Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneği Genel Başkanı Av. Necmettin Hüseyin yaptığı açıklamada Yassıköy Belediye Başkanı Sayın İsmet Kadı’ya uygulanan bu insanlık dışı muameleyi şiddetle kınadıklarını belirtti.
AÇIKLAMA
“9 Aralık 2016 Pazartesi sabahı Yassıköy Belediye Başkanı İsmet Kadı, sabah saatlerinde çocuklarını okula bıraktıktan sonra araçla seyir halindeyken polis tarafından durdurularak ve gözaltına alınarak emniyete götürüldüğünü öğrenmiş bulunmaktayız.
Kadı, çocuklarını okula bıraktıktan sonra günlük mesaisine devam etmek için belediyeye giderken polis tarafından durdurularak yaka paça göz altına alınmış ve suçüstü mahkemesine çıkarılmıştır.
Gözaltına alınma yöntemine ve maruz kaldığı muameleye sert tepki gösteren Yassıköy Belediye Başkanı İsmet Kadı, “Sabah saatlerinde çocuklarımız okula bıraktıktan sonra, belediyeye giderken yolda polisler tarafından aniden durduruldum. Beni gözaltına alacaklarını söylediler. Gerekçeyi ve yazılı emirleri olup olmadığını sordum. Savcının sözlü emri olduğunu söylediler. Beni apar topar arabadan indirdiler ve aracı alıp emniyete götürdüler. 21. yüzyılda bir belediye başkanına bu şekilde davranılmaması gerektiğine inanıyorum. Belediye başkanları olarak son yıllarda savcıya ifade verme konusunda tecrübe kazandık. Sudan sebeplerle veya ciddi sebeplerle savcılara bugüne kadar birçok kez ifade verdik. Beni gözaltına alması, bunun şekli ve yöntemi çok yanlış. Savcı herhangi bir usulsüzlük görmüş olsaydı ve beni ifadeye çağırsaydı seve seve gider gerekli bilgileri ve izahatı verirdim. Fakat bu hakaretvari gözaltına alma şekli farklı bir amaca yönelik gibi geliyor bana. Azınlığımızı ilgilendiren konuların tartışıldığı, konuşulduğu bir dönemde bu olayın yaşanması bana çok manidar geliyor. Azınlık meseleleriyle ilgili sıkıntılı durumlar son dönemde artmaya başladı. Buna yönelik olarak bizim üzerimizde de baskı kurma girişimleri var. Bu olayda da yapılmak istenen şey yıldırma, korkutma ve sindirme girişimidir. Tavır ve yöntem çok acaip. Adi bir suç işlemiş gibi belediye başkanını yoldan toplamaları ve emniyete götürmeleri hakikaten son derece garip bir olay. Eğer bir durum varsa normal bir şekilde ifadeye çağrılabiliriz. Böyle bir sorun varsa ve bizden bir açıklama isteniyorsa, biz bu açıklamayı ve gerekli izahatı veririz. Fakat bu şekilde adeta adam öldürmüş gibi veya ağır bir suç işlemiş gibi bir şekilde alıp götürmek çok yanlış ve çok garip.
Benim suç işleyip işlemediğim ayrı bir konu. Eğer suçum varsa ve bunun karşılığında ceza gerekiyorsa ona diyecek bir şeyim yok. Sabah çocuklarımı okula bıraktıktan sonra arabayla belediyeye gidiyorum. Mesele bu. Savcının haddini aştığına inanıyorum. Ancak burada amacın başka olduğu anlaşılıyor. Eğer bu konuda bir sorun varsa ben buradayım. Bir yere mi kaçıyorum? Adi bir suç işlemiş gibi gözaltına almak, yoldan toparlarcasına, apar topar alıp götürmek çok yanlış. Ben belediye başkanı olarak gereken tüm girişimleri ve şikayetleri yapacağım. Yazılı ve resmi bir belge olmaksızın, narkotik bir suçluyu gözaltına aldıkları gibi yoldan beni alıp emniyete götürdüler. Peki ama neden? Azınlığımızı ilgilendiren konuların gündemde olan konular hakkında belediye başkanları olarak üzerimizde baskının olduğu dönemde bunun yaşanmasını ilginç ve manidar buluyorum. Zaten bu savcının davranışıyla ilgili kanuni hakkımı da saklı tutuyorum. Gereken hukuki mücadeleyi de vereceğimi söylemek istiy0rum.” dedi.
Bu vahim olay üzerine Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneği Genel Başkanı Av. Necmettin Hüseyin yaptığı açıklamada;
“Daha önce defalarca tekrarladığımız gibi Yunan’lı yetkililere bir kez daha seslenmek istiyorum.
Batı Trakya Türk Azınlığı belki de Dünya üzerindeki en mülayim azınlıktır. Bu güne kadar ne halk olarak, nede seçilmiş veya temsil makamındaki liderleri olarak doğduğumuz vatan olan Yunan Devletinin her daim yanında olduk ve olmaya devam edeceğiz.
Bu güne kadar Yunan Devletine yönelik gayri resmi hiçbir çalışma, operasyon veya mücadelenin içinde olmadık, olmayacağız.
Bu güne kadar yürüttüğümüz hak arama mücadelemizin tamamını yasal kazanımlarımız olan ve altına devletimizin de imza attığı uluslar arası veya ikili antlaşmalardan doğan haklarımızdır, bunların dışında hiçbir talebimiz olmadı, olmayacak da.
Fakat insanca yaşamak, bir toplumun geleceğinin temellerinin sağlam olması için gerekli eğitim haklarının sonuna kadar kazanımı, toplum olarak mensubu olduğumuz İslam dininin gerekli vecibelerini özgür ve tam olarak yerine getirebilmemiz için gerekli şartların sağlanması, ata yadigarımız vakıf mallarının kendi belirlediğimiz mütevelli heyetleri tarafından yönetilmesi, birer Yunan vatandaşı olarak en doğal hakkımız olan eşit statüde temsil ile seçme-seçilme hakkının tarafımıza sağlanması ve daha bir çok konuda yaşadığımız mağduriyetlere rağmen de vazgeçmiş veya vazgeçecek değiliz.
Bu duygu düşünceler ile Yassıköy Belediye Başkanı Sayın İsmet Kadı’ya uygulanan bu insanlık dışı muameleyi şiddetle kınıyor. Seçilmişleri vesayeti altına almaya çalışan atanmışların hadlerinin hukuk çerçevesinde Yunan Devleti tarafından verileceğini umut ediyor ve geçtiğimiz ay içinde Batı Trakya’yı ziyaret ederek buradaki insanlara eşit statüde oldukları vurgusunu yapan Yunanistan Başkanı Sayın Aleksis Çipras’ın vaatlerinin gerçek olup, olmadığının göstermesi açısından tam zamanı olduğu düşüncesi ile Sayın İsmet Kadı’ya bir kez daha geçmiş olsun dileklerimi iletmek isterim” dedi.