“Zümrüd-ü Anka Müzikali” Selanik’te sahne alıyor. Türkiye Cumhurbaşkanlığı himayelerindeki müzikalin Balkanlar’daki ilk durağı Selanik (19 Kasım 2017) olacak.
İlk gösterimi Haliç Kongre Merkezi’nde 6 Mayıs 2016 tarihinde gerçekleşmiş ve ardından Antalya’daki EXPO 2016’da 10 kez sahne almış ‘Zümrüd-ü Anka Müzikali’ Balkan Yolculuğuna çıkıyor.
Türkiye Cumhurbaşkanlığı himayelerindeki müzikalin Balkanlar’daki ilk durağı Selanik ( 19 Kasım 2017) olacak. Müzikal sırasıyla Üsküp, Tiran, Saraybosna, Belgrad, Zagreb, Bükreş’e konuk olup son gösteri Sofya’da (03 Aralık 2017) gerçekleştirilecek ve Balkan yolculuğunu tamamlayacak.
Aynı sahnede birden fazla disiplinin iç içe geçtiği ve seyirciye keyifli dakikalar sunan Zümrüd-ü Anka Müzikali, bir medeniyet müzikali olup çok sesli yaklaşımıyla, Türk medeniyetinin tüm dünyada bıraktığı ayak izlerini, çeşitli müzik, dans ve sahne sanatlarıyla gözler önüne sermektedir.
Eserde İranlı şair Feridüddin Attar’ın, 1187’de yazmış olduğu Mantıku’t-tayr yani “Kuşların Dili” eserinden esinlenilmiştir.
Zümrüd-ü Anka kuşu, gerçek anlamda var olmak için yok olmayı göze alabilecek kadar, korkulardan, bağlardan ve zaaflardan arınmanın, aydınlanmanın, kendine yapılan yolculuğun sembolüdür.
Bu sembol ve izler, Zümrüd-ü Anka Müzikali’nde Orta Asya’dan günümüze kadar bize bırakılan kültürel mirastan öne çıkan, tarihimizin edebiyatımızın, yerel kültürümüzün temsili örnekleri bir araya getirilerek Türk Kültür Dünyasının ve geleneksel Türk Müziğimizin zenginliği içinde bizi anlatan müzikal bir yolculuktur.
Saraylardaki şarkılardan, köylerdeki türkülerden, tekkelerdeki ilahilerden, büyüklerimizin dilindeki ninnilerden, her yöreye has folklorik danslardan, ritüellerden oluşan Geleneksel Türk Müziğimizin edebiyatla, tarihle, sanatın tüm dallarıyla ve gelişen teknolojiyle büyük bir buluşması niteliğinde olan Zümrüd-ü Anka Müzikali seyircileri anlamlı bir yolculuğa çıkaracaktır.
Eserde her izleyici kitlesi dini, etnik, sosyal sınıf gibi herhangi bir ayrım hissetmeden kendinden bir parça iz bulacaktır.
HİKÂYENİN ÖZETİ:
Kuşlar ülkesinin bütün kuşları, Kaf Dağı ardındaki padişahları Simurg’u bulmak için yola çıkarlar. Fakat yolculuk uzun ve çetindir.
İsteği ve sebatı az olanlar, dünyevi şeylere takılanlar, birer birer bu yoldan geri dönerler.
Kaf Dağı’na varmaya çalışanların önünde, hepsi birbirinden çetin yedi vadi uzanmaktadır.
Yedi vadi, yedi bölge… İstek, aşk, marifet, istiğna, tevhit, hayret ve yokluk vadileri.
Yedi vadiyi aşabilen otuz kuşu ise, Simurg yerine, bir sürpriz beklemektedir.