“Kallikratis” planı uygulamasıyla 7 Kasım 2010 tarihinde yapılacak olan Yerel Yönetimlerin seçimlerine halkın küçük bir bölümü ve adaylar yavaş yavaş hazırlanmaya başladı. Halkın küçük bölümü diyorum çünkü halk gerçek anlamda evine ekmek götürme derdine düşmüş. Tarlada tütün toplarken beli iki büküm oluyor. Seçilmek isteyenlerde o köy benim, bu köy senin misali gezip konuşup duruyorlar. Ama ne yapacan ki, demokrasi gereği işin rajonuda bu. Hani bir deyim var, “hayvan can derdinde, kasap et derdinde” misali çık bakalım çıkabilirsen işin içinden. Tabii bu zamanda konuşulan seçimler olunca yazılı ve görsel basında bu oyunun dışında kalamaz. Muakkak birileri ile söyleşi yapacak. ışte bu söyleşilerden biriside 30 Agustos tarihli Periskopyo Yunan basınında yayımlandı. Her ne kadar söyleşi yapılan ismin kim olduğu belirtilmiyorsa da şimdiki Yassıköy Belediye başkanı Kiriakos Amucas’ın başkan olduğu meclis yönetiminde ve bölgenin ciddi simalarından biri olduğu vurgulanıyor. Bu ciddi sima her kimse gerçekten öyle şeyler söylemiş ki, hayretler içerisinde kalmamak mümkün değil. Bu söylediklerini okuduktan sonra hemen aklıma şu geldi. Devlet ve bizleri yöneten Yunanlılar her fırsatta eşitlikten, uyum içerisinde birlikte yaşamdan bahsediyorlar ve AB dış ülkelere bizim birlikteliğimizi bir model olarak tanıtıyorlar. Soruyorum herkese, iyi okuyun, birliktelik bumudur? Böyle mi olur? “Σήμερα δεν θα μπορέσει να υπάρξει συνεργασ& #943;α Χριστιαν& #974;ν και Μουσουλμ& #940;νων της περιοχής, έτσι όπως έκανε τους Δήμους το ΠΑΣΟΚ και δεν διάλεξε το σχέδιο Αγγελλόπ& #959;υλου με τρεις Δήμους στο νομό Ροδόπης μας οδήγησε σε αδιέξοδο, ούτε εμείς μπορούμε να πάμε με Μουσουλμ& #940;νο υποψήφιο δήμαρχο, ούτε και αυτοί θα μπορέσου& #957; να έρθουν μαζί μας, οπότε δήμαρχος αυτή την φορά θα είναι Μουσουλμ& #940;νος, την άλλη φορά θα ηρεμίσου& #956;ε και θα τα βρούμε μεταξύ μας, τώρα όμως όχι.” “Bugün bölgedeki Müslümanlarla Hristiyanlar arasında işbirliği mevcudiyeti olamaz. Pasok, Aggelopulos 3 belediyeli planını seçmedi ve belediyeleri böyle yaptığı gibi Rodop ilinde bizi çıkmaza götürdü. Ne biz müslüman başkan adayıyla gidebiliriz, ne de onlar bizimle gelebileceklerdir. Dolayısıyla bu defasında başkan müslüman olacaktır. Başka bir defa sakinleşeceğiz ve aramızı bulacağız. şimdi hayır!” Adama şu soruyu sorarlar, şimdi hırçınmısınız ki sakinleşeceksiniz? Evet, bu söylediklerini okuduktan sonra şaşmamak elde değil. Amucas’ın başkan olduğu mecliste böyle düşünen biri varmış ve bizim hiç ama hiç haberimiz yokmuş. Bu belediye nasıl yönetilmiş, azınlığa hizmetin nasıl gittiğini siz düşünün. Bizim içimizden birisi böyle dese ve düşünse ben ona 100 yıl oy vermem. Ben ayrımcılığa karşıyım. Beyler, bir kez daha yazıyorum ve inanıyorum ki azınlığın böyle bir takıntısı yok. Azınlığın böyle bir takıntısı olmuş olsaydı yıllarca Hristiyan başkanlar tarafından yönetilmeyi kabul etmezdi. Ama görünen o ki Hristiyanların gerçekten büyük sorunu var bizimle olmaktan veya yönetilmekten. Ama ne yapalım ki, ülkenin siyasi tablosu böyle bir durum çıkardı ortaya ve Yassıköy belediyesini oluşturan Yunan vatandaşların çoğunluğunu onların deyimine göre Müslümanlar oluşturuyor. Bunda gocunacak ne var ki canım? Sistem bu tabloyu önümüze koymuş ve bizde gayet doğal olarak bizim insanımız olanı destekleyeceğiz. Hemen sormak istiyorum, kaç Yunanlı bugüne kadar bir Türk adaya oy verdi? Batı Trakya’da hep bu yarış böyle gitmedi mi? tam tersine biz Türkler Yunanlı adaylara uzun yıllar çuval dolusu oy verdik ve komplekse de girmedik. Ama artık bizimde eğitimli adaylarımız var. Bu işi bizde yapabiliriz diyoruz. ışte birliktelik bu demektir. Biz bir adım daha ileriye gidiyoruz ve şunu söylüyoruz. Sayın Amucas şunu diyebilir mi? “seçimleri nasıl olsa kazanamayacağım. Mevcut tablo ortada. Eğer amacımız yönetilmek fobisi değilde birlikte yönetmektir ve ben bu oluşuma hizmet uğruna katkı yapmak istiyorum ve bir Türk listesinden adayım” diyebilir mi? Bakın başka ülkelerde azınlıkların yaşadığı bölgelerde örnekleri var. Burada neden olmasın canım? Sorun nerede? Ama adamlar hazır değiliz diyorlar. Bu iş olamaz diyorlar. Daha ne kalmış ki? Anlaşılan o ki defalarca yazdım ve bir kez daha üstüne basa basa yazıyorum. Biz birlikte yaşamak için elimizden geleni yapıyoruz ama nafile olanı karşı taraf istemiyor. Telia ke pavla…. Suçun kimde olduğunu bir kez daha görsün Hanzo’lar. Batı Trakya’da kimler kimleri yönetmek ve ezmek istiyor bir kez daha görsünler. Hadi koçlarım, bu işi ilk haftadan bitirelim ve onlara da kapımız her zaman açık olacaktır. Biz burada birliktelik içerisinde var olmak istiyoruz. Getolaşarak, ayrımcılık yaparak değil. Haberde kullandığımız foto arşivden ve bölgemizde yayımlanan Yunanca gazetelerden birinde baş haber olarak verildi ve “Kallikratis’le Yassıköy Belediyesinde cinayet tamamlandı” olarak duyurulmuştu. Bilmem Başka söze gerek var mı?