Seçek Azınlık Eğitim ve Kültür Derneği tarafından düzenlenen Seçek Yağlı Güreşleri ve Kültürel etkinlikleri 2-4 Ağustos tarihleri arasında yoğun bir katılımla gerçekleştirildi.
Batı Trakya’nın her köşesinden binlerce soydaşın katıldığı etkinliğe Türkiye’nin Gümülcine Başkonsolosu Aykut Ünal ve eşi İlayda Ünal hanımefendi, Batı Trakya Türk Azınlığı Danışma Kurulu Başkanı ve Gümülcine Seçilmiş Müftüsü İbrahim Şerif, Milletvekili Özgür Ferhat, Doğu Makedonya – Trakya Eyalet Meclis Üyeleri Rıdvan Molla İsa, Ahmet Osman Pehlivan ve Rıdvan Hacı Mehmet, Kozlukebir Belediye Başkanı Erdem Hüseyin, Batı Trakya Sivil Toplum kuruluşlarının başkan ve temsilcilerinin yanı sıra yoğun bir katıım vardı.
Etkinliğin açılış konuşmasını SEÇEK Derneği Başkanı Necmettin Kahya yaptı. Başkan Kahya, geçmişte vefat eden Alperenler ve bu davada şehit düşenler için tüm katılımcıları bir dakikalık saygı duruşuna davet etti.
Kahya konuşmasında şunları dile getirdi:
“Seçek er meydanı hırsların, kinlerin yok olduğu, kardeşliğin pekiştiği zengin bir hoş görü meydanıdır”
“Seçek er meydanı hırsların, kinlerin yok olduğu, kardeşliğin pekiştiği zengin bir hoş görü meydanıdır. Seçek er meydanı mertliğin, yiğitliğin, kahramanlığın anlatıldığı nice ulu insanların alperenlerin yad edildiği dostluk meydanıdır. Seçek er meydanı büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ün, ‘Ben sporcunun zeki, çevik, aynı zamanda ahlaklısını severim’ sözünün şiar edilmiş pehlivanların ter döktüğü er meydanıdır. Koca yaylada başlayan tarihi güreşlerin bugün Seçek er meydanında devam ederek güzel Batı Trakyamız’ın vizyonu haline gelmiştir. Bugün er meydanımızda iki ağamız var. Alantepe ağamız da aramızda bulunmaktadır. Bu portre soydaşlarımızın inanç, kültür ve geleneklerini aynı zamanda birbirlerine sıkı sıkıya ne kadar bağlı olduklarının önemli bir işaretidir. Allah birliğimizi, dirliğimizi ve beraberliğimizi daim etsin.”
Sırasıyla kürsüye 2024 yılı Seçek Ağası Ali Topal geldi. Topal tüm katılımcıları selamladı ve şu konuşmayı yaptı:
“Bizim için her yer Seçek’tir”
“Yedi asrın kültürü ve geleneğini bu gün ifa etmekteyiz. Kültürümüzün olmazsa olmazlarından bazı şartları vardır. Birincisi bu etkinliği birinin üstlenmesi gerekir. Üstlenen kişi de üstlendiği günden itibaren etkinlik tamamlanana kadar ağa sıfatını taşımaktadır. İkinci, açık alanda pehlivanların göreş tutmasıdır. Bu aynı zamanda kültürümüzün simgesidir. Üçüncü, yeri ve günü belli olması, günü Ağustos ayının ilk hafta sonu olmasıdır. Ancak 30 gün Ramazan, bayramlar, 12 gün Muharrem dahil olduğunda etkinlik tarihi ileri ya da geri alınabilir. Yeri ise bir asra aşkın Seçek yaylasında yapıldı ve oradan da Seçek ismini aldı.10 Ağustos 2018 Cuma günü kalabalık bir halk ile birlikte Seçek yaylasında verdiğimiz büyük mücadelede olumlu bir sonuç elde edilemedi. Bunun üzerine alay nezdinden buraya taşındık. 11 Ağustos Cumartesi günü yöre halkının da buraya akın etmesiyle birlikte bu alan doldu taştı. Bu alan hakla donatıldı ve güzel oldu. İşte buyurun manzaraya. Onun içindir ki biz bu halkla nereye taşınırsak taşınalım, nereye varırsak varalım; bizim için her yer Seçek’tir. Siz değerli misafirler Seçek’ten memleketlerinize selam götürün.”
Ev sahibi Belediye olarak etkinliklerin gerçekleşmesine katkı sağlayan Kozlukebir Belediye Başkanı Erdem Hüseyin de bir selamlama konuşması yaptı. Başkan Erdem şunları dile getirdi:
“Horasan yiğitlerinde bölünme, tefrika, fitne ve kardeşler arasında çatışma yoktur”
“Bölgemizin en güzide ve en büyük etkinliklerinden biri olan atalarımızdan bizlere miras kalan yüzyıllardan bu yana bölge halkının büyük bir özveriyle düzenlediği Seçek yağlı güreşleri ve kültürel etkinliklerine hepiniz hoş geldiniz. Sizlerin katılımları bizlere güç ve heyecan vermektedir. Hep birlikte bu güzel etkinliğe sahip çıkmanız ve yaşatmaya gayret göstermeniz çok önemlidir. Yağlı güreş bildiğiniz gibi sabrın, merhametin, azmin ve gücün simgesidir. Gücünü Ahmet Yesevi ekolünden, Hacı Bektaş Veli’nin öğretisiden ve Horasan erenlerinin maneviyatından almaktadır. Bu üç kavram yüzyıllardan bu yana bölge halkına manen de güç vermektedir. Birlik, beraberlik, dayanışma içinde kalmalarını sağlamakta ve bölge halkıyla olan kardeşliği daha da güçlendirmektedir. Bu sebeple bu öğretide bu ekolde ve Horasan yiğitlerinde bölünme, tefrika, fitne ve kardeşler arasında çatışma yoktur. Gelenekler ancak bu şekilde yüzyıllarca devam etmiş ve bundan sonra da devam edebilir. Bunun aksi yok olma anlamına gelmektedir. Bu sebeple yağlı güreşleri günümüze kadar getiren fedakar ve cefakar insanlarımıza ne kadar teşekkür etsek azdır.”
Her yıl bu etkinliklere ekibiyle birlikte katılan Batı Trakya Türk Azınlığı Danışma Kurulu Başkanı ve Gümülcine Seçilmiş Müftüsü İbrahim Şerif etkinliklere katılan tüm Batı Trakyalı kardeşlerini selamlamak üzere kürsüye geldi. Müftü Şerif konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
“Bu etkinliğimiz ne o grubun ne de başka bir grubun etkinliğidir. Bu geleneğimiz Orta Asya’dan gelen bir İslami geleneğin devamıdır”
“Türkleri Müslüman olmasına vesilen olan Ahmet Yesevi’dir. Ahmet Yesevi Orta Asya’da İslamı öğreten, gösteren ve yaşatmasını sağlayan çok değerli alim, bilgin bir kişilikti. Ahmet Yesevi’nin öğretisini Anadolu’ya taşıyan talebeleri vardır. Bunlar Yunus Emre, Mevlana ve Hacı Bektaşi Veli’dir. Bu üç değerli insan İslamı Anadolu’ya taşıdılar ve orada kendi metotlarıyla İslamı anlattılar ve öğrettiler. Onlar sayesinde Anadolu’da İslam gelişti. Onların öğrencileri de daha sonra Sarı Saltuklar ve Kızıl Sultanlar, İslamı balkanlara getirdiler. Bunun için de bir çok tekkeler kurdular. Bugünün kültürü Ahmet Yesevi hazretlerine dayatmaktadır. Bu etkinliğimiz ne o grubun ne de başka bir grubun etkinliğidir. Bu geleneğimiz Orta Asya’dan gelen bir İslami geleneğin devamıdır. Bu etkinliği düzenleyen Seçek derneğine ve bunun şuuruyla buraya gelen, bunu yaşayan, katkı sağlayan herkesi tebrik ediyorum.”