Her an resmi gazetede yayınlanabilir, Yunanistan Batı Trakya’da işine geldiği şekilde, Lozan Anlaşması ve ikili anlaşmaları ezerek, çiğneyerek ve yok ederek Müftü seçimi yapmaya hazırlanıyor!
Atina merkezli ve Yunanistan devletinin saygın, etkili ve yetkili en eski gazetelerinden olan “ESTİA” gazetesinde Manolis Kottakis’in kaleme aldığı yazı, Yunanistan’ın Batı Trakya ve Oniki Adalar’daki Türk Azınlığın geleceğine yön vermeyi hazırladığı planlarını açıkça ortaya çıkardı.
Birkaç gün önce BİRLİK Gazetesi olarak şunu yazmıştık:
“Minareyi çalan kılıfını hazırlar”
Atina yönetiminin son marifeti, henüz Resmi Gazete’de yayınlanmadı ancak bazı kaynaklar, Yunanistan’ın “240 İmam Yasası” olarak bilinen yasaya dayandırarak kendisine bağladığı 8’er aylık sözleşmeli din öğreticileri ile Batı Trakya’da Müftü seçimi yapmaya hazırlandığı ileri sürülüyor.
Böylece, Batı Trakya’daki Türk Azınlığın uzun yıllardan beri Müftü seçimi yapmasına müsade etmemesini bu şekilde çürütmeye ve Avrupa’daki İnsan Hakları mekanizmaların ve kuruluşların deyim yerindeyse “gözünü boyamayı” hedefliyor.
Kısacası Yunan devleti, yine kendi içimizden deyim yerindeyse “parayla turayla” bulup kısa dönem sözleşmeli memur ettiği kişilerle, kendisini savunacak ve diyecek ki; “bakınız Azınlık Müftü seçimi diye bağırıyor, alın size Müftü seçimi”.
Bu gün de siz değerli okuyucularımıza, tüm Batı Trakya Türklerine, yukarıda kaleme aldığımız yazıda belirttiklerimizi belgeler bir yazıyı çevirdik ve derledik.
Bakınız “ESTİA” gazetesinden Manolis Kottakis ne yazmış.
“Müftü seçimi? Evet, ama Türkiye beslemeleri olmadan!”
“Makul ve beklenen oldu. Kadastro oylama sürecinde elektronik medyanın tüm dikkati, Eğitim Bakanı Niki Kerameos’un üniversitelerin geçmişteki borçlarının silinmesine yönelik değişikliğine çevrildi. Aynı değişikliğin görünüşte ilgisiz görünen bazı konuları nasıl düzenlediğini kimse fark etmedi. Aynen Gümülcine ve İskeçe Müslüman ilahiyat okullarında öğretmen alımı gibi. Aynen Rodos ve Kos’taki (İstanköy) Vakıfların yasal statüsünün gibi. Bunlar teknik olarak benzer konular, ama aslında sürekli Başbakan’a (Miçotakis) yönelik gündeme getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı köpürtebilir.
Çünkü Dinler Genel Sekreteri Giorgos Kalancis’in kaleme aldığı ve Bakan Niki Kerameos’un Parlamento’ya sunduğu her iki düzenleme de şu amaca yöneliktir: Trakya’daki egemenliğimizi savunmak. Müstakbel Müslüman dini şahsiyetlerin mezun olduğu ilahiyat okulları (Medreseler) ve Müslüman bağışlarını yöneten Vakıflar gibi kamu hukuku altındaki Yunan tüzel kişilikleri üzerindeki Türk müdahalesinin ve etkisinin iptali.
Parlamentomuz, büyük bir seçmen kitlesi tarafından bir Müftünün doğrudan seçilmesine ilişkin Türk planına büyük engeller çıkaran iki düzenlemeyi kabul etti. Ankara’nın hedefi, doğrudan Müftü seçimine Müslüman Mekteplerin daimi üyeleri (okullardaki encümenleri kastediyor) ve idari Vakıf heyetlerinin (Camilerdeki mütevellileri kastediyor) seçilmiş üyelerinin yer aldığı geniş bir seçim kurulu katılacaktı. Değişiklik her ikisini de kesiyor. Kim Yunan devletinden ödenmek istiyorsa, ancak Yunan demokrasisi aleyhine oyunlar oynuyorsa, bunu yeniden düşünmeleri gerekecek. Bunlar artık son!
Ancak devlet uyandı. Artık bir yasa olan değişiklik, Medreselerdeki tüm organik pozisyonları kaldırıyor ve öğretim kadrosu özel bir duyuru ile işe alınacak. Kur’an-ı Kerim öğretimi için Medreselerde en fazla on iki yıl süreyle görevlendirilecek öğretmenler, düzenli değerlendirmeye tabi tutulacak ve ömür boyu kalıcı devlet memuru statüsünde olmayacaktır.
Elbette birileri Müslümanlara karşı herhangi bir ayrımcılık yapıldığını düşünmemelidir. Yunanistan’daki tüm model okullar için geçerli olan atama, değerlendirme, süresiz devlet memurluğu uygulaması, Trakya’da da geçerli olacak. Öğretmenler (İmamlar) (burada 240 İmam yasası ile işe alınacak din öğreticilerini kastediyor) konularını bilmeli ve Yunan demokrasisine bağlılık yemini etmelidir. Bu nedenle işe alım kriterlerinden biri de her adayın kişiliğidir. (Burada da işe alınacak olan kişinin kime yakın olduğuna bakılacak). Rodos ve Kos’taki (İstanköy) Vakıf yönetimlerinde de benzer bir şey olacak. Düzenleme Trakya’daki idari heyetler için emsal olacak: bundan sonra atanacaklar, seçilemeyecekler, bu yüzden Ankara’nın Oniki Adalar’daki oyunları bitti. Buraya da özel birşey ilave edilmiyor.
Yunanistan Cumhuriyeti atıyorsa eğer, Mısır Başmüftüsü’nün çıkardığı fetfayı, Yunanistan Hristyan devleti olmasına rağmen, Atina’daki caminin yönetim kurulu uyguluyorsa eğer, Trakya’daki (Batı) ve Oniki Adalarda’ki Vakıflarda aynısını yapmayacak mı? Yapacak! Bunu yapmaya hakkı var. Başbakan Kiriakos Mitsotakis’in haberdar olduğu iki Kerameos-Kalancis düzenlemesi, Yunanistan’ın artık kendi şartlarına göre genişlemiş bir seçici kurul tarafından bir Müftü seçmesine olanak sağlıyor. Tabii ki de Ankara’nın şartlarıyla değil.
Üyeleri de kökü dışarıda ve Türkiye beslemeleri olmayacak. Aynı zamanda, Avrupa Adalet Divanı’nın Müftü seçimine ilişkin kararlarını hemen uygulamadığı için, Yunanistan Cumhuriyeti’nin Türk propagandasını iptal etmesine olanak sağlıyor. Bunları uygulayacaktır. Türk değil, Yunan demokrasisine inanan Vakıf idarecilerinden ve din öğreticilerinden oluşan bir seçici kurul ile uygulayacak.
Aksi takdirde azınlık derneklerinin ne isimle adlandırılacağından, Müftülerin, Medreselerin, Vakıfların hukuki statüsünün bizim iç meselemiz olduğunu unutmamalıyız. Bunun da zamanı geldi!”