Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu (ABTTF) Başkanı Halit Habip Oğlu, “Batı Trakya Türk toplumu ile ilgili konuların da ülkemiz Yunanistan ve anavatanımız Türkiye arasındaki görüşmelerde dikkate alınarak konuşulmasını ümit ediyoruz.” Açıklamasında bulundu.
Batı Trakya Türkleri’nin anavatanı Türkiye Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın’ın CNNTürk’te Türkiye’nin Yunanistan’la masaya oturmaya ve tüm konuları önkoşulsuz bir şekilde konuşmaya hazır olduğuna yönelik açıklamasının ardından ülkemiz Yunanistan’ın hükümet yetkilileri ve muhalefet partileri de olası diyalog sürecine yönelik açıklamalarda bulundu.
Yunanistan Hükümet Sözcüsü Stelios Peças, Atina’nın iki ülke arasındaki deniz yetki alanlarının belirlenmesi için iletişim kanallarının açık olmasını arzu ettiğini, bu görüşmelerin daha önce durdurulan istikşafi görüşmeler formatında olabileceğini kaydetti.
Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias, Yunanistan’ın baskı veya tehdit olmadan Türkiye ile diyaloğa hazır olduğunu belirterek, “Türkiye ile tek sorunumuz kıta sahanlığı ve deniz yetki alanlarının belirlenmesidir.” dedi.
Yunanistan muhalefet partileri SYRIZA ve KINAL de Türkiye ile Yunanistan arasındaki olası diyalog sürecinin kıta sahanlığı ile sınırlı tutulmasını istedi.
Öte yandan Türkiye Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Temmuz ayı başında Anadolu Ajansı ile yaptığı bir mülakatta da Batı Trakya’da yaşayan Türk Müslüman azınlığın var olduğunu, onların meseleleri ve diğer konuların bulunduğunu belirterek, bütün bunlarla ilgili iki ülkenin müzakere yoluyla, karşılıklı konuşarak mesafe almasının her zaman mümkün olduğunu ifade etmişti.
“Yunanistan’dan Batı Trakya Türk toplumunun sorunlarının çözümü için gerekli adımları atmasını bekliyoruz.”
Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu (ABTTF) Başkanı Halit Habip Oğlu, “Ülkemiz Yunanistan ve anavatanımız Türkiye arasında bir diyalog süreci başlatılmasına yönelik son açıklamalar oldukça sevindirici. Ancak anavatanımız iki ülke arasındaki tüm meselelerinin ele alınmasını isterken ülkemiz görüşmelerin sadece kıta sahanlığı ile sınırlı tutulmasını talep ediyor. Halbuki Lozan Barış Antlaşması ile statüsü ve hakları belirlenen Batı Trakya Türk toplumu, anavatanımız ve ülkemizi doğrudan ilgilendiren ikili bir meseledir. Batı Trakya Türk toplumunun hakları ile ilgili ikili antlaşmalar mevcuttur. Bu gerçek ortadayken ülkemizin diyalog sürecini sadece tek bir konu ile sınırlı tutmak istemesi anlaşılır değildir. Anavatanımızın temsilcilerinin de belirttiği şekilde Batı Trakya Türk toplumu ile ilgili konuların da görüşmelerde dikkate alınarak konuşulmasını ümit ediyor, ülkemiz Yunanistan’dan Batı Trakya Türk toplumunun sorunlarının çözümü ve durumunun iyileştirilmesi için gerekli adımları atmasını bekliyoruz.” dedi.
