Yunan kamuoyu ve Güney Kıbrıslı Rumlar, Girit – Güney Kıbrıs elektrik bağlantısı çalışmaları konusunda “güvendikleri dağlara kar yağınca” (AB, ABD ve NATO) büyük hayal kırıklığı içinde.
Hatırlanacağı üzere geçtiğimiz Temmuz ayı ortalarında, İtalyan gemisi Ievoli Relume’nin, Girit-Güney Kıbrıs elektrik bağlantısı çalışmaları yapan gemi Çoban Adası (Kasos) yakınlarında su altı kablo döşeme çalışmaları araştırması yaptığı sırada Türkiye karasularına girmiş ve Türkiye’nin bölgeye savaş gemileri göndermesiyle de derhâl çalışmayı yarıda keserek Girit Kandiye (İraklio) limanına dönmüştü. Yaşanan bu gelişmenin yankıları Yunanistan’da halen devam ediyor.
Konuya ilişkin Yunan basınında çıkan haberlerde, Yunan halkının ve Güney Kıbrıslı Rumların bu olayla ilgili AB, ABD ve NATO’dan Türkiye’ye yönelik bir askeri müdahalede yardım bekledikleri ortaya çıktığı görülüyor.
Yunan kamuoyu ve Güney Kıbrıslı Rumlar Yunan basınında enteresan bir haberle karşılaştı. Yunanistan ve Güney Kıbrıs AB, ABD ve NATO’dan, Türkiye’nin, Güney Kıbrıs – Yunanistan elektrik bağlantısını engellemesi halinde askeri tepki verilmesi yönündeki beklentilerinin olduğunu ve maalesef bu beklentinin “suya düştüğünü” itiraf eden bir haber yer alıyor.
Yunan halkında ve Güney Kıbrıslı Rumlarda vede Yunan basınında hayal kırıklığı yaratan haber aynen şu şekilde:
“AB, ABD ve NATO Osmanlı Türklerini uslandırmak için istekli değil”
“AB, Türklerin Kıbrıs (Güney)-Yunanistan elektrik bağlantısını engellemesi halinde askeri tepki vermeyeceğini resmen yanıtladı.
Proje, Atina’nın kararsızlığı yüzünden havaya uçma tehlikesiyle karşı karşıya. Bir zamanlar Avrupa’ya üyeliğimizin bize Türkiye’ye karşı güvenlik sağlayacağını söyleyenler dinlesin.
Amerikalılar, Ruslar ve şimdi de Avrupalılar, bırakın askeri açıdan, “diplomatik olarak uslandırmaya” bile cesaret edemedikleri Sultan Erdoğan Türkiye’siyle mantıksız bir tiyatro oynuyorlar, Türk siyasetçiler ise herkese ve her şeye rahatsız edilmeden iftira atıyor.
Şimdi mesele şu ki, Türkiye, Kıbrıs ve Yunanistan’ın elektrik bağlantısını defalarca engelliyor ve Avrupa da Osmanlı Türklerini uslandırmak için istekli değil ve çaba sarf etmiyor.
AB Enerji Genel Müdürlüğü, Kıbrıs (Güney) ve Yunanistan’a gönderdiği resmi mektubunda, Ankara’nın denizcilik alanındaki haklarını kullandığı iddia edildiğinden, kablo döşeme sürecinde Türkiye’nin engel olması durumunda yalnızca diplomatik (ve eğer) yardımda bulunacağını belirtiyor. (Var olmayan “Mavi Vatan” ve Türk-Libya mutabakatı gibi ciddi baskı alması gereken konularda tüm büyük ülkeler kayıtsızca sadece ıslık çalıyor).
Kıbrıs (Güney) basınında yer alan bilgilere göre mektubun, Lefkoşa’nın (Güney) Yunanistan ile elektrik bağlantısının büyük maliyetini üstlenmeyi kabul etmesi için yeterli güvenliği sağlamadığı değerlendiriliyor; zira bu, Türkiye’nin provokatif hamleleriyle engelleme senaryosu nedeniyle risk altında.
Aynı basın kaynaklarındaki bilgilere göre, “Avrupa Komisyonu projeyi jeopolitik riskten korumak için tüm diplomatik araçları kullanacak”, yani bir kez daha sıfıra sıfır, elde var sıfır.
Yunan tarafı öne çıkmalı ve ülkenin potansiyel MEB’indeki herhangi bir sorunla Yunan Donanması’nın yüzey ve denizaltı birimleri kullanılarak başa çıkılacağını cesurca ilan etmelidir.
Ayrıca AB’ye, NATO’ya, ABD’ye, Yunanistan’ın egemenlik çıkarlarını hiç kimseye devretmeyeceğimizi açıkça belirttiğimiz, herhangi bir baskıyı kabul etmediğimizi vurguladığımız ve kamuoyuna açıkladığımız mektuplar göndermemiz gerekiyor. Böylece Neo-Osmanlı Türkleri de bir şeye kalkışırlarsa “birçok annenin ağlayacağını” duymalıdırlar.
Aksi halde barış zamanında tek kurşun bile atılmadan ulusal çıkarlarımızı kaybetmiş olacağız ve bu bir kez daha Helenizmin yüz karası olacaktır.”