş, Avrupa Batı Trakya Türkleri Federasyonu (ABTTF) Başkanı Halit Habipoğlu ile azınlığın çeşitli kesimlerinin temsilcileri katıldı. Toplantıyı, Türkiye’nin Gümülcine Muavin Konsolosu Alper Atak da izledi.
Danışma Kurulu Başkanı Kadı, “29 Ocaklar”la ilgili AA’ya yaptığı açıklamada, “29 Ocak tarihinin Türk Azınlık için bir milat oluşturduğunu” belirterek, “Batı Trakya Türk Toplumu, 1988’de büyük bir toplumsal dayanışma ve direniş örneği göstererek, gasp edilen haklarının iadesi için dünyaya haykırdı” dedi.
Aradan 25 yıl geçmesine ve bu konuda yapılan tüm mücadelelere rağmen, Türk Azınlığa uygulanan haksızlıkların ve asimilasyon politikalarının devam ettiğini ifade eden Kadı, “Her gün yaşanan acılar bu mücadelenin devam etmesi gerektiğini bizlere hatırlatıyor. Bu nedenle 1988’de başlatılan mücadele sürecinin gündemde kalması ve devam etmesi zaruridir” diye konuştu.
ABTTF Başkanı Habipoğlu da, Türk Azınlığın, birçok alanda hala “1988 koşulları”nı yaşadığını belirterek, Yunanistan’ın, Batı Trakya Azınlığı’nı Türk olarak kabul etmemesinden kaynaklanan sorunlar bulunduğunu söyledi.
Habipoğlu şunları kaydetti: “Aradan geçen uzun yıllara rağmen, ülkemiz Yunanistan’ın, azınlığı Türk olarak kabul etmemesi ve haklarımızı vermemesi nedeniyle hak arama mücadelesinde bir adım ilerlemiş değiliz. Ayrıca, 1998’deki 29 Ocak direnişinin ikinci yıldönümünde Gümülcine’de Türklere karşı yapılan toplu saldırılarda zarara uğrayan insanlarımızın gönülleri hala rahatlamadı. Bu insanların maddi ve manevi açıdan tazmin edilmelerini bekliyoruz” diye konuştu.
Bu arada, Türk kuruluşlarınca yayımlanan bildirilerde, “29 Ocak direnişinin üzerinden 25 yıl geçmesine rağmen, Batı Trakya Türk Azınlığının Türk kimliğinin hala inkar edildiği ve temel hak ve özgürlüklerinin engellendiği” belirtildi.
“Avrupa devletlerinin sessiz kalışını endişe ile karşılıyoruz”
DEB Partisi duyurusunda, “yıllar önce Batı Trakya’da Türk varlığını inkar eden zihniyetin, Azınlık’ın yaşamını her alanda karartmayı sürdürdüğü” belirtilerek, şunlar kaydedildi:
“Bizler artık kendi ülkemizde haklarımıza saygı gösterilen bir azınlık olmak istiyoruz. Asla umutsuz değiliz. Ancak, bir Avrupa Birliği ülkesi olan vatanımız Yunanistan’ın insan hakları ihlalleri karşısında, Avrupa devletlerinin sessiz ve tepkisiz kalışını, insanlık ve barış adına endişe ile karşılıyoruz. Bu çifte standart politikaları nedeniyle Avrupa Birliği kuruluş temellerini oluşturan demokrasi, insan hakları, ifade özgürlüğü gibi kavramlara olan inancımızı da sorgulamak durumunda kalıyoruz.”
Batı Trakya’da, isimlerinde “Türk” kelimesi bulunan derneklerin Yunanistan’da Türk “bulunmadığı” gerekçesiyle mahkeme kararıyla kapatılmak istenmesi üzerine Türk Azınlık, Gümülcine’de 29 Ocak 1988’de “toplu direniş” olarak adlandırılan büyük bir yürüyüş gerçekleştirmişti.
Bu tepkilerin ikinci yıl dönümü olan 29 Ocak 1990’da ise, fanatik Yunan gruplar tarafından Gümülcine ve İskeçe’de Türklere karşı toplu saldırılar düzenlenmişti. Yunan polisinin müsamahası nedeniyle iki gün süren saldırılarda, Türklere ait 500’ün üzerinde dükkan ve iş yeri tahrip edilerek yağmalanmış, aralarında merhum İskeçe Müftüsü Mehmet Emin Aga ile dönemin bağımsız milletvekili Ahmet Faikoğlu’nun da bulunduğu çok sayıda Türk feci şekilde dövülmüştü.
