Kipi Sınır Kapısı’nda bu günlerde uygulananlar ve yaşanan aile dramı, bana o meşhur “ırkçı-ayrımcı” 19. Madde’yi hatırlatıyor.
Yunanistan vatandaşlarının T.C. vatandaşı eşleri ve çocukları ile birlikte seyahat özgürlüğü ve aile bütünlüğü kapsamında Yunanistan’a giriş yapabilmesini sağlayan yine Yunanistan’ın çıkardığı Bakanlık kararının Yunanistan devleti tarafından hukuka aykırı olarak uygulanmıyor.
Tabii ki bahane belli, Koronavirüs vakaları nedeniyle Türk vatandaşlarının Yunanistan’a girmeleri yasak. Bunu bahane ederek Yunanistan geçmişte uyguladığı 19. Madde’deki gibi yüzlerce aileyi bugün de perişan ediyor, aileleri birbirinden koparıyor, birlikte yaşam ve seyahat haklarını elinden alıyor. Merak ediyorum da bunu hangi yasaya dayandırarak yapıyor.
11-8-2020 tarihinde Kamu Düzeni Bakanı, Sağlık Bakanı ve İçişleri Bakanı tarafından ortak imzalanan ve Yunanistan Resmi Gazetesi’nin 3363 sayılı nüshasında yayımlanan ve hala yürürlükte olan kararnamenin 1. maddesinin 2. fıkrasında açıkça yer alan, “Yunanistan vatandaşlarının evli oldukları T.C. vatandaşı eşlerinin ve reşit olmayan çocuklarının da Yunanistan’a giriş yapabilecek istisnai kişiler kapsamına alındığı” hükmünün, Kipi gümrük kapısından giriş yapmak isteyenlere hukuka aykırı olarak uygulanmadığı açıkça görülmektedir.
Yunanistan bu keyfi uygulamayla kendi çıkardığı yasayı çiğniyor, vatandaşlarını zor durumda bırakıyor, 19. Madde’deki uygulaması gibi aileleri parçalıyor. Birlikte yaşam ve seyahat haklarını ellerinden alıyor.
Yunanistan’ın bu keyfi uygulamasıyla, Yunanistan vatandaşlarının T.C. vatandaşı olan eşlerinin ve reşit olmayan çocuklarının Yunanistan’a girişlerine hukuka aykırı olarak engel konuluyor ve aile fertleri Kipi gümrük kapısından geri döndürülüyor.
Oysa bir AB ülkesi olan Yunanistan, her fırsatta hukuk devleti olduğunu ileri süren Yunanistan, insan haklarına saygı duyduğunu ve kuralları uyguladığını ileri süren Yunanistan’ın aile bütünlüğü içerisinde insanların seyahat özgürlüğüne engel koyması asla kabul edilebilir bir durum değil.
Bilindiği üzere Milletvekili İlhan Ahmet geçtiğimiz günlerde yayınladığı açıklamada, yetkililerle iletişime geçtiğini ve yaşanan bu aile dramı hakkında girişimlerde bulunduğunu açıklamıştı. Ancak görüldü ki uygulama aynen devam ediyor ve ailelerin birlikte özgürce seyahat etme hakları ellerinden alınıyor. Kısacası İlhan Ahmet’in girişiminin sadece bir basın açıklamasından öte gidemediğidir.
Oysa Batı Trakya’da Azınlık insanının oylarıyla seçtiği 3 tane Milletvekili ve 3 tane de Belediye Başkanı var. Bu seçilmişlerin birlikte bir araya gelerek bu konuda girişimleri olmadığı herkes tarafından biliniyor. Kısacası, Azınlık insanı birçok kez olduğu gibi kendi kaderiyle baş başa kalmış ve aile dramını çaresiz bir şekilde yaşamaya devam ediyor. Ha şunu da unutmayalım, sadece Yunanistan’da seçilmişlerimiz değil, Almanya’da derneklerimiz var, Federasyonumuz var, Türkiye’de de derneklerimiz var! Tabii ki de DEB Partimiz de var! Yunanistan ve Türkiye’de Avukatlarımız da var! Galiba olması gereken o mücadeleci ruh yok, kalmamış! Bence bu çok ciddi konuya birlik beraberlik içinde eğilmeleri gerekir diye düşünüyorum.
Ülkemiz Yunanistan’a gelince, 11-8-2020 tarihinde Kamu Düzeni Bakanı, Sağlık Bakanı ve İçişleri Bakanı tarafından ortak imzalanan ve Yunanistan Resmi Gazetesi’nde yayınlanan 3363 sayılı yasanın uygulaması Kipi sınır kapısında göz göre göre çiğneniyor, aileler birbirinden koparılıyor, perişan bir vaziyette sınır kapısından geri dönmek zorunda bırakılıyor.
İşte Yunanistan bu, işte Yunanistan kendi vatandaşı olan Batı Trakya Azınlık insanına yıllarca baskıcı, ayrımcı, sindirmece ve korkutmaca uygulamalarla davrandı ve 2020 yılının Ağustos ayında da halen bu şekilde davranmaya devam ediyor.
Unutmayalım! Yunanistan bir Avrupa Birliği ülkesi! Ama Brüksel Yunanistan’ın Azınlığa karşı bu uygulamalarına sadece seyirci kalıyor!
Batı Trakya’da seçilmiş siyasilere gelince de, onlar şu an reklam, koltuk, makam ve maaş derdinde! Seçim zamanını bekliyorlar arenaya çıkmak için. Senin sorunun varmış!….. Sallaaaaaa!
Formaları doldurduk geldik şimdide gidemiyoruz arabamız olmadığı için bizi ipsala ya kadar geçirecek olan kişininde dönüşte covit testi olması gerekiyormuş 10dk fark etmiyormuş onlar için AB ülkesi Yunanistanda azınlık olmanın bedelinimi ödüyoruz yok Burada iş bulamadığımız için orada çalışmak zorunda kaldığımızınmı bedeli ödüyoruz gümrük kapılarında? Bir diğer yandan burayla hiç bağlantısı olmayan yabancılar istedikleri gibi gelip gidebiliyor Romanlar Bulgarlar VS. Biz ailelerimizi görebilmek için gümrük kapısında eziyet çekiyoruz ülkemiz olan Yunanistana girebilmek içinde öyle ikamet ettiğimiz ülkeye Türkiyeye dönebilmek içinde öyle… Rahatsızlık verdiysem kusura bakmayın