Her fırsatta Miçotakis hükümetini havadan sudan bahaneler üreterek soru önergeleri yağmuruna tutan Rodop Milletvekili İlhan Ahmet, ve İskeçe Milletvekilleri Hüseyin Zeybek ve Burhan Baran, Başbakan Miçotakis’in Batı Trakya Türk Azınlığı ile ilgili yaptığı bir konuşmasında “Pomakohoria” (Pomak Köyleri)” ve Türk Azınlık çocukları için de “Ellinopula (Yunan Çocukları)” ifadelerini kullanmasına karşın halen sessizliklerini korumaya devam etmeleri, Azınlık insanında büyük hayal kırıklığı yarattı, ve aynı zamanda ciddi anlamda güven sarsılmasına neden oldu.
“Hangi sorunumuzun çözülmesi için ellerini taşın altına koydular ki?”
Batı Trakya’da yoksulluk diz boyunu aşmış, ekonominin dibe vurduğu bir zamanda, gençlerin Batı Trakya’yı hızla terk ettikleri bir dönemde, burada kalanlar da artık şu soruları sormaya başladı: “Milletvekilleri bizi ve Batı Trakya’da asırlarca atalarımızdan bu güne kadar ait olduğumuz kimliğimizi bugün korumayacaklarsa eğer, bize sahip çıkmayacaklarsa eğer, gelecekte bunları neden yeniden Milletvekili seçelim ki? Maaş almaktan başka bize ne faydaları oldu bu güne kadar? Hangi Azınlık sorunumuzun çözülmesi için ellerini taşın altına koydular?” sorularını ciddi anlamda sorgulamaya başladı.
Tüm Azınlık top yekün Danışma Kurulu başta olmak üzere STK’larıyla, içte ve dışta kınarken, Milletvekilleri İlhan Ahmet, Hüseyin Zeybek ve Burhan Baran, Başbakan Miçotakis’e tek bir cümle dahi sarf etmemeleri düşündürücü olduğu kadar, aynı zamanda da “neden çekiniyorlar, neden korkuyorlar ve konuşamıyorlar” sorularını beraberinde getirdi.
“Yapma, yakıştırma, takma ve ithal kimliğe ihtiyacımız yok!”
Evet, BİRLİK Gazetesi halkımızın hak arama mücadelesinde daima yanında olmaya devam edecek. Buradan şunu da belirtiyoruz! Başbakanımız sayın Miçotakis’in, Batı Trakya Türk Azınlığı ile ilgili yaptığı bir konuşmasında “Pomakohoria” (Pomak Köyleri)” ve Türk Azınlık çocukları için de “Ellinopula (Yunan Çocukları)” ifadelerini kullanmasını bir talihsizlik olarak görüyoruz. Başbakanımız bunu bilinçli bir şekilde yapmışsa da eğer, bunu bir ırkçılık, ayrımcılık ve Azınlığa yeni kimlik arayışına basılan bir damga olarak algılıyoruz. Bu damgalı açıklamayı asla kabul etmeyeceğimizi kendisine iletiyoruz, bizim yapma, takma ve ithal kimliğe ihtiyacımız yok! Azınlığın bir dini bir de milli kimliği vardır, bu asla değişmeyecektir. Buna saygı duyulmasını talep ediyoruz.
“Halkımızın gözünde sınıfta kaldılar.”
Gönül isterdi ki bu açıklamalara Milletvekilleri, Belediye Başkanları (bazıları hariç) ve DMT Eyalet Meclisine seçilenler tek vücut olarak dayanışma içerisinde, cesaretli bir şekilde ait oldukları kimliklerine sahip çıktıklarını göstere bilselerdi. Kim bilir belki de bir sistemin veya birilerinin dediğinden dışarıya çıkamadılar, ama malesef böyle bir zamanda böyle bir açıklamaya seslerini çıkaramadıklarından dolayı halkımızın gözünde sınıfta kaldılar. Bu yeter artar da!!! Şimdi seçimlerde halkın karşısına ne diye ve nasıl çıkacaklar acaba?
Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığı’nın Sivil Toplum Kuruluşları tarafından yapılan kınama yazıları aynen aşağıdaki gibidir.
İSKEÇE TÜRK BİRLİĞİ
AÇIKLAMA
“BATI TRAKYA MÜSLÜMAN TÜRK AZINLIĞINA KİMLİK BİÇME VE EMPOZE ETME POLİTİKASINA SON VERİLMELİDİR”
“Başbakan Kiriakos Miçotakis’in, Batı Trakya Müslüman Türk Azınlık mensuplarıyla gerçekleştirdiği bir video konferansta azınlığımıza kimlik biçme ve empoze etme gayretlerini tepkiyle karşılıyoruz. İskeçe’nin Paşevik köyündeki anaokulu öğrencileri ile gerçekleştirdiği video konferans sırasında yaptığı konuşmada Başbakan Sayın Miçotakis’in kullandığı “Pomakohoria” (Pomak köyleri) ve “Ellinopula” (Yunan çocukları) tanımlamalarını, azınlığımıza yönelik suni kimlik empoze etme politikasının bir parçası olarak görüyoruz.
Azınlığımızın sorunlarıyla samimi bir şekilde ilgilenmesini, halkımızın sorunlarına çözüm odaklı yaklaşmasını beklediğimiz devlet yetkililerinin, Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığı sözkonusu olduğunda her şeyden önce kimliğimizin inkârına öncelik vermeleri yıllardır yaşadığımız hayal kırıklığımızın derinleşmesine neden olmaktadır.
Anaokulu çağındaki çocukların, azınlığımıza suni kimlik biçme ve dayatma politikasına alet edilmesini büyük bir üzüntüyle karşıladığımızı vurgulamak isteriz. Yeri gelmişken, toplumumuzun kimliğiyle ilgili inkâr politikalarını hayata geçirmek için fırsat kollanacağı yerde, 13 yıldır uygulanmayan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) azınlık dernekleriyle ilgili kararlarının uygulanmasının uluslararası hukukun gereği olduğunu hatırlatmak isteriz.
Batı Trakya Müslüman Türk Toplumu’na yönelik kimlik biçme ve bunu empoze etme politikasına bir an önce son verilmeli ve bu konuda azınlığımız rahat bırakılmalıdır. Bunun, azınlığımızın da, bölgemizin de, ülkemizin de yararına olacağından kimsenin şüphesi olmamalıdır.”
BATI TRAKYA TÜRK ÖĞRETMENLER BİRLİĞİ
“KİMLİĞİMİZİN İNKÂRI KABUL EDİLEMEZ!”
İskeçe’nin Paşevik köyündeki anaokulu öğrencileri ile gerçekleştirdiği video konferans sırasında yaptığı konuşmada Başbakan Sayın Miçotakis’in kullandığı “Pomakohoria” (Pomak köyleri) ve “Ellinopula” (Yunan çocukları) tanımlamalarını, azınlığımıza yönelik suni bir kimlik dayatma politikasının bir parçası ve gayreti olarak görüyoruz. Arzu edilmeyen bir kimliği bir topluma zorla dayatmak, hem kişilik hem de insanlık hakkını çiğnemektir. Bizleri derinden yaralayan bu yaklaşımı tepkiyle karşıladığımızı ifade etmek isteriz. Hele hele bu davranışın eğitime ve anaokul çocuklarına kadar indirgenmiş olmasını oldukça kaygı verici bulduğumuzu belirtmek isteriz.
Son zamanlarda Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığı söz konusu olduğunda kimliğimizin inkârına dönük yaklaşımların arttığı dikkat çekmekte. Ancak bu yaklaşımlar azınlık insanını rencide ve huzursuz etmekten öte bir kazanç sağlamaz. Azınlığımızın çözüm bekleyen sayısız sorununu görmezden gelerek, kimlik inkârını sürekli gündemde tutmak, samimiyetsiz bir yaklaşımdır ve hiçbir kimseye de zerrece faydası yoktur.
Bu tutumu özellikle azınlığın taleplerine karşı, meşru kimliğimizin inkârı olarak değerlendiriyor, hükümeti bu tür dayatma politikalardan vazgeçmeye ve azınlığın kendini ifade etme özgürlüğü konusunda daha yapıcı olmaya davet ediyoruz. Bunun, azınlığımızın da, bölgemizin de, aynı zamanda ülkemizin de yararına olacağına olan inancımız tamdır.
BATI TRAKYA TÜRK ÖĞRETMENLER BİRLİĞİ
GTGB Yönetim Kurulu
“Başbakan’ın İfadeleri Hayal Kırıklığı Yaratmıştır.”
Başbakan Kiryakos Miçotakis, 18 Mayıs Salı günü İskeçe’nin Paşevik köyündeki devlet anaokulunda eğitim gören öğrencilerle video konferans yöntemiyle görüştü. Bu görüşmede Başbakan Kiryakos Miçotakis bölgede yaşayan Müslüman Türk Azınlık mensupları için kullanmış olduğu “Pomakohoria” (Pomak köyleri) ve “Ellinopula” (Yunan çocukları) tanımlamalarını kınıyor ve meşru kimliğimizin inkârı olarak değerlendiriyoruz.
Başbakan Sayın Miçotakis, Batı Trakya Müslüman Türk Toplumu’nun “milli kimliğini inkâr” politikasında ısrar etmek yerine, ifade özgürlüğü, örgütlenme özgürlüğü, din ve vicdan özgürlüğüyle ilgili olan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararlarını uygulanmasını beklemekteyiz.”
GTGB Yönetim Kurulu
Batı Trakya İmam Hatip Mezunları ve Mensupları Derneği (BİHLİMDER)
AÇIKLAMA
Son yüzyılda batı karanlık siyaset gereği insan vasfını yek diğeriyle bölerek bir tanımlama girişimi başlattığını ve bunu devam ettirdiğini görüyoruz. Batı bu tanımlamada bir değerden ziyade, bir “diğer”, bir “öteki” kavramı üretmiştir. Kendi hegemonyasını da ürettiği bu tanım üzerinden korku, panik ve gayri hukuki her türlü zemini adeta kendisine meşru kılacak bir (kaypak) zemine oturtarak inşa etmektedir.
Bu tür ayak oyunlarını hakim kılma anlayışı tarih boyunca şahit olunan bir durumdur. Nasıl ki ırk ihtirası yüzünden Nazi düşüncesi neşvünema bulmuş ve binlerce cana mal olmuş ise; Bosna’da uygulanan soykırımda nasıl ki Slavlaşma düşüncesi zemin oluşturdu ise; günümüzde de aynı sebeplerle Filistinli kardeşlerimiz, Uygur kardeşlerimiz aynı hasta, histerik düşüncenin esiri olarak işgale, zulme maruz kalmaktadırlar.
Belli ki bu modaya uyma teamülüne kapılan ülkemiz başbakanı Miçotakis’in de tanımlama derdine düştüğünü görüyoruz. Bu tür etiketleme telaşının asıl sebebi şunu açıkça göstermektedir: Bizler farklı bir kimlik ve aidiyet değerlerine aidiz, bu dönemde belirlenmek istenen hiçbir tanıma sığamayacak kadar kadim bir tarihi var oluş izlerine hem aidiz, hem de 5000 yıllık tarihin izlerini üzerimizde taşıyoruz. Bu tanım giydirme ısrarı, bu ısmarlama kimlik uğraşları size kaybettirir, bizim bilincimizi tazeler. Batı Trakya Müslüman Türk azınlığı malzeme yahut enstrüman değildir, yapılmamalıdır. Çünkü zulümle hiçbir hegemonik yapı âbad olmamış, payidar kalmamıştır. Kalamaz da. Buna yürekten inanıyoruz. Buna yürekten inananlarla birlikte yekun tutuyor ve bu tarihi tecrübeyi de fazlasıyla taşıyoruz.
Kamuoyuna Saygıyla
Yönetim Kurulu
ÇINAR DERNEĞİ
KINAMA
“Yunanistan Başbakanı Kiriakos Miçotakis 18 Mayıs 2021 tarihinde Batı Trakya’nın İskeçe ilindeki Türk köyü Paşevik’teki devlet anaokulunda eğitim gören öğrenciler ve anaokulu öğretmeniyle çevrim içi görüştü. Video konferans yöntemiyle gerçekleştirilen görüşmeye Yunanistan Eğitim ve Din İşleri Bakanı Niki Kerameos ve Bakan Yardımcısı Zeta Makri de iştirak etti. Miçotakis görüşmede, İşkece’deki Türk köyleri için “Pomak köyleri”, Batı Trakya Türk toplumuna mensup çocuklar için de “Ellinopula (Yunan çocuklar)” nitelemesinde bulundu.
Başbakan Miçotakis’in bu ifadeleri Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığı’nı asimile etmeyi hedefleyen sistematik devlet projesinin bir tezahürüdür. Türk Azınlık olarak Batı Trakya’da bırakıldığımız günden beri bizler bu projelerin hedefi olarak bunlara tanıklık etmekteyiz. Kimliğimize yapılan bu alçak saldırıları bugüne kadar Türk ve İslam kimliğimizle mukavemet göstererek nasıl püskürttüysek, bundan sonra da sahiplerinin hayallerini boşa çıkararak püskürtmeye devam edeceğiz.
Başbakan Miçotakis’in ekonomik ve siyasi olarak uçuruma sürüklenen ülkemizi düze çıkarmak için uğraşacağı yerde, bu ülkeye fayda sağlamaktan başka bir amacı olmayan mazlum bir Azınlığın kimliğini ortadan kaldırmayı hedefleyen propagandanın borazanlığına soyunması büyük bir talihsizlik olmuştur.
Başbakanın bu söylemini Türk kimliğimize yapılmış çirkin bir saldırı olarak addediyor ve şiddetle kınıyoruz.
Sayın Miçotakis bir an önce Batı Trakya Türk Azınlığı’ndan özür dilemelidir.”
ÇINAR DERNEĞİ YÖNETİM KURULU