Ana Sayfa Batı Trakya Batı Trakya Türk Toplumunun Sorunlarına El Attı ve Yunanistan’a Tavsiyelerde Bulundu

Batı Trakya Türk Toplumunun Sorunlarına El Attı ve Yunanistan’a Tavsiyelerde Bulundu

2
0

Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu’nun (ABTTF) “Ülkemizdeki Gerçekler” başlıklı çevrim içi program serisinin on ikinci bölümü 1 Şubat 2024 tarihinde yayımlandı.

Programda, 2019’da Batı Trakya’yı da ziyaret eden Birleşmiş Milletler (BM) Azınlık Meseleleri Eski Özel Raportörü Dr. Fernand de Varennes konuk edildi.

ABTTF Uluslararası İlişkiler Direktörü Melek Kırmacı Arık’ın moderatörlüğünü yaptığı programda de Varennes, uluslararası insan hakları hukuku kapsamında “ulusal azınlık” tanımı, azınlık haklarının Avrupa’daki genel durumu, ulusal azınlıkların korunması konusunda Yunanistan’daki genel durum ile Yunanistan’da Batı Trakya Türk toplumunun sorunları hakkında yöneltilen soruları cevapladı.

De Varennes, “ulusal azınlık” tanımı konusunun biraz karmaşık olduğunu belirterek, BM’de etnik, dilsel ve dinsel azınlıklara referans verildiğini, “ulusal azınlık” kavramının özellikle Avrupa’da kullanıldığını kaydetti. Etnik kimliğin kültürle ilişkili olduğunu not eden de Varennes, Yunanistan’daki Türk azınlığın etnik, dilsel ve hatta dini azınlık olarak tanımlanabileceğini ifade etti.

Avrupa’da ulusal azınlıkların haklarına saygı açısından maalesef gerileme olduğuna dikkat çeken de Varennes, BM düzeyinde ise azınlık haklarının insan hakları olarak kabul gördüğünü ve azınlık hakları konusunda BM’nin Avrupa mekanizmalarından daha güçlü bir koruma sunduğunu ifade etti. Avrupa’dan karşılaştırmalı örnekler veren de Varennes, İtalya’daki Alman azınlığın haklarının iyi derecede korunduğuna, buna karşın Fransa’da azınlık haklarının tanınmadığını söyledi.

De Varennes, Yunanistan’ın azınlık hakları alanında çok daha fazla şey yapabileceğinin altını çizerek, Yunanistan’ın Batı Trakya Türk toplumunun kendi dini liderlerini seçmesi ve ana dilleri Türkçe dilinde eğitim konularında çok daha fazla şey yapabileceğini ve bu alanlarda ilerleme kaydedilebileceğini ifade etti. Yunanistan’da ulusal azınlıkların haklarını korumak için Avrupa mekanizmalarını kullanmanın normal ve yararlı olduğuna işaret eden de Varennes, ancak bu konuda BM mekanizmalarını da dikkate almanın önem arz ettiğini vurguladı. De Varennes, Yunan hükümetinin AB mekanizmalarını kullanmada çekingen bir yaklaşım sergilediğini, bu nedenle Batı Trakya Türk toplumu açısından azınlık haklarına ilişkin uluslararası mekanizmaların da göz önünde bulundurulmasının önemli olduğunu not etti.

Yunan hükümetinin azınlıkların korunmasının ülkeyi zayıflatacağı yönündeki bazı korkulardan uzaklaşması gerektiğini belirten de Varennes, Yunan hükümetine azınlık haklarının korunmasını olumlu bir bakış açısıyla ele alması ve konuya ulusal egemenliğe bir tehdit olarak değil azınlık mensuplarına eşit vatandaşlar olarak saygı gösterilmesinin bir yolu olarak yaklaşması tavsiyesinde bulundu.

De Varennes, sadece Yunanistan’da değil Avrupa genelinde siyasi olarak hoşgörüsüzlüğün yükselişte olduğuna dikkat çekerek, bazı siyasetçilerin milliyetçiliği kullanarak azınlıkları suçladıkları, onları günah keçisi ilan ettikleri ve tehdit olarak gösterdiklerini kaydetti.

Lobicilik faaliyetlerinde çok daha görünür ve etkili hale gelmenin önemli olduğunu, bunun için bazen çok emek sarf edildiğini ancak nihayetinde başarının geldiğini belirten de Varennes, azınlık haklarının algılanma şeklinin değiştirilmesi gerektiğini, halihazırda oldukça zor ve düşmanca bir dönemden geçildiğini ve bunun için çabaları iki katına çıkarmanın önem arz ettiğini vurguladı. 

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz