Oslo Üniversitesi’nde Öğretim Görevlisi ve Stratejik Danışman Yunanlı Panagiotis Pavlos, Miçotakis hükümetini uyarıyor.
Oslo Üniversitesi’nde Öğretim Görevlisi ve Stratejik Danışman olan Yunanlı Panagiotis Pavlos, Meriç (Evros) ilinin Seymen (Fiakio) köyünde bulunan Mülteci İlk Kabul Kampı’nın genişletilmesi kararını alan Miçotakis hükümetinin tarihi bir hatanın içinde olduğunu ileri sürdü ve seymen köyüne bir İslam köyünün kurulacağını ileri sürüyor.
Bu ön görüsüyle de yetinmeyen Panagiotis Pavlos, bu hareketin son derece tehlikeli olduğunu, Türkiye’nin Batı Trakya özerkliği stratejisinin kolaylaştırılmasını sağlayacağını ile sürdü.
Hükümetin bu projeden geri adım atmaması durumunda ise, batı Trakya’nın fethi kapısının açılacağını, Batı Trakya’nın kaybına (Türkleşmenin hızlanması – özerklik – ayrılma) ve İslamlaşmanın pekişmesine yol açacağına dikkat çekiyor sıralamayı şu şekilde yapıyor.
“Trakya’nın özerkliği ve Yunanistan’dan ayrılması.”
“Muhtemelen ve büyük olasılıkla, Göç Bakanı, Evros’ta (Meriç) İslamopolis’i (İslam şehri) kurmaya yönelik Trakya’daki Türk nüfusunun zaten güçlü temelini kolaylaştıracağından ve Türkleşme girişimini ve nihayetinde yapılmak istenen özerkliği ve Yunanistan’dan ayrılmasını hızlandıracağından habersizdir.
Belki de Mitarakis, Türkiye’nin Batı Trakya’nın Türkleştirilmesi için yürüttüğü yüksek stratejisini, yetkinliği dahilinde olmadığı için bilmiyordur.
- Türkiye Lozan Antlaşması’na acil yeniden sorgulamasını sağlayacak.
- Batı Trakya’nın dini (Müslüman) azınlığını milli (Türk) olarak tanıma çabası hızlanacak. (Bunun göstergesi, Erdoğan’ın Batı Trakya’daki Türk azınlığın tanınmasını talep eden BM’ye gönderdiği son mektubudur.)
- Gümülcine’deki Türk Başkonsolosluğu’nun ayrılıkçı operasyon çalışmaları ve Ankara’nın Yunanistan topraklarında faaliyet gösteren yüzlerce ajanın (sonuçta çoğu Yunan vatandaşı), Xanthi (İskeçe) ve Rodopi’deki (Rodop) Yunanlı Müslüman vatandaşların korku ile, logoterörizm ve finansman yoluyla Türkleştirilmesine yardımcı olacaktır.
- Son seçimlerde 40.000 oy alan Türk partisinin (Dostluk, Eşitlik, Barış Partisi) hem Türkiye hem de Almanya Türkleri tarafından finanse edilen Trakya’daki operasyonu ve güçlendirilmesi hedeflenmektedir.
- Türkiye, Müftülerin azınlık tarafından seçilmesini istiyor, dolayısıyla da bölgedeki tüm Müslümanları din görevlileri aracılığıyla kontrol etmek istiyor. Bu, Miçotakis hükümetinin Trakya Kalkınma Komisyonu tarafından inceleniyor, Komisyon Başkanı Dora Bakoyanni umarız ki bu risklerin farkına varır.”
Yukarıdakilerin tümü, başlangıçtan ve gerçeklerden otomatik olarak Filakio (Seymen) kampını, Yunanistan’ın kalbine çivilenmiş zehirli bir oka dönüştüren bir gerçeklik oluşturuyor. Çünkü Batı Trakya Yunanistan’ın kalbidir.
Türkiye, Yunanistan hükümetinin bu beklenmedik hediyesini en iyi şekilde değerlendirecektir. Meriç sınırından sadece 12 kilometre uzaklıkta İslamoupolis’in (İslam şehri) kurulmasından yararlanacağı ve sadece ajanlarını oraya yönlendirmekle kalmayacağı, aynı zamanda Trakya özerklik stratejisini çeşitli şekillerde (yaşam koşulları hakkında propaganda yayınları, hayati bilgi casusluğu ve ticaret Yunan Ordusu, yasadışı araçsallaştırma) göçmenler ve gelecekteki istikrarsızlaştırma eylemlerinde kullanılması vb.) kullanarak emellerine ulaşmak için elinden geleni yapacağı kesindir.
Hükümet şu anda Meriç’in kuzey ucunda, aşırılık yanlısı, intihara meyilli insanlarla dolabilecek bir İslamoupolis’in (İslam şehri) kurulması, aynı zamanda Yunan devletinin ulusal güvenliği ve egemenliği aleyhine olduğu açıktır. Ama aynı zamanda, Yunan Ordusu’nun kara, deniz ve hava kuvvetlerinin, Yunan Polisinin, Özel Kuvvetlerin, Ulusal Muhafızların, destek hatlarının, hatta tedarik zincirindeki son yurttaşın bağını, Yunanlı vatandaşların tümünün altını oymanın en aşırı eylemidir.”
Başbakan’ın sadece Fetih kapısının Batı Trakya’da açılma girişimini değil, aynı zamanda Yunanistan topraklarında ve Ege’nin doğu takımadalarında İslami şehirler kurma girişimlerini de terk etmek için derhal harekete geçme görevi vardır.
Miçotakis hükümeti hemen tepki vermezse, Turgut Özal’ın tüm acılarının ve haklılığının tahmin edebileceğinden çok daha erken suçlanacaktır.
Ama biraz daha ileri gidelim. Sistem ne kadar organize ve kontrollü olursa olsun, bu tür bir altyapı ayağı içinde sosyal istikrarsızlığın, Türkiye’deki bilgi aktarımının ajanlarının kontrol edilmesi imkansızdır. Aynı zamanda Evros’ta (Meriç) bulunan 4’üncü Kolordu’nun büyük bölümünün değerli operasyonel bilgilerinin izlenmesi ve engellenmesi de imkansızdır.”
