SENDE Mı TÜTÜNÜ KULLANMAK ıÇıN GELDıN?

Başbakan Yorgo Papandreu Gümülcine’ye geldiği gibi gitti. Sosyal ışler Komisyonu’nun toplantısını yaptığı Rodop Valiliğinde yaklaşık 5 saat kaldı. Tren istasyonunda yemek yedi. Trakya Ticaret Fuarını ziyaret etti ve gitti. Bizde günler öncesinden sayın Başbakan Papandreu’nun yaka bölgesine kiraz yemeye gideceğini, kurulan kiraz kooperatifini gezeceğini, paketleme makinesi için 200 bin euro verebileceğini, müftülük sorunu, vakıflar sorunu, eğitim sorunu hakkında açıklamalar yapabileceğini zannederdik ama yanılmışık. Başbakan Papandreu geldi, azınlığın çok kültürlü olduğunu söyledi. 2013 yılından sonra tütün primlerinin yüzde ellisinin kesileceğini söyledi. Azınlık çiftçisinin zor durumda kalabileceğini ve geçmişte olduğu gibi bugünde kendisinin azınlığa bakışında bir değişiklik olmadığını söyledi. Bizim bölgemizdeki azınlık ve çoğunluk içindeki siyasilerimizin yıllarca tütün için söylediklerini tekrarladı ve gitti. Ama iyi okutmuşlar bölge insanını özellikle de azınlık insanını iyi tanıtmışlar. şunu yapmışlar galiba, gel, merkezde yemek ye, trenlere bak, azınlığın ezberlediği çok kültürlülüğünden bahset, tütünden birşeyler söyle gerisini bize bırak demişler galiba sayın başbakanımız Papandreu’ya. Baksanıza, ağzını bıçak açmadı azınlık konularında, sorunlarında. Ben size demedim mi defalarca yazmadım mı? “AZINLIğIN SORUNLARINI BU DEVLET ÇÖZMEYECEK” siz azınlık Pasokçuları başta olmak üzere daha sonra Neacılar da ılhan Tahsin ne anlar ba, demediniz mi? Eeee, ne oldu sayın siyasiler? Papandreu başbakanım Anavatan Türkiye başbakanı gibi sorunların çözümüne yönelik bir açıklama veya bir mertçe adım attı mı? Bırakın iyi niyet göstergesi adımını, azınlığın adını dahi ağzına almadı desek vallahi yalan olmaz. Hani Nea zamanında ısonomia ısopolitia vardı? şimdi de Pasok zamanında da yeniden çok kültürlülük var. Ey gidi azınlık siyasetçileri başta sizler olmak üzere ama iyi yanaşmışsınız partilerin Halil ıbrahim sofrasına be, vallahi çok akıllısınız siz. Maaş fazla gelmiş olacak ki, ne yapacağınızı şaşırıyorsunuz. Batı Trakya Türk Azınlığı Danışma Kurulunu partilerinizin yasama organı ve arka bahçesi yaptınız. Bu güzelim kurumu nasıl oldu da partilerin içine çektiniz anlayamadım vallahi. ışinize geldiği zaman toplantılara katılıyorsunuz, gelmediği zaman Atina’da mecliste oylama var. Karşılıklı açıklamalara gelince hepimiz ustura gibiyiz maaşallah. Açıyoruz ağzımızı yumuyoruz gözümüzü makineli tüfek gibi susmak bilmiyoruz. Ama birşeyin farkında da değiliz beyler. Sürtüşme bizi bitirir. Karşılıklı sataşmalar bize hiç bir fayda sağlamaz. Atışmalar bizi daha çabuk çözer. Kıskançlıklar, makam kaybetme korkusu, koltuk kaybetme korkusu bizi dağıtır inanın buna. Son zamana Batı Trakya’da bir açıklamalar furyası başladı ki Allah sonumuzu hayreğlesin. Vallahi nereden tutacağımızı şaşırdık. Ama lütfen bu tür karşılıklı açıklamaları yapmayınız. Bu azınlığı birazıcık severseniz bunlara sebebiyet vermeyiniz. Bakınız, başbakan geldi ve gitti. Bir daha nezaman gelir bilinmez ama gelsede yine bu bölgede, özellikle Batı Trakya Türk Azınlığında hiç birşey değişmez. Yunanistan bu değişimi zaten arzulamıyor. Azınlık üzerinde oynadığı oyunlar ikonik olarak dış dünyayı yanıltmaya yöneliktir. Baksanıza AıHM kararlarını uygulamıyor. Nasıl bizi sever dersiniz ya? Nasıl bizim sorunlarımızı o parti, bu partiden daha iyi bilir ve çözer dersiniz siz? Buna siz kendiniz inanıyormusunuz? Veya geyik muhabbeti mi yapıyorsunuz? Her ne yaparsanız yapın, ama birbirimizi yemeye yönelik mesaili çalışmalar yapmayın. Gelin birlik olalım artık zamanı geldi. Bakın başbakan ne konuşma yapmış. Azınlıkça dergisindeki arkadaşlardan aldığım bilgiler doğrultusunda başbakanın konuşmalarını sizlere aktarmaya çalıştım. Okuyunuz. Başbakan Papandreu “Sosyal ışler Komisyonu’nun toplantısı için burada bulunuyoruz. Bölgenin tabii ki birçok sorunu var. En öncelikli olan sorunlardan birtanesi tarım ve özellikle de azınlık çiftçisini ilgilendiren tütün, istihdam problemleri elbette ki burada azınlığın varlığı çok önemli ben bunu eskiden beri bu görüşlerimde fikirlerimde sabitim, bugünde bunu söylüyorum. Çok kültürlülük burada çok önemli, fakat üniversiteler olsun, Yerel Yönetimler olsun kendi aralarında işbirliği ve diyalog ortamını geliştirmelidirler. şimdiye kadar hep Atina merkezli sorunların çözümü söz konusuydu. Bu Atina merkezli politika bölgedeki Yerel kurum ve kuruluşların kendi aralarındaki işbirliğini de etkiliyordu. Artık bunları aşmamız lazım. Fakat ben bugün sizden de sorunların çözümüne yönelik öneriler duymak istiyorum. Lanaras iplik fabrikalarında çalışan işçilerin maaşlarının ödenmesi için bankalara 61 milyon euro yatırıldı. ıstihdam programları, kadın girişimciliğine yönelik kalkınma programları üzerine çalışmalarımız olmalıdır. Burada üniversitelerin rolünü bir kez daha gözden geçirmeliyiz. Üniversiteler öğrencilerin baba paralarını yedikleri, işsiz gençler eğiten kurumlar halinden çıkarılmalıdır. Üniversiteler daha etkin rol üstlenmelidir. Üniveristeler buradaki yerel kurum ve kuruluşlarla işbirliği içerisinde olmalıdırlar. Kalkınma modelini hep birlikte başarmalıdırlar. 2013 yılından sonra kesilecek tütün primleri konusunda azınlık çiftçisinin zor durumda kalmaması için neler yapılabilir bunları da hep birlikte sizden duymak istiyorum. Kalikratis planından geri dönüş yok. Bu planı ne pahasına olursa olsun ilerleteceğiz çünkü ülkenin kalkınması için buna ihtiyaç var. Yolsuzluklar konusunda da kararlılığımız sürüyor. Siyasi bedel ödemeyi dahi göze aldık hükümet olarak ve kararlılıkla yolsuzlukların üzerine gideceğiz. Ülkemizin kaybedilen prestijini yeniden kazandırmak için kolları sıvadık ve çalışmaya devam edeceğiz. Ülkemizin dışarıdan kötü bir görünümü var. Bunu derhal değiştirmek mecburiyetindeyiz. Ülke olarak kötü günler geçiriyoruz ancak hükümet olarak gereken herşeyi yapacağız ve en kısa zamanda bu durumdan kurtulacağız.” Demiş. Sayın başbakan, hoşgeldiniz, Atina’ya sevgi ve saygılarımızı gönderiyoruz ver sizleri jet hızıyla yine bekliyoruz. Güle güle.