Yunanistan’da ekonomik kriz her geçen gün ürkütücü boyutlara ulaşıyor. Taşranın bitip tükendiği bir zamanda, Atina başta olmak üzere Yunanistan’ın birçok şehrinde kamu çalışanları grevlerini giderek yoğunlaştırıyor. Bu hafta itibarıyla Toplu Taşıma, Yunanistan Elektrik Kurumu (DEİ) çalışanları ve sendikalar, sert ifadeler kullanarak satım ve özelleştirmeye kesinlikle karşı olduklarını ve sonuna kadar bu fikirlerinden bir adım geri atmayacaklarının altını çiziyorlar.
Emekliler, işçiler herkes yollarda. Kurtulmamız mücizeye kalmış. En azından Birlik gazetesi olarak biz böyle görüyoruz. Defalarca yazdık, hemde yıllar öncesinden söyledik, “BATACAĞIZ, BU SİLAHLARI ALMAYIN” diye haykırdık ama nafile dinleyen olmadı. İşte olacağı buydu. Aslında benim beklediğim oldu. Keşke olmasaydı, keşke ülkemiz bu vahim duruma düşmeseydi. Artık halk ayaklanmasının ayak seslerini duyar gibiyim. İnşallah bu da olmaz. Olursa işte o zaman ayvayı yedik.
Özel sektörde işten çıkarmalar ve maaşların düşürülmesi tam gaz devam ederken, işten çıkarılanların sayısı sadece Rodop ilinde yaklaşık 1000 kişiye ulaştığı iddia ediliyor.
BATI TRAKYA’DA HAYVANCILIK ÖLÜYOR
Yine bu hafta Serez bölgesinden sonra Rodop ilinde de hayvancılıkla uğraşanlar, hükümetin tarım ve hayvancılık politikasını protesto etmek amacıyla bir grup hayvan besicisi Doğu Makedonya-Trakya Eyalet Bölge Başkanlığı önünde beraberinde getirdikleri sütü yere dökerek bir eylem gerçekleştirdiler. Süt fiyatlarının geçen yıla nazaran daha düşük bir seviyede seyretmesinin üretimi etkilediğini ve fiyatların böyle devam etmesi durumunda birçok besicinin işi geçici olarak yapmaktan vazgeçeceği ve hatta tamamen terketmek zorunda kalacağı söyleniyor.
Özellikle Azınlık insanının süt üretimi ve satımı konusunda ciddi sıkıntılarla karşı karşıya kaldığı, sattığı sütün parasını alamadığı ve fiyatların sürekli düşüşte olduğu belirtilirken, hükümetin önlem almakta aciz kaldığı belirtiliyor. Durumun böyle devam etmesi halinde hayvancılığın Batı Trakya’da tamamen yok olacağına kesin gözüyle bakılıyor.
TÜTÜN BİTTİ, PAMUK ÜRETİCİLERİ PARALARINI ALAMIYOR, AZINLIK İNSANI BİTTİ!!
Batı Trakya Türk Azınlığı’nın ekonomisini altüst eden bir diğer konuda tütün ve pamuk sektörü. Bilindiği üzere azınlık insanı uzun yıllardan beri tütünü geçim kaynağı hemde yaşam şekli olarak benimsemişti. Halen günümüzde bu benimseyiş devam ediyor. Bundan önceki hükümet ve şimdilerde iktidarda olan PASOK hükümeti, tütüne alternatif bir ürün aradılar durdular. Ama malesef bu mümkün olamadı ve azınlık insanı adeta yarı yolda bırakıldı. İstersen ek ekme paranı al politikası azınlık insanını felakete sürükledi ve üretimden dışladı. Ama kimse bunu zamanında söylemedi ve tütün üreticisine özellikle siyasiler oy kaybı korkusu nedeniyle ifade edemediler. Üreticilerde gelecekteki tehlikeyi düşünemedi. Eğer düşünmüş olsalardı çoktan partizanlık gözetmeden yollara dökülürlerdi. İşte bizim gözü kör olası fanatik particiliğimiz var ya, işte esas bizi batıran da bu oldu. Bizi asimile yoluna hızla sürükleyen bu oldu. Birileri siyaseti meslek edindiler ve halkı sattılar. Çünkü kendilerinin elinden hiç bir “bok” gelmiyordu. Kısa zamanda zengin olma ve işi tıkırına koyma emelleri uğruna azınlık insanını beş paraya sattılar.
Değerli okurlar, azınlık insanının “kullanılması ve satılması” üzerine yazılacak, ortaya atılacak o kadar itham var ki sayfalar almaz. Milliyetçiliğe gelice mangalın üstünde kül bırakmıyor bu kişiler. Biz satılmış, davadan tırsmış olarak nitelendiriliyoruz, ama nedense bu beyler popolarında kurumuş tezeği görmek istemiyorlar.
Yıllarca söyledik durduk, işler kapı arkasında olup bitiyor. Azınlık çiftçisinin ortağı olduğu Kooperatiflerde eş dost bizim adam torpili yıllarca hüküm sürdü. Sonucu mu? Ortada, Kooperatifler bataklık içinde, milyonlarca euro borç ödenmeyi bekliyor. Kim ödeyecek? Osman agam, Memet agam tabii ki, çünkü onlarda ortak. Haa, yiyenler başkası ama ödeyenler başkası olacak.
Her gün azınlık ekonomisinde yaşanan çöküşe tanıklık ediyoruz. Azınlık ekonomisi gerçekten en dibine vurdu. İnsanlar doktor defterlerinin tazelenmesi ve hastalarının giderlerini karşılamak uğruna toprağını sattığını biliyormusunuz?
Gerçekten Batı Trakya’nın birçok yerinde insanların bu yöntemle borçlarını ödemeye çalıştıklarından haberiniz var mı?
Traktörün arkasında kullandığı pulluğunu satılığa çıkardığı, gerektiği zaman kendi işini yapmak için köylünün komşusunun pulluğunu tarım aletini kullanmayı düşünen insanların varlığından haberiniz var mı?
İşte bunlar Azınlık insanının gerçek yaşam şekli. Hiç kimse kıvırmasın. Bu gerçekleri bilmeyen veya bilipte görmemezlikten gelerek kendi maaşını düşünen siyasilere ne demeli?
Azınlık insanı oylarıyla siyasilerini, milletvekillerini ne için seçer?
Azınlık insanının ekmeğini, aşını, özünü partizanlık mertebesine alet etmek için mi?
Hayır!!
Söyleyeyim, çözüm üretmek için….
Ama kağıt üzerinde değil. Gerçek anlamda gözle görülen, elle tutulan çözümler için.