Nea Dimokratia Partisi Rodop Milletvekili Evripidis Stilyanidis onalert.gr haber portalına önemli çarpıcı açıklamalarda bulundu. Stilyanidis, DEB Partisi’nin aldığı oyları, “Türk diplomasisi Trakya’da bir güç gösterisiyle Yunanistan’a bir mesaj verdi Milletvekili seçimleri öncesinde. Bölgede var olan sandalye sayısını Müslümanların alması için, ki geçmişte de denendi ve bunu biz başarıyla karşıladık” diye değerlendirdi. Stilyanidis, T.C.Gümülcine Başkonsolosluğu’nun kapanmasına da değindi.
Stilyanidis özetle şunları dile getirdi:
“Bu seçimlerin üç yöne mesajı vardı. Birincisi hükümete, ikincisi partilere ve üçüncüsü de genel olarak vatana. Rodopi (Rodop) ve Xanthi (İskeçe) de alınan seçim sonuçları biz yerlileri şaşırtmadı. Bu sonuçlar unutulmuşluğun, boşvermenin ve anyıllarca yapılan hataların sonucu. Bunun başlıca sebepleri, boşluğun doldurulması için özellikle Türk tarafından milliyetçi bir politikaya yatırım yapılması, bölgenin demografik açıdan çıplak bırakılmasıdır. Birkaç seneden beri yapılan yanlışlar, Trakya konusunda partiler arasında anlaşmanın olmaması, ortak bir stratejinin bulunmaması ve krizin bu bölgeyi daha fazla etkilemesiyle ilgilidir. Çünkü bölgedeki işsizlik özellikle bilim adamlarını dışarıya kovuyor ve özellikle de gençleri. Kapanan fabrikalar, genelde hiristiyan nüfusun çoğunlukta çalıştığı işyerleri kapanınca da gençler kaçmaya başladı. Azınlıktan hemşerilerimin birçoğu tarım işleri ve küçük ticaretle uğraşıyor. Sanayide, büyük işletmelerde, küçük işletmelerde ve ihracatta özellikle büyük bir oranda hiristiyanlardı. Ancak bu işletmeler yara alınca sizlerin de anlayacağı gibi çoğunluk azınlık arasındaki nüfus oranı dalgalanıyor. Müslüman kesim çoğalmaya başlıyor. Bir Avrupa toplumunda bu kötü değildir, ancak bazı milliyetçi güçler geçmişte olduğu gibi gelerek, Yunanistan’dan değil özellikle dışarıdan komşudan geçmişin alışkanlıklarını geri getirerek sadece bölgede değil, iki ülke arasında da sorunlara sebebiyet vermektedir.
Müslüman Azınlık korkuyu üzerinden atamadı. Bu korku can ve mal güvenliği açısından değil, psikolojik baskıdan kaynaklanan bir korku. Bildiğiniz üzere Yunanistan’ın elindeki belgelere göre Lozan Anlaşması’nda Müslüman Azınlık olarak geçiyor ve bu azınlık 3 değişik gruplar olarak adlandırılıyor, Çingeneler, Pomaklar ve Türk asıllılar. Yunan devletinin yanlışları ve görmezliklerinden dolayı bu korunamadı. Yani Azınlıkların Azınlığı korunamadı.
Bu seçimlerde Türkiye’nin SİRYZA Partisi üzerinde Sabiha Süleyman olayında bir baskısı vardı ve SİRYZA malesef geri adım attı. Seçimlerde Türkiye’den Trakya’ya oy kullanmak üzere büyük kitleler gelmedi. Sadece üç ile de toplamda 900 kişi geldi. Şimdi burada seçimlerde alınan sonuç güç gösterisi mi, güç sayımı mı bilemiyorum. Burada benim değerlendirmeme göre, Türk diplomasisi Trakya’da bir güç gösterisiyle Yunanistan’a bir mesaj verdi Milletvekili seçimleri öncesinde. Bölgede var olan sandalye sayısını Müslümanların alması için, ki geçmişte de denendi ve bunu biz başarıyla karşıladık. Böylelikle 3 sandalyeyi Müslümanlar alınca diğer hiristiyan nüfus Trakyalılar temsilcisiz kalınca da bölgede bir dengesizlik ve psikolojik çöküntü başlayacak. Devlet ve siyasi partiler buna seyirci kalmamalıdır.
Bakınız, Trakya’da Yunanlı Müslümanlar ikamet ediyor. Kişinin kendini tayin etmesini Yunanistan tanımıştı, herkes kendini nasıl hissediyorsa öyle tanımlayabilir. Ancak bu Azınlığın kimliğini tanımlamaz, Azınlığın kimliği Lozan Anlaşması’nda belirtilmektedir. Bu anlaşma Azınlığı dinsel Azınlık olarak tanımaktadır ve özellikle de Azınlık değil Azınlıklar olarak ve Müslüman Azınlık olarak belirtilmektedir. Yunanistan ayırımcılık yapmadı. Yunanistan’ın yönetimleri geçmişte hatalar yaptı, hem de trajedik yanlışlar yaptı.”
Bazı meslektaşlarınız Başkonsolosluğun kapanmasını istiyor, size göre Başkonsolosluk kapanmalımıdır?
“Ben realist biriyim, böyle kararlar alamazsınız bu anlayışla, Konsoloslukların açılması kapanması uluslararası uygulamalar ve karşılıklık ilkesiyle alınır. Eğer böyle bir hareketle karşılık verir ve şiddet yaratırsanız bilirmisiniz karşı taraf nasıl cevap verecek? cevap sana nasıl ve ne kadar çok ne kadar aza malolacak biliyormusun? Bazıları kolaylıkla çok güzel söylüyorlar ve karşılığı olarak Andrianupolis’i (Edirne) diyorlar, bunun karşılığı Andrianupolis değil de Konstantinupolis (İstanbul) ise o zaman Yunanistan Rumların haklarını Avrupa’ya yaymayı donduracak mı? Zannedersem dikkatimizi başka yöne çeklmek lazım. Komotini’ye (Gümülcine) göreve gelen diplomatların hareketlerini kanunlar ve uluslararası diplomatik haklar gereği sadece görevlerine eğilmelerini sağlamalıyız. Çünkü sorun burada, eğer Başkonsolos bir ibadethaneye giderse ve orada Yunan vatandaşlarına kime oy kullanacaklarını gösterirse bu uluslararası diplomasinin ve yasaların bir ihlalidir. Dolayısıyla burada Dışişleri Bakanlığı karşı gelmelidir. Yunan devleti itiraz etmelidir.”
VİDEO İZLE:http://www.youtube.com/watch?v=urDkXrWkP_4#t=162
