T.C.Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Selçuk Ünal, Yunanistan Parlamentosu’nun, kamuoyunda “240 İmam Yasası” olarak bilinen, 2007 tarihli yasada bazı değişiklikler yapılmasını öngören yasal düzenlemeyi kabul etmesiyle sonuçlanan sürecin, yakından ve derin kaygıyla izlendiğini belirtti.
Ünal, kamuoyunda “240 İmam Yasası” olarak bilinen 2007 tarihli yasada değişiklik yapılmasını öngören yasa taslağının, Yunanistan Parlamentosu’nda kabul edilmesi hakkındaki bir soruya verdiği yazılı cevabında, “Yunanistan Parlamentosu’nun, Batı Trakya Türk azınlığının itirazlarına rağmen, 240 imamın din dersi öğretmeni adı altında, Yunan devleti tarafından atanmış müftülüklere kadrolu olarak tayin edilmelerini öngören 2007 sayılı yasada bazı değişiklikler yapılmasını öngören bir yasal düzenlemeyi kabul etmesiyle sonuçlanan süreç, tarafımızdan yakından ve derin kaygıyla izlenmektedir” ifadelerini kullandı.
Ünal, 2007 yılında Yunan Parlamentosu tarafından kabul edilmesine rağmen, Batı Trakya Türk azınlığının ortaya koyduğu haklı tepkiler karşısında uygulamaya geçirilmemiş olan bu yasaya işlerlik kazandırılmasını hedefleyen düzenlemelerin, yine azınlığın bu konudaki görüşleri gözardı edilmek suretiyle yapılmış olmasının üzüntü verici olduğunu belirtti.
Azınlık milletvekillerinin bu konuda Yunan Parlamentosu’nda yaptıkları ve yasa tasarısına karşı çıkma gerekçelerini ortaya koydukları açıklamaların da takip edildiğini kaydeden Ünal, “Lozan Andlaşması’nın ilgili maddeleri, Batı Trakya Türk azınlığının kendi dini ve eğitim kurumlarını yönetmesi hükmüne yer vermektedir. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi de bireylerin ibadet ve öğretim yoluyla din özgürlüğünden yararlanma hakkını da koruma altına almış bulunmaktadır. Ayrıca AB normları ve çağdaş devlet olmanın gerekleri, başka bir dine mensup vatandaşların dini özgürlüklerini yerine getirmelerine imkan verilmesini de içermektedir” değerlendirmesinde bulundu.
Tüm bunlara rağmen, Yunanistan’ın baskıcı bir tutum izlemek suretiyle Batı Trakya Türk azınlığının meşru taleplerini göz ardı etmesinin hayal kırıklığı yarattığına işaret eden Ünal, Yunan Parlamentosu’nun iç tüzüğüne göre söz konusu yasanın bir bütün olarak Genel Kurul’da yeniden oylanmasının gerektiğinin anlaşılmakta olduğunu ve ortaya konulan bu hatalı tutumun, bu süreçte telafi edilmesinin ümit edildiğini belirtti.