Yunan basının bir bölümü Batı Trakya’da yangına körükle gidiyor.
Batı Trakya’da özellikle Yunan basının bir bölümü yangına körükle gidiyor. Bölgede yaşananları öyle bir çarpıtıp okuyucuya ve Atina’ya ve ülkenin diğer bölgelerine servis ediyorlar ki sonrasında adeta Kıyamet kopuyor.
İlk olarak, Kurban Bayramı dolayısıyla Türkiye’nin Gümülcine Başkonsolosluğu’nda düzenlenen bayramlaşma töreni ile ilgili yapılan bir habere bakalım. Haberde Mustafçova Belediye Başkanı Cemil Kabza konu ediliyor. Neymiş efendim, Başkan Cemil Kabza Başkonsoloslukta yapılan bayramlaşma töreninde ne arıyormuş, neden katılmış. Bunun hesabı soruluyor. Bir Belediye Başkanı nasıl olurmuş da Türkiye’nin temsilciliğinde düzenlenen törene hangi gerekçeyle katılırmış.
Bu haberi yapanlara şunu hatırlatmak isteriz; Doğu Makedonya-Trakya Eyalet Başkanı sayın Metios da katıldı. Başkan Cemil Kabza’nın neden katıldığını konu ediyorsunuz, sorguluyorsunuz da Metios’un katıldığını merak etmiyormusunuz? Bu çifte standart neden?
Bu haberi yapanlar ilk önce o kadar amatör olmalılar ki, Yunanistan’da görev yapan yabancı misyon mensuplarının o ülkenin milli günleri ve bayramlarında resmi olarak resepsiyon ve değişik etkinlikler düzenlerler. Bu etkinliklere de Yerel Yunan makamları, devlet adamları, Cumhurbaşkanları, Başbakanlar, Bakanlar v.s sıralayabiliriz davet ediliyorlar. Atina başta olmak üzere diğer şehirlerde bulunan temsilciliklerin düzenledikleri törenlere katılıyorlar. Normal olan budur zaten. Peki Cemil Kabza bir Belediye Başkanı, katılması neden normal değil acaba? Anormallik burada nerededir ve gazete neyi öğrenmek istiyor? Bu işleyişi bilmiyor mu? Veya her zaman olduğu gibi Batı Trakya’da iki toplum arasında kin ve nefret tohumlarını aşılayıp yeşertmek midir?
İkinci habere gelelim.
Bu haber de o kadar yalan dolu bir haber ki yardım kuruluşu HASENE Derneği’nin Dedeağaç bölgesinde Kurban eti dağıtımıyla ilgili. Hatırlanacağı üzere kurban etlerini ihtiyaç sahiplerine dağıtan Halil Ali Oğlu isimli din görevlisi kardeşimiz bir ihbar üzerine Dedeağaç polisi tarafından 3 saat boyunca gözaltına alınmıştı. Kesilen hayvanların yasallığı ve menşei hakkında gerekli belgeler ulaştırıldıktan sonra serbest kalmıştı.
Yunan basını yine burada olaya öyle bir şekilde yaklaşıp boyut kazandırmaya kalkıyor ki, yapılanın yasadışı bir hareket olduğunu, etlerin de nereden geldiği belli olmadığını, kaçak et olduğunu ön plana çıkartıyor. Bununla da yetinmiyor, yasal yollardan etleri dağıtanlar hakkında hesap sorulması isteniyor.
Şimdi açıkça görülüyor ki yalan yanlış, araştırma yapmadan ortaya atılan, okuyucunun önüne gerçekmiş gibi sürülen haberler Batı Trakya’da ortamı Türk basını mı? yoksa Yunan basını mı? Geriyor.
NOT: Yunan basınına sesleniyorum!!!! gelin bu güzel ülkemizi, bu güzel bölgemizi kin ve nefretle kirletmeyin. Avrupa başta olmak üzere, dünyaya buradaki yaşam birlikteliğinin uygulamasının adil olması için çalışmalar yapın ve aktarın. Ayrıştırmayın, “ÖTEKİ” uygulamasını daha henüz küçük yaşlarda çocukların gencecik beyinlerine aşılamayın. Bu nahoş bir tutumdur ve ileride asla faydalı olmayacaktır. Düşmanlık yerine dostluk tohumlarını serpin ki bölgemizde, ülkemizde güzellikler yeşersin.
Yorum sizin.