1919-1922 yılları arasında Karadeniz’den göç ederek Yunanistan’a yerleşen “aklıselim” Rumların çoğunluğu, sözde “Pontus Soykırımcılardan” rahatsız oldukları ortaya çıktı.
Meryem Ana yortusu nedeniyle Sümela Manastırı’nda ayinin 15 Ağustos yerine 23 Ağustos’ta yapılması için izin verilmesinin ardında, Pontus lobisinin değişik kulvarlarda koşması nedeniyle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından bir bakıma cezalandırıldığı ileri sürülüyor. Bunun da “Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından haklı olarak yapıldığına” vurgu yapılıyor. Hatta bu konuya ilişkin yapılan haber-yorumda, “Müdahalesinden dolayı Erdoğan’a aferin. Ben de onunlayım” ifadelerinin kullanılması ise dikkat çekiyor.
Yunanistan’da elektronik ortamda yayın yapan bir haber-yorum sitesinde 18 Ağustos 2024 tarihli kaleme alınan haber-yorumda enteresan iddialar ortaya atılıyor.
Kaleme alınan bu yazıda, Yunanistan’da yaşayan Karadenizli Rumlar içinde farklı görüşlerin olduğu gözlemlenirken, “Pontus meselesi” ile bire bir ilgilenen Yunan lobisinden de rahatsızlık duydukları ortaya çıkıyor, bu açıkça da vurgulanıyor!
Haber-Yorum aynen aşağıdaki gibidir:
“Erdoğan, Pontus lobisi yüzünden Pontus halkını haklı olarak cezalandırıyor”
Ve 15 Ağustos geldi, 15 Ağustos geçti ve 2010 yılından bu yana ilk kez Trabzon Panagia Sumela’da (Sümela Meryem Ana Manastırı) ayin yapılmadı.
Türkiye’yi ve bizim Erdoğan’ı suçlamak için acele etmeden önce, Trabzon Panagia Sümela’da 14 yıldır tekrarlanan ayinin kesilmesine ve şimdi dürüst olmak gerekirse, Pontus lobisinin ve “Ekümenik” Patrik Bartholomeos’un saçmalıklar yapan ve sonra da masum bir bakire gibi ağlayarak protesto etmesine neden olmak için neler yaptığını düşünmekte fayda var.
Tüm Pontusluların, Anavatanımız Pontus’tan (Karadeniz) ayin töreninin canlı yayınını beklediği bir anda, bizlerin 100 yılı aşkın süredir Yunanistan’da sürgünde olduğumuz bir dönemde, 15 Ağustos kutlamalarından bir ay önceden Pontus lobisi, Pontus gençliğini, bize yabancı olan Kıbrıs (Güney) Hellimleriyle (Yunanistan’da Güney Kıbrıslı Rum gençlere takılan isim) birlikte karıştırması nasıl ve neden yapıldı?
Önceki yüzyılda Yunan Milliyetçiliği yüzünden başımıza felaketler gelmemiş miydi? Pontus lobisi nihayet tam olarak ne istiyor? Peki sonuçta kimin lobisi? çünkü doğruyu söylemek gerekirse bu sadece Pontuslulara zarar veriyor.
Bundan sonra Pontus lobisinin gündemi, ne onu oluşturan şahsiyetler, ne de onların takipçileri de dahil olmak üzere, artık beni ilgilendirmediği bir noktaya ulaştım. Çünkü Pontus lobisinin uyguladığı bu gündemi, Yunan milliyetçiliğinin ve Yunan hükümetinin çıkarlarının sünger bezi haline gelmiştir. Kör topal hepsi aynı kefede. Vatansızlar dünyadaki tüm mazlumları kurtarmaya soyundu.
Sonuçta bizim bir asırdır yaptığımız şey bu; başkalarının topraklarını sürgünümüzden kurtarmak için mücadele ediyoruz. Bize sadece kendi vatanımızı unutmamız ve duvarımıza çerçevelenecek iki Pontos soykırım levhasının tanınmasıyla yetinmemiz empoze edildi.
Aslında bir asırdan fazla hayatta olmamızdan hiç bahsedilmiyorken, iğne (Pikap iğnesi) soykırımcılara ve dikilen anıtlara takıldı. Yunan meydanlarındaki heykellerin etrafında dans etmediğimiz zamanlarda da geldiğimiz nokta budur.
Müdahalesinden dolayı Erdoğan’a bravo. Ben de onunlayım. Geri kalanına da dertlerinin acıları aşağıya doğru inmesi için Hellim (Kıbrıs kökenli peynir) ikram ediyorum. Çünkü bilgelerin dediği gibi, “kim çok fazla kazık atlarsa biri saplanır.”
Son olarak, Pontus lobisi bir noktada kimin halkının çıkarlarına hizmet ettiğine karar vermek zorunda kalacak ve Pontus halkını başkalarıyla yoğurmamak için başka hiçbir şey olmasa bile farklı isimler kullanmalıdır.”