Ana Sayfa Arşiv YDP GıBı PASOK’TA DAğLARIN YOLUNU TUTTU

YDP GıBı PASOK’TA DAğLARIN YOLUNU TUTTU

20
0

Yüzbinlerce defa yazsakta çizsekte yine eski hamam eski tas olduğunu görüyoruz ve doğrusu pekte şaşırmıyoruz. Hani derler ya, “Görünen köy kılavuz istemez” işte Yunan devletinin de uyguladığı azınlık politikası buna benziyor. Yunanlı, “ben köyü görüyorum, kılavuza ihtiyacım yok, ben bildiğim yoldan giderim, gideceğim, istediğimi de okuyacağım” diyor. Kısacası Yunanistan Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığın sorunları görmezden gelerek azınlıkla diyaloğa yokum diyor. Paşa gönlü bilir, ülkemiz eğer bizimle oturup bizim sorunlarımızı çözmek istemiyorsa bizler de demokratik kurallar çerçevesinde mücadelemize içte ve dışta devam ederiz olur biter. Asla pes etmeyeceğiz, bizi yönetenler de Yunan devleti de bunu görmelidir. Bizim sorunlarımızın var olduğunu bilen Yunanistan bu sorunları gözardı edemez, etmemelidir. Her defasında bizlerin sorunları olmadığını iddia eden ülkemiz Yunanistan yöneticileri, “Yunan vatandaşlarının sorunları bizim iç meselemizdir” demekten de kaçınmıyorlar. Biz de doğrudur diyoruz. Resmi bir azınlık olan lozan Barış Andlaşması ve ikili anlaşmalarla garanti altına alınmış haklarımızın tabii ki verilmemesi o ülkenin iç sorunudur, ancak o sorunu o ülkenin kendisi çözmesi gerekmektedir. Ama nafile, yıllarca bu ülke bırakın sorunlarımızı çözmeyi aksine var olan sorunlarımızın üstüne sorunlar ekleyerek durumu dah akarmaşık yapmıştır. Hiç kimse kendini aldatmasın, Batı Trakya’da yaşayan Türklerin sorunları vardır, hem de bu sorunlar öyle yalayıp yutulacak tarzdan sorunlar değildir. Bu haber-yorumda ıstanbul Rum patriki Bartolomeos’a hiç pas atmayacaktım, ancak sorunlarımız okadar çok ki, onlar Ruhban Okulu’nun açılmasından söz ediyorlar. Ruhban Okulu’nda Papaz yetiştirecekler, gayet doğaldır, haklarıdır. Gelin hep birlikte bizim sorunlarımıza da bir göz atalım. EğıTıM CAN ÇEKışıYOR BıTTı BıTECEK Anaokullarımız yok. Anadilimizi evde öğreniyoruz. ılkokullarımızın eğitimi ortada, herkes çocuğunu alıp Yunan okuluna yazdırıyor. Bu kaçışı çözüm olarak görenler duvara tosluyor ve hemen yaptıkları yanlışı anlayıp çocuğu geri azınlık okuluna getiriyorlar. Nasıl getirmesin ki, çocuk anaokulunda Türkçe-Yunanca dersleri görmemiş, çocuk ilkokula hazırlanmamış nasıl başarılı olsun? Yunan ilkokullarının durumuna bakın, bir de azınlık okullarının durumuna bakın, aralarında dağlar kadar fark var araç gereç bakımından. Okulların yapıları dökülüyor. Öğrenciler ilkel yöntemlerle ısınıyorlar. Ders gördükleri sıraların durumu belli, okul bahçelerindeki durum ortada. Tuvaletlerin durumu da içler acısı. Azınlık okullarında derslere giren öğretmenlerden bazıları ya kafeteryada garson, veya sandviç dükkanında çalışıyor yada tavernalarda akşamcı garsonluk yapıyor. Kaç tane Yunanlı öğretmen bu konumda? Öğretmenler, özellikle SÖPA’dan mezun olan öğretmen arkadaşlarımız defalarca Yunanistan Milli Eğitim Bakanlığı’na karşılaştıkları zorlukları yazılı olarak aktarmalarına rağmen Yunanistan bir önlem ve iyileştirme içerisine girmedi. Daha doğrusu çözümü azınlık okulları kapatılsın, azınlık çocukları Yunan okullarına gitsin taktiğiyle halen geçiştirmeye çalışıyor. Anne babalar ne mi yapıyor? Derin uykuda uyuyarak YOLLARA DÖKÜLMÜYORLAR. MÜFTÜLERıMıZı SEÇTıK YUNANıSTAN TANIMIYOR Bizler azınlık olarak hakkımız olanı gerçekleştirdik. Parmakla ve parmaksız müftülerimizi seçtik, ama neticede müftülerimiz tüm camilerimizde yapılan açık oylamayla göreve getirildiler. Parmakla diyorum çünkü azınlığın içinden bir kesim yine bizim insanlarımız seçilen müftülerimize “parmak Müftüleri” diyor, Yunan devleti de basınıyla bakanlığıyla “Sahte müftü” diyor. Durum burada da şunu gösteriyor. Yunan devleti azınlığın seçmiş olduğu müftüyü tanımıyor. Bunun üzerine kendisi azınlığın istemediği kişileri azınlığın başına müftü olarak atıyor. Burada azınlığın dini vijdanı ve hakkına bir saldırı yapıyor. Ama öte yandan ıstanbul’da patrik yasal olarak görevinin başında ve Ruhban okulunun açılmasını istiyor. VAKIF MALLARI KıLıSE’NıN “ARKA BAHÇESı” OLUYOR Göz göre göre azınlığın vakıf malları santim santim, karış karış, metre metre gasp edilerek üzerlerine Kilise inşa ediliyor. Vakıf malları Yunan taktiğiyle borçlandırıldı, bizim ilgi ve alakamız olmayan borç yükü tepemize bindirldi ve vakıf malları neredeyse yok olma aşamasına geldi. Vakıfların başında kimler var? azınlığın seçtiği değil, Yunan devletinin atadığı yine bizim içimizden birileri var. Yunan devleti işi o kadar kurnazça yapıyor ki, aguş Avrupalılar da ha ninni de ninni uyumaya devam ediyorlar. Avrupalılar da doğal olarak Türkleri Avrupa’da istemiyorlar. Yunanistan da işini evire çevire tıkır tıkır devam ettiriyor. AZINLIK EKONOMıSı BATTI Avrupa para gönderdi paralar nereye gitti. Tek bir gerçek var ki paralardan azınlık zerre kadar yararlanmadı. Zaman zaman hep şunları duyduk ve gördük. Romanlara devlet garantisi ile krediler verildi. Pomak olarak kendini ifade edenlere yine aynı yardımların yapıldığını duyduk. Peki be kardeşim, biz Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığı olan bu insanlara Yunan devleti yardım yapmayacak mı? bu yardımlar sadece kendisini “Yunanlı müslüman”, “Yunanlı Roman”, “Yunanlı Pomak” ifade edenlere mi verilecek? Peki anlaşmalarla bakımını üstlendiğin bu azınlığın tümüne ayırım gözetmeksizin ne zaman yardım edeceksin ey ülkem Yunanistan? Batı Trakya’ya Avrupa paketlerinden gelen paralar nereye kimlerin cebine gitti? Kimler faydalandı? Ben bu konuların açıklığa kavuşturulması için Avrupalı denetim mekanizmalarını göreve davet ediyorum. Gelsinler Batı Trakya’da bir bir defterleri araştırsınlar bakalım paralar ve kalkınmadan kimler faydalanmış. Milletvekillerimizin ve siyasilerimizin sormaya niyetleri yok, ben bari sorayım dedim. YUNANLILARIN TRAKTÖRLERı ıLE TÜRKLERıN EşEK TALıKALARI Çiftçiler ve tarım politikası. Evet, modern tarım politikası nasıl olur? Modern araçlarla. Modern araçları Yunanlılar neyle nasıl aldılar? Avrupanın gönderdiği çiftçi programlarından. şimdi soruyorum; Bu programlardan kaç Yunanlı çiftçi faydalandı? Kaç Türk çiftçi faydalandı? Büyük ve modern traktörler kimde? Eşek talikalarıyla ve öküzlerle kim çift şürüyor? Yunanlı çiftçinin haremindeki araç gereçlere bir bakınız, bir de Türk ailenin haremciyne bir bakınız farkı göreceksiniz. Valilik başta olmak üzere ki bu programlar ilk önce oraya ulaşıyor ve oradan dağılıyor, kaç Yunanlı aile faydalandı, kaç Türk aile programlar zaman aşımına, bitime uğramadan faydalanabildi? Bunun cevabını versinler. ÜNıVERSıTELı GENÇLERıMıZE “RÖTARLI” DıPLOMA TANIMASI DıKAÇ deyin, şimdilerde DOATAP diyoruz. Ne mi yapıyor? Yabancı ülkelerde (Türkiye) okuyan öğrencilerin diplomalarını tanıyan Kurum. Nasıl mı çalışıyor? Oraya başvuran binlerce azınlık öğrencisine sormak lazım, cevabını en iyi onlar vereceklerdir. AZINLIğIN BıR HUZUR EVı YOK Evet, yanlış okumadınız, azınlığın üç ilde, Dedeağaç, Gümülcine, ıskeçe’de huzur evleri yok. Örneklik için bir oda dahi yok. Yunanlılara bakın, orada yaşlılar evi, burada yoksullar yurdu, burada engelliler yurdu var ulu var. hani eşitlik? Hani buradaki hakkımız? Cevabını Yunan devleti versin. YDP GıBı PASOK’TA DAğLARIN YOLUNU TUTTU Yazımızın başında da belirtttiğim gibi YDP iktidarda kaldı tas aynı, PASOK geldi hamam yine aynı olmaya devam ediyor. YDP iktidardayken Stilyanidis her hafta bir Mehrikoz, bir Hemetli arasında mekik dokuyordu. şimdi PASOK ikidara geldi Petalotis ilk fırsatta, Kokla hanım ilk fırsatta yine dağa çıktılar. Tabii ki çıkacaklar, oradaki soydaşlarımızın da sorunları var, hemde bizden daha fazla ulaşım ve sosyal yaşantıdan yoksun ciddi eksiklikleri var. Ama azınlığın top yekün ciddi sorunları dağda değil, merkezde çözülür. Azınlık köylerini gezerek objektiflere poz vermekle sorunlara çözüm bulunmuyor. Yıllarca yaptınız hala bıkmadınız mı? Sorunlarımızı fotograf makinelerine verdiğiniz görüntüler sadece bir gerçeğin yalanından ibarettir. Sorunlar gerçek ve kalıcı hal almıştır, verdiğiniz pozlar ise timsah gözyşlarına benzeyen bir formülün değişik versiyonudur. Bu anlayış ve kafayla gidersiniz ama nereye kadar? Önemli olan sizlerin dağa çıkması değil, bizlerin yollara dökülmesi herkesi şaşırtmasın. Artık köklü çözüm ve gerçekçi işlere imza atmalıdır Yunan devleti. Sayın Başbakanım Papandreu, gel birlikte önemli kararlar alarak ülkemizdeki demokratikleşmede yolu açalım. Biz bu ülkede fazlalık değiliz, ancak eksikte olmayacağız. Dilimizle, dinimizle, ırkımızla, kültürümüzle, kimliğimizle, vatandaşlığımızla yaşayarak ülkeye faydalı olmak istiyoruz. Bize bunu çok gören geçmişin takıntılarını, geçmişin ve günümüzün korkularını aşınız. Bu ülkenin geleceğine azınlık olarak katkı sağlamak istiyoruz. Bizi engellemeyin. Bundan ülkemiz zararlı çıkıyor, üretim düşüyor, ülkemiz demokrasi sebestliğinden hoşgörüsünden yoksun bir şekilde ancak gidebiliyor. Cesaretli olunuz ve ülkeyi takıntılardan kurtarınız.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz